İİK.’ nun 72. maddeye dayalı olarak açılan menfi tespit davasında, alacaklı veya borçlunun takip hukukuna ilişkin itirazlarının değil, borcun varlığına yönelik itirazları incelenerek değerlendirileceği- Davalı alacaklı tarafından icra takibinin bir yıl süre ile takipsiz bırakılmasının ve daha sonra yenilenmesinin borcun varlığı ile bir ilgisi olmayıp, icra hukukuna yönelik bir uyuşmazlık olduğu-
‘Takibin kesinleşmesinden sonra gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması’ isteminin herhangi bir süreye bağlı olmadığı–
Dava açma süresi olan 7 günlük sürenin icranın geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği tarihten değil, kararın kesinleştiğinin alacaklıya "tebliğ edildiği" tarihten itibaren başlayacağı-
İcra kefilinin taahhüdü ‘kambiyo taahhüdü’ niteliğinde bulunmadığından, İİK’nun 39. maddesi uyarınca icra kefilinin borcunun 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olacağı–
İcra dairesindeki kefaletin, takibin dayandığı kambiyo senedinden ayrı bir taahhüdü içermesi nedeniyle bu taahhüde kambiyo senediyle ilgili zamanaşımı kurallarının uygulanmayacağı, İİK. nun 39. maddesi uyarınca icra kefili hakkında 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı-
İİK.nun 33a maddesi gereğince icra mahkemesince ‘icranın geri bırakılması’ yerine ‘takibin durdurulmasına’ karar verilemeyeceği–
İİK’nun 33a/II maddesi gereğince 7 gün içinde alacaklının ‘zamanaşımının vaki olmadığını ispat için asliye hukuk mahkemesinde dava açmış olması halinde’ icra mahkemesince ‘icranın geri bırakılması kararının kesinleştiği’nden söz edilerek hacizlerin kalktığının kabul edilemeyeceği–