İpotek akit tablosunda, «...30.4.1993 tarihine kadar müddetli ve faizsiz» olarak kurulduğu bildirilen ipoteğin vâdesinin 30.4.1993 olduğunun kabul edilebileceği ve alacaklının ancak bu tarihten itibaren faiz isteyebileceği—
«Örnek 6 icra emri»ni alan borçlunun, yasal süre içerisinde, icra mahkemesine başvurarak, «borcunu (kısmen) ödediğini» bildirmiş olması halinde, borçlunun ibraz ettiği belgeler hakkında alacaklı vekilinden, diyeceği sorularak ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği—
Bir alacaklının yaptığı «ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile -ilamlı-takip» kesinleştikten sonra, borçlunun diğer alacaklılarının «ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu» -yani; «borçlu hakkında ilamlı takip yapılamayacağı» gerekçesiyle takibin iptalini isteyemeyecekleri—
İcra emrinin tebliğinden sonraki dönemde gerçekleşmiş «itfa» itirazının, imzası ikrar olunmamış belge ile kanıtlanamayacağı–
İcra emrinin tebliğinden sonraki döneme ilişkin itfa iddiasının -İİK. 33/II’de öngörülen biçimde- yazılı belgelerle isbat edilebileceği, icra mahkemesince belge üzerinde imza incelemesi yaptırılamayacağı—
İpotekle güvence altına alınmış olan alacağın zamanaşımına uğramayacağı—
“Kesin (ana para) ipoteği” faizleri de kapsamına aldığından (MK. 875), vâde tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek faizlerin icra daire-since hesaplanması (ve asıl alacağa eklenmesi) gerekeceği-
«45 gün müddetle» kurulan ipotekte, alacaklının 45 günden sonra faiz isteyebileceği—
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte, borçlunun, «ipoteğin yetkisiz vekil tarafından kurulmuş olduğunu, bu nedenle geçirsiz bulunduğunu» ileri süremeyeceği—