Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle şikayetin kabulü ile İİK'nun 71/2 ve 33a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince itirazın kabulü ve icra takibinin durdurulması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde lehtar konumunda olan muteriz borçlu hakkında 1 yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından mahkemece, İİK'nun 71. maddesi yollamasıyla aynı Yasa'nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetinin kabulü halinde İİK'nun 71. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince, "icranın geri bırakılmasına" karar verilmesi gerekirken, "takibin iptaline" hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Takibin kesinleşmesi sonrası zamanaşımının oluştuğuna dair itirazın kabulü halinde, "icranın geri bırakılmasına" karar verileceği- Hacizlerin, icranın geri bırakılması kararı ile değil, bu kararın kesinleşmesi ile kalkacağı-
Takip dayanağı çekin keşide tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nun 708. maddesi gereğince, çekin yasal süresinde ödenmek üzere muhataba ibrazının zorunlu olduğu, takip dayanağı çekin arka yüzünde muhatap bankaya ibraz edildiğine dair ibraz şerhi bulunmadığından belgenin kambiyo senedi vasfı taşımadığı, çekin adi senet hükmünde olup, adi senet hükmünde bulunduğundan bu belge, 6098 Sayılı TBK'nun 146. maddesinde (mülga 818 sayılı BK'nun 125. maddesi) düzenlenen on yıllık zamanaşımına tâbi olduğu, takibe dayanak belge yönünden on yıllık zamanaşımının gerçekleşmediği-
İcranın geri bırakılmasına karar verilmiş olmasının, bu yönde bir talep bulunmaksızın icra takip dosyasında mevcut hacizlerin kendiliğinden kalkmış olması sonucunu doğurmayacağı-
Bonoda keşideci ve onun gibi sorumlu olan kefile (avaliste) karşı yapılacak takiplerde uygulanacak zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, takip kesinleştikten sonra haciz işleminin yapıldığı ve daha sonra bir borçlu hakkında hiçbir talepte bulunulmamışken, diğer borçlu hakkında icra işlemlerine devam edildiği, icra takip işlemleri kimin hakkında yapılmışsa sadece onun hakkında sonuç doğuracağından, talep eden borçlu yönünden zamanaşımının gerçekleştiği ve bu borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verileceği-
Maaş üzerine konulan haciz nedeniyle, her ay maaştan kesilerek gönderilen paraların, icra dosyasına gelmesi ve alacaklı tarafından alınması, icra takip işlemi niteliğinde olmadığından, zamanaşımını kesmeyeceği-
6100 sayılı HMK.'nun 311/1. maddesi hükmü uyarınca feragatin, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, anılan yasal düzenleme uyarınca, menfi tespit davasının açılmasıyla kesilen zamanaşımı süresinin, borçlunun feragat beyanı üzerine davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlayacağı, bu durumda, takip dosyasında, borçlunun feragati nedeniyle davanın reddedildiği tarihten alacaklının yenileme talebinde bulunduğu tarihe kadar zamanaşımını kesen herhangi bir icra takip işlemi yapılmadığından TTK'nun 661. maddesinde öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunun anlaşıldığı, o halde, mahkemece, zamanaşımına yönelik şikayetin kabulü ile İİK'nun 71. maddesi yollamasıyla aynı Yasa'nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu tarafından kıymet takdirine itirazda bulunulması, alacaklının cebri icrayı sürdürme iradesini kısıtlamadığından zamanaşımını kesmeyeceği, alacaklının, icra takibine devam edebileceği-