Takip dayanağı bonoda senedi düzenleyen şikayetçi borçlu tarafından açılmış bir menfi tespit davası bulunmadığından ve üç yıllık zamanaşımı süresi içerisinde şikayetçi borçlu aleyhinde zamanaşımını kesecek nitelikte işlem yapılmadığından bu borçlu yönünden zamanaşımının gerçekleştiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 71/2 ve 33/a maddeleri kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımına ilişkin olup şikayetçi borçlu yönünden takibin kesinleşmesinden sonraki devrede üç yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan şikayetin kabulü ile bu borçlu yönünden 'icranın geri bırakılmasına' karar verilmesi gerekeceği-
Haczedilen menkullerin kendisine ait olduğunu söyleyen üçüncü kişiye (borçlunun boşandığı eski eşi) hacizli malların, yediemin olarak bırakıldığı ve akabinde istihkak iddiasının reddi davası açıldığı, bu tarih ile dava tarihi olan arasında icra dosyasındaki son işlem incelendiğinde, altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğu görüldüğünden “istihkak iddiasının reddi” davası, TTK. mad. 726'da takibe konu çek için öngörülen zamanaşımı süresini kesen ve aynı Kanun’un 662.maddesinde düzenlenen nitelikte bir dava olmadığından, zamanaşımı süresinin dolduğu- Zamanaşımını kesen muamele her kim hakkında vaki olmuşsa ancak ona karşı hüküm ifade edeceği-
Çift vade içeren senedin bono vasfını taşımayacağı-  Kambiyo senedi niteliği bulunmayan bono ile başlatılıp kesinleşen takipte, takibin kesinleşmeden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresinin TTK hükümlerine göre değil,  eBK. mad. 125 uyarınca "10 yıl" olarak hesaplanması gerektiği-
Alacaklının esas icra dosyadaki son talebinin satış talebi olduğu, bu talep üzerine, icra müdürlüğüne talimat yazıldığı ve anılan müdürlüğün dosyasından satış işlemlerine devam edildiği görülmüş olup, talimat dosyasında zamanaşımını kesen takip işlemleri bulunduğundan, zamanaşımı süresi dolmadığı-
Borçlar Kanunu’nun 133.maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve TTK.nun 730/18.maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 662.maddesinde zamanaşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayıldığı,ayrıca, İİK.nun 71. ve 33/a maddelerine göre de, "takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde" zamanaşımının gerçekleştiği tespit edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin zorunlu olduğu-
Alacaklı tarafından yapılan icra takip işlemlerinin zamanaşımını keseceği ve alacaklının yapacağı icra işlemleri ile süre her defasında yenilenerek (takip dayanağı çek olduğundan) yeni bir altı aylık sürenin başlayacağı- Araç kaydına haciz talebinin ve bankaya haciz müzekkeresi yazılması talebinin zamanaşımını keseceği, alacaklı tarafın talebi ile borçlu hakkında SGK kayıt sorgusu yapılmasının ise takip işlemi olmadığından zamanaşımını kesmeyeceği- İİK.'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının süreye tabi olmadığı-
Yetkisizlik kararı icra dairesi tarafından çıkartılan ödeme emrinin iptali sonucunu doğuracağından ve bu karar kesinleşmeden dosyanın yetkili yere gönderilmesi istenemeyeceğinden yetkisizlik kararının verildiği tarihten kesinleşme tarihine kadar zamanaşımı süresinin işlemeyeceği-
Davacı alacaklının açmış olduğu icra takibinin geri bırakıldığı be bu konuda verilen kararın kesinleştiği anlaşıldığından, tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece, davacı-alacaklının, İİK. mad. 33/a-ll uyarınca, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat için 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açıp açmadığının belirlenmesi gerekeceği- Tasarrufun iptali davasının açılması koşullarından birisi davacının kesinleşmiş bir alacağın bulunması olduğundan, bu dava koşulu gerçekleşir ise, mahkemece davalı üçüncü kişinin taşınmazı satın aldığı tarihte taşınmazın satış bedeliyle gerçek değeri arasında mislini aşan fark bulunup bulunmadığına yönelik olarak taşınmaz üzerinde satış tarihinde mevcut olan ipotek miktarının ne kadar olduğunun araştırılması ve taşınmazın son satışının da davalının, alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastıyla hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olup olmadığı üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile çeke dayalı yapılan takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borçlu hakkında işlem yapılmayarak altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, borçlunun zamanaşımı şikayetinin kabul edilerek İİK. mad. 71/son göndermesi ile uygulanması gereken aynı yasanın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçlular hakkında genel haciz yolu ile yapılan ve kesinleşen icra takibinde İİK. mad. 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 33/a-1. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verileceği ve bu şikayetin süresiz olarak yapılabileceği, takip dayanağı çekler hakkında zamanaşımını kesen sebeplerin Ticaret Kanunu’nda sınırlı olarak sayılmış olduğu, alacaklı tarafından geçici aciz vesikasına dayalı açılan tasarrufun iptali davasının zamanaşımını kesmeyeceği, ancak borçlu hakkında kesin aciz vesikası düzenlenmesi halinde bu tarihten itibaren 20 yıl geçmesiyle borcun zamanaşımına uğrayacağı, açılan tasarrufun iptali davası sırasında, icra dosyasında zamanaşımını kesen başkaca hiçbir işlem yapılmaması halinde borçlunun zamanaşımı şikayetinin kabul edilmesi gerekeceği-