«Örnek 6 icra emri»ne karşı 7 günlük süre geçtikten sonra, icra mahkemesine yapılan itirazın, «süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği—
Kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren ipotek belgesine dayalı takiplerde, önceden borçluya hesap kat ihtarının gönderilmesine gerek bulunmadığı—
Borçlunun icra emrine itirazı üzerine, takipten önce yapılan bir ödeme bulunup bulunmadığını ve varsa Borçlar Kanununun 84/2. maddesi de gözönünde bulundurularak ve ayrıca ipotek akdinde öngörülen temerrüt faizi oranının ne olduğu da araştırılarak, bilirkişiden bu konuda rapor alınarak borç miktarının saptanması gerekeceği-
İİK’nun 149a maddesi uyarınca, borçlunun «icranın geri bırakılması» için icra dairesine değil, icra mahkemesine başvurması gerekeceği—
«İcranın geri bırakılması» istemin, duruşma açılmadan, evrak üzerinde incelenemeyeceği—
«İcra emrinin usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğunu» [(bu nedenle icra emrinden daha sonra (geç) haberdar olduğunu)] ileri sürmemiş olan borçlunun, icra emrinin tebliğ tarihi olarak görünen tarihten itibaren 7 gün içinde ileri sürmediği «icranın geri bırakılması» isteminin süre yönünden reddedileceği—
Kesin borç ipoteklerinde, ipotek lehtarı alacaklının «ana para» dışında -vâde tarihinden, tahsil tarihine kadar işleyecek- «faiz» ve «giderler»i borçludan isteyebileceği (MK. 875)—
İcranın geri bırakılması isteminin 33. maddesinin 1, 2 ve 4. fıkralarına göre belgelendirilmesi gerekeceği—
Akdi faiz öngörülmemiş olmasının, vâdeden itibaren gecikme faizi istenmesine engel teşkil etmeyeceği—
Borçlunun itirazının -İİK. 149a/I hükmüne göre- yerinde görülmesi halinde, «icra emrinin iptaline» değil «itirazın kabulüne ve icranın geri bırakılmasına» karar verilmesi gerekeceği—