Sanığın üzerine atılı “alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla mevcudu eksiltmek” suçu açısından sanığın işyerini hangi tarihte devrettiği araştırılıp şikayetin süresinde olup olmadığı tespit edilip, “ticareti usulüne aykırı terk etmek” suçu yönünden ise tacirin fiili olarak ticareti terk edip onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmeyip bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyanını vermemesinin gerekmesine rağmen, sanığın ticaret siciline kayıtlı olduğu adresi sorulup bu adresteki ticareti terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Hapis cezasının asgari hadden tayin edildiği halde, gün adli para cezasının üst sınırdan tayin edilmek suretiyle çelişkiye neden olunamayacağı-
İİK'nın 331, 333/a ve 345/a maddelerine ilişkin olarak kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede, haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlunun alacaklısını zarara uğratmak kastıyla mevcudunu eksiltmesi suç olarak düzenlendiği gözetildiğinde, şikayete konu fiillerin iki yıldan önce gerçekleşmesi nedeniyle atılı suçun unsurları yönünden oluşmadığının anlaşıldığı- İİK'nın 337/a maddelerine ilişkin olarak kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede, “ticareti usulüne aykırı terk etmek” ve “alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltmek” suçlarının takibi şikayete bağlı olup, suça konu taşınmazların 22.02.2007 ve 09.04.2008 tarihlerinde satılmasına ve ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 11.02.2014 tarih ve 2014/47 sayılı yazısı ile borçlunun kaydının soyadı değişikliği yapılmadığından yapılmadığından M. ... olarak devam ettiği 18.03.2011 tarihi itibariyle re'sen terk işleminin yapıldığı, bu nedenle İİK'nın 44. maddesine göre belge bulunmadığının bildirildiğinin anlaşılması karşısında, her iki suç açısından şikayetçi vekilinin İİK'nın 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra şikayette bulunması nedeniyle sanık hakkında şikayet hakkının düşürülmesi gerektiği-
“Ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerektiği, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekeceği-
“Alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltmek suçu” açısından davanın açılmasına sebebiyet veren sanıkların yargılama giderlerinden sorumlu tutulması ve şikayetçi taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Sanığın alacaklıyı zarara sokmak kastıyla taşınmazlarını devrettiği iddiasına karşı suç kastının olmadığını bildirmesi üzerine doğruluğu araştırılmadan, diğer sanığın gayrimenkulünü sattıktan sonra gidilen hacizde, bu gayrimenkulde kiracı olduğunu adreste kiracı bulunduğunu beyan eden kişinin mahkemeye getirilip dinlenilmeden, suça konu tasarrufların iptaline ilişkin dosya getirtilip incelenilmeden beraat kararı verilmesinin kanuna aykırı olduğu ve bozmayı gerektireceği-
Suça konu 3. N. 8. plaka sayılı aracın kıymet takdirinin yapıldığı yere kim tarafından, ne zaman ve nasıl getirtildiği, araştırılıp, araçtaki eksikliklerin nasıl meydana geldiği sanığa sorulmadan eksik araştırma ile rehin yoluyla yapılan takipte borçlunun malvarlığına zarar vermesinin bu yasa kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesinin kanuna aykırı olduğu-
Suça konu 4. N 1.... plaka sayıl aracın 19.04.2012 tarihinde Datça ilçesinde nerede, nasıl ve ne şekilde bulunduğu, otoparka kim veya kimler tarafından getirildiği araştırılmadan, sanığa Datça ilçesinde aracın ne zaman arızalandığı ve aracı nereye bıraktığı sorulmadan eksik inceleme ile İİK'nın 331. maddesinde taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipler düzenlenmediği gerekçesiyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi kanuna aykırı bulunduğundan hükmün bozulması gerektiği-
"Ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkililerinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerektiği, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile kurulan hükmün bozulması gerektiği-
Borçlu sanığın mal beyanı dilekçesinde bildirmediği, taşınmazdaki hissesi üzerinde hacizler olduğunun anlaşılması karşısında, taşınmazdaki hissenin değeri ile üzerine haciz şerhi işlenmiş bulunan diğer icra takip dosyalarının alacak miktarının tespiti ile, hacizli taşınmaz hissenin diğer icra dosyalarının alacağını karşılamasını takiben bu dosya borcu için alacaklıyı tatmin edebilecek bir miktarda paranın kalıp kalmayacağı belirlenerek, aracın da önceden satıldığı göz önüne alınıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerektiği-