Suça konu aracın nasıl getirildiği, aracı en son kimin kullandığı, sanık ile aracı ihale yoluyla alan şahıs arasında bağlantı olup olmadığı hususunda zabıta araştırması yaptırılmasını müteakip, ihaleden sonra hali hazır durumda aracın üzerinde bulunan parçaların, ihaleden önce söküldüğü iddia edilen orijinal parçaları olup olmadığı yönünde yetkili bayi vasıtasıyla fabrikasından asıl parçaların orijinal numaraları öğrenilmek ve üzerindeki mevcut parçaların numarası da gösterilmek suretiyle incelemeyi içeren bilirkişi raporu aldırılarak sonucuna göre hukuki durumun takdiri gerektiği-
Şikayetçi vekilinin İİK'nın 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra şikayette bulunması nedeniyle, bu eylem yönünden şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği- Şikayete konu şirket stoklarındaki emtiaların yüksek bedellerle satılarak satış bedellerinin şirkete intikal ettirilmemesi hususu ile ilgili olarak, sanığın şirkette olan alacağının kaynağının ne olduğu tam olarak tespit edilmeden, emtiaların hangi tarihte satışının yapıldığı, elde edilen gelirin sanığın şahsi hesabına hangi tarihte intikal ettirildiği, bu sebeple şikayetin süresinde olup olmadığı tam olarak belirlenmeden ve bu konuda aldırılan bilirkişi raporunun da yetersiz olduğu gözetilmeden kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Şikayetçi vekilinin "sanıklardan ...nın alacaklıları zarara uğratmak kastıyla taşınmazını kardeşine sattığını", "borçlu şirketin işyerini bir başka şirkete devrettiğini", yine "sanıklardan ...'nın adına kayıtlı aracını sanık ...'a sattığını", "sanıklardan ...nın aracını devrettiğini" bildirmesi karşısında; yapılan devir işlemlerinin alacaklıyı zarar sokmak kastıyla muvazaalı olarak yapılıp yapılmadığı araştırılıp tartışılmadan eksik inceleme ile beraat kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Sanığın suça konu devir işlemini alacaklıyı zarara sokmak kastıyla yapıp yapmadığı tam olarak belirlenmeden, bu konuda savunması alınmadan mahkumiyet kararı verilmesi ve sanığın adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşıldığı halde, daha önce kasti suç işlediği gerekçesiyle hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesinin kanuna aykırı olup bozmayı gerektirdiği-
“Ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi ve 30.07.2003 gün ve 251184 saılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4949 sayılı İİK'da değişiklik yapılmasına dair kanunun 99. maddesi ile İİK'nın 352. maddesine eklenen fıkra uyarınca dava ve cezanın İİK'nın 354. maddesinde yazılı sebeplerden düşeceğinin kararda belirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırı olup hükmün bozulması gerektiği-
Sanığın şirkette bulunan hisselerini eşine devretmesinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla yapılıp yapılmadığının, sanık müdafiinin U...Temizlik Limited Şirketi'nin yüzde yetmiş hissesinin sanığa ait olduğunu bildirmesi karşısında, söz konusu şirket hisselerinin değeri belirlenerek bu değerin dosya borcunu karşılayıp karşılamadığının araştırılmadan eksik inceleme sonucu mahkumiyet kararı verilmesinin kanuna aykırı olup bozulması gerektiği - Sanık müdafiinin 19.03.2013 havale tarihli dilekçesi ile verilecek kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi veya verilecek cezanın ertelenmesini talep ettiği halde, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin kanuna aykırı olup bozulması gerektiği-
Sanığın sattığı taşınmazdan elde ettiği bedelle takibe konu borçlarını veya varsa başka borçlarını ödeyip ödemediği taşınmazların rayiç bedelle satılıp satılmadığı, ve taşınmazları sattığı kişilerle aralarında nasıl bir ticari ilişki bulunduğu araştırılıp bu şahıslar dinlenilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup bozulması gerektiği-
Şikayetçi vekilinin şikayet dilekçesinde borçlu şirketin tüm makine ve teçhizatını şirkete muvazaalı olarak sattığını bildirmesi karşısında, her iki şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, istihkak iddiasına ilişkin dosyasının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan ve şikayet dilekçesinde bildirilen icra takip dosyasının getirtilip incelenmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu- 5358 sayılı Kanun'un 23. maddesi ile İİK mad. 352/b yürürlükten kaldırılmış olup, hükmedilen cezanın şartları bulunduğu takdirde seçenek yaptırımlara çevrilmesine ve ertelenmesine bir engel bulunmadığı göz önünde bulundurulmadan, kanun gereği paraya çevirme ve erteleme hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu-
Sanıkların eyleminin 2004 sayılı İİK'nın 331/4. maddesi kapsamında olduğu ve şikayet tarihi ile inceleme tarihi arasında 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen asli zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğu anlaşıldığından, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnameye uygun olarak hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulmasına, sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerektiği-
Sanığın üzerine atılı “alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudu eksiltmek” suçunun takibi şikayete bağlı olduğu- Suça konu araçların satıldığı tarihten itibaren bir yıl içinde şikayete bulunulmaması halinde sonra şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği, sanığın beraatine karar verilmesinin isabetli olmadığı-