Kesin borç ipoteklerinde, ipotek lehtarı alacaklının «ana para» dışında -vâde tarihinden, tahsil tarihine kadar işleyecek- «faiz» ve «giderler»i borçludan isteyebileceği (MK. 875)—
Akdi faize, takip tarihinden itibaren, temerrüt faizi yürütülmesi gerekeceği-
«Örnek: 6 icra emri»ne 7 günlük süreden sonra itiraz edilmiş olması halinde, icra mahkemesince «süre aşımı nedeniyle red kararı» verilmesi gerekeceği («esas» hakkında karar verilemeyeceği)—
Borçlunun icra emrine itirazının reddedilmesi ve icra mahkemesinin bu kararın Yargıtay’ca bozulması halinde, borçlunun ipotekli taşınmazının satılamayacağı (satış işleminin durdurulması ya da alacaklının satış işleminin reddedilmesi gerekeceği)-
İpoteğin «faizsiz» olarak kurulduğunun ipotek akit tablosunda belirtilmiş olmasının, alacaklının vâde tarihinden itibaren faiz istemesini önlemeyeceği—
«Borçlunun ibraz ettiği ibra belgesinin (makbuzun) tahrifat sonucunda düzenlenmiş olduğu» iddiasının, icra mahkemesince, bilirkişi incelemesi yaptırılarak araştırılması gerekeceği—
İpotek akit tablosunda, «...30.4.1993 tarihine kadar müddetli ve faizsiz» olarak kurulduğu bildirilen ipoteğin vâdesinin 30.4.1993 olduğunun kabul edilebileceği ve alacaklının ancak bu tarihten itibaren faiz isteyebileceği—
«Örnek 6 icra emri»ni alan borçlunun, yasal süre içerisinde, icra mahkemesine başvurarak, «borcunu (kısmen) ödediğini» bildirmiş olması halinde, borçlunun ibraz ettiği belgeler hakkında alacaklı vekilinden, diyeceği sorularak ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği—
Bir alacaklının yaptığı «ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile -ilamlı-takip» kesinleştikten sonra, borçlunun diğer alacaklılarının «ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu» -yani; «borçlu hakkında ilamlı takip yapılamayacağı» gerekçesiyle takibin iptalini isteyemeyecekleri—
İcra emrinin tebliğinden sonraki dönemde gerçekleşmiş «itfa» itirazının, imzası ikrar olunmamış belge ile kanıtlanamayacağı–