Başvurunun bu hali ile İİK'nun 71/1 ve 33/a maddelerine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olduğu, çekin ibraz süresinin bitim tarihi 6273 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesinden önce olduğundan, anılan çeke (6) aylık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekeceği, takip dosyasında takip kesinleştikten sonra son işlem tarihinden itibaren 1 yıl süreyle dosya takip edilmediğinden müdürlük kararıyla 31/12/2008 tarihinde icra dosyasının işlemden kaldırıldığı ve alacaklı tarafından yenilemenin talep edildiği 03.03.2015 tarihine kadar zamanaşımını keser nitelikte hiçbir işlem yapılmadığı ve altı aylık zamanaşımı süresinin geçtiği, aradan geçen süreçte altı aylık zamanaşımına uğradığı-
Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde lehtar konumunda olan muteriz borçlu hakkında 3 yıllık zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşıldığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı, üzerinde haciz bulunan taşınmaz yönünden satış talebinde bulunarak satış avansını ...2011 tarihinde yatırdığından, aynı taşınmaza yönelik ...2012 tarihli satış talebi zamanaşımını kesmeyeceği- Taşınmazın son imar durumu ile üzerindeki hacizlerin devam edip etmediğinin sorulmasına yönelik taleplerin takibi ilerletmeye yönelik takip işlemleri olmadığından zamanaşımını kesmeyeceği- Borçlu yönünden zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığından mahkemece itirazın kabulü ile İİK. mad. 71/son ve 33/a gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği-
TMSF lehine getirilen yirmi yıllık zamanaşımı süresinin geçmişe etkili olacağına yönelik düzenlemenin iptal edilmiş olduğu- Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen maddenin yürürlük tarihi olan 01.11.2005 tarihinden önce bonoyu düzenleyen keşideci hakkında uygulanması öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresinin dolması halinde, Fon lehine getirilen zamanaşımı düzenlemesinin uygulanma olanağı kalmadığından, "zamanaşımının yirmi yıl olduğu"nun kabulünün de mümkün olmayacağı-  Anayasa'nın iptal kararı geriye yürümese de, henüz devam eden uyuşmazlıkların iptal kapsamında bulunacağı- Alacaklı tarafça takibin kesinleştiği 24.04.2000 tarihinden 07.05.2003 tarihine kadar borçlu ile ilgili zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı anlaşıldığından, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde belirtilen tarihler arasında keşideci konumunda olan borçlu hakkında üç yıllık zamanaşımının gerçekleşmiş olduğu-
Ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren bir yıllık sürede haciz talebinde bulunduğu görüldüğünden, icra dosyasının işlemden kaldırılmasının söz konusu olamayacağı- Alacaklı tarafça dosyanın yenilenmesi talebinin icra takip işlemi olarak sayılmayacağı, icra takip dosyasında, icra takip işlemi yapılmadığı görüldüğünden mahkemece takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde lehtar konumunda olan borçlu hakkında 3 yıllık zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle İİK. mad. 71 ve 33/a gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği-
Mahkemenin hükmüne gerekçe yaptığı İİK 33/a maddesi takip hukukuna ilişkin bir düzenleme olup, eldeki sözleşme ilişkisine dayanarak davacının açtığı davada uygulama yerinin bulunmadığı-
Alacaklının icra müdürlüğünden yetki alarak açtığı ortaklığın giderilmesi davası zamanşımını kesmez ise de, İİK'nun 121. maddesine göre yapılan talep ile ortaklığın giderilmesi ilamına dayalı olarak yapılan satış talebi ve yenileme istemi zamanaşımını keseceğinden, işlemler arasında T.T.K.'nun 749. maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından, mahkemece, zamanaşımı şikayetinin bu nedenlerle reddi gerekeceği-
Takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazının süresiz şikayete tabi olduğu-
Keşideci borçlu hakkında başlatılan ve kesinleşen takipte zamanaşımı süresinin dolduğu tespit edildiğine göre mahkemece, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin durdurulması yönünde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Takip hukukuna ilişkin şikayet mahiyetinde olan ihalenin feshi başvurusu, TTK.nun 662. maddesi içeriğinde belirlenen dava niteliğinde olmadığından bu başvuru zamanaşımını kesmez ise de ihale satış bedelinin dosya alacağını karşılaması halinde dosya bu tarih itibariyle infaz edilmiş sayılacağından ve alacaklının yapacağı herhangi bir işlem bulunmayacağından bu tarihten itibaren fiili imkansızlık nedeniyle zamanaşımı süresinin işlemesinin söz konusu olamayacağı, ihalenin feshedilmesi halinde ise infaz işlemi gerçekleşmemiş olacağından sürenin kaldığı yerden yani ihalenin feshi tarihinden itibaren işlemeye devam edeceği-