Alacaklının, borçlusunun kendisini zarara uğratmak kastıyla , adına kayıtlı taşınmaz hissesini dava dışı 3. bir şahsa devrettiği iddiasıyla bulunduğu şikayetinde; sanık ve şahsın aralarında yakın akrabalık, yakın arkadaşlık ilişkisinin olup olmadığı, taşınmazın halen kimin kullanımında olduğu, satış bedellerinin ödenip ödenmediği, ödendiyse ne şekilde ödendiği, satış sonucu ele geçen paranın ne şekilde kullanıldığı sorulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdirinin gerektiği-
Suça konu tasarrufun iptaline ilişkin dosyasının sonucunun kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması gerektiği-
Alacaklıyı zarara uğratmak maksadıyla mevcudunu eksiltmek suçuna bakma görev ve yetkisinin icra takibinin yapıldığı yerdeki mahkemeye ait olduğu-
Şikayete konu icra dosyasının “taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla” yapıldığı, İİK’nın 331/1. maddesi uyarınca genel haciz yoluyla yapılmış bir icra takibi bulunmadığından suçun unsurlarının oluşmadığı, bu nedenle sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği -
Şikayetçi tarafından sanığın adına kayıtlı aracını alacaklılarını zarara uğratmak kastıyla devrettiğinin iddia edilmesi karşısında, icra takip dosyasından haczedilen taşınmazın ve haciz konulan araçların şikayet tarihindeki değerinin taşınmaz rehni borcunu karşılamasından sonra şikayetçinin alacaklı olduğu iki icra takip dosyasının da borcunu karşılayıp karşılamadığı hususunda araştırma yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerektiği-
Şikayet dilekçesinde bildirilen aracın devrine ilişkin satım sözleşmesi örneği getirtilip, sanığın suç kastının tespiti açısından aracın satımından elde edilen meblağların diğer borçların ödenmesi amacıyla kullanılıp kullanılmadığı tam olarak belirlenmeden, alacaklı tarafından yapılan icra takip dosyasından haciz konulmuş olan sanığa ait iki adet taşınmazdan birinin üzerinde ipotek kaydı olduğu anlaşılmakla, taşınmazların değeri ve ipotek miktarı tespit edilip, ipotek konusu borcun karşılanıp karşılanamadığı belirlendikten sonra bu dosya borcu için alacaklıya yeterli miktarda bir paranın kalıp kalmayacağı araştırılmadan eksik araştırma ile beraat kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Müşteki vekili tarafından borçluya ait gayrimenkulün devrinin alacaklıyı zarara uğratmak kastı ile yapıldığı, taşınmazın karşılığının borçlunun aktiflerine katıldığına ilişkin delil bulunmadığının iddia edilmesi karşısında, sanığın aynı icra takibinde haczedilen başkaca menkul ve gayrimenkul mallarının da bulunduğu, bu haliyle haczedilen diğer malların satışı halinde bedellerinin borca yetecek miktarda olup olmadığı tespit edildikten sonra devrin alacaklıyı zarara sokmak kastıyla yapılıp yapılmadığı tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçi vekilinin, şikayet dilekçesi ile borçlu şirketin, hakkında takip başlatılmadan kısa bir süre önce alacaklılarından mal kaçırma maksadıyla iş makinesini başkasına devretmesi nedeniyle şikayette bulunduğunun anlaşılması ve sanığın devir tarihi itibariyle şirket hissesini devrettiğine yönelik savunması karşısında; borçlu şirketin kayıtlı olduğu ticaret sicil müdürlüğünden, devir tarihindeki yetkili temsilcisi ile devredilen hisselerin devir bedelinin ne karar olduğu, sanıktan ise şirket hissesinin devri sonucu elde ettiği paranın hangi borcun ödenmesinde kullanıldığı sorulup suça konu iş makinesinin devrinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla yapılıp yapılmadığının tartışılarak sonuca göre sanığın hukuki durumunun tespitinin gerektiği-
İİK'nın 351. maddesindeki, şikayetçinin dilekçe veya beyanında göstermiş olduğu delillerle bağlı olduğuna ilişkin düzenleme dikkate alındığında, şikayetçi vekilince verilen şikayet dilekçesinde, borçlu şirketin adresi terk ettiğini, adreste başka bir dersanenin bulunduğunu, borçlu şirket yetkilisinin şirkete ait mallarını şirket adresinden çıkartarak alacaklı vekil edenin alacağını almasına engel olduğu iddasıyla şikayette bulunulduğu, fakat açık ve net olarak sanığın hangi eylemleri ile alacaklıyı zarar uğratmak için mevcudu eksilttiği hususunda somut bir iddiada bulunulmadığı ve hakimin re'sen araştırma zorunluluğu da bulunmadığından, şikayet dilekçesinde gösterilen İİK'nın 331. maddesindeki suçun unsurlarının dosya kapsamına göre oluşmadığı anlaşıldığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği-