İpoteğe konu taşınmaz üzerindeki şerhin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi alacağın tamamının haricen tahsil edildiğine karine teşkil ededeği-
Haciz tarihinden itibaren bir yıl olan satış isteme süresi içinde satış avansının yatırılmadığı, dolayısıyla İİK'nın ilgili maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki ... bu haczin mahkemenin karar tarihinden önce düştüğü görülmekle mahkemece, şikayete konu .../.../..... tarihli haciz yönünden şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken 27.11.2014 tarihli haczin ayakta olup olmadığı değerlendirilmeden şikayetin esası incelenerek sonuca gidilemeyeceği-
Haciz isteme hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşeceğinden ve icra dosyasında ilk haciz talebi 14.12.2017 tarihinde yapılmakla, alacaklı tarafından süresinde haciz istendiğinden dosyanın işlemsiz kaldığından bahsedilemeyeceği, davalı alacaklı taşınmazlara haciz konulan 12.07.2019 tarihinden itibaren İİK 110. madde gereğince bir yıl içinde satış istememiş ve İİK 106. madde gereğince taşınmaz üzerindeki haciz kalkmış ise de davacı tarafın hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği 01.04.2021 tarihinde davalı alacaklı da taşınmazlara haciz konulmasını talep ettiğinden müdürlüğün hacizleri kaldırmadan yeniden taşınmazlara haciz koymasında usulsüzlük bulunmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesince, Dairenin bozma kararından önce verilen kararda, ihalenin feshi isteminde zarar unsuru bulunmadığından bahisle şikayet dilekçesinde ileri sürülen hususlardan sadece süresinde satış avansı yatırılmaması nedeniyle haczin düştüğüne dair iddianın incelendiği belirtilerek sonuca gidildiği, şikayette ileri sürülen sair fesih iddialarının ise hiç incelenmediği, Dairenin bozma ilamı ile; yasal süresi içerisinde satış avansı da yatırılmak suretiyle usulüne uygun olarak satış istendiğinden aksi yöndeki Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinin yerinde olmadığına değinildikten sonra, taşınmaz muhammen bedelin üzerinde satılmış olsa dahi, borçlunun şikayet dilekçesinde, satış ilanı ile kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği ile birlikte kıymet takdirinin düşük belirlendiğine ilişkin iddialarının da bulunması karşısında, bu hususlara yönelik istinaf nedenlerinin de incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulduğu, ......... tarihli duruşmada Dairenin bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde; bozma kararında belirtildiği üzere kıymet takdiri raporu ile ilan tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olup olmadığı ile birlikte kıymet takdirinin düşük belirlendiğine ilişkin iddialar incelenmeksizin karar verildiği ve bu suretle Dairenin bozma kararının gereği gibi yerine getirilmediğinin anlaşıldığı-
Alacaklı tarafından süresinde satış istenmiş ve avansı da daha evvel yatırılmış olmakla satış talebinin yasal süresinde olması ile haczin düşmediği anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklı tarafından, 6 aylık yasal sürede masrafı da yatırılmak suretiyle satış talebinde bulunulduğuna göre bu gerekçe ile ihalenin feshine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Takip dosyası incelendiğinde, taşınmazlara müteaddit defalar haciz konduğu, ancak hacizlerden sonra İİK’nun 106-110. maddeleri gereğince süresi içerisinde satış istenmediği, her ne kadar ............. tarihinde bir miktar satış avansı yatırılmış ise de geçerli bir satış talebinin yapılmadığı görülmekle Bölge Adliye Mahkemesince, bu gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verilerek hacizlerin kaldırılması gerekeceği-
Şikayete konu haczin 30.07.2020 tarihinde konulduğu, haciz tarihi itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 19.01.2020 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu; ancak Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilen 19.01.2022 tarihi itibarı ile alacaklının, bir yıllık sürede satış talep etmediği, bu nedenle taşınmaz üzerindeki iş bu haczin İİK.'nun 110/1. maddesi uyarınca karar tarihinden önce düştüğü, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, yargılama sırasında haciz düştüğünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihinin esas alınması gerektiği-
Taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için, icra müdürlüğünce 'haciz kararı' verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesinin zorunlu olmadığı- Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nun 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrası uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebileceği- Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp, bildirici nitelik taşıdığı; ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerektiği- İİK.nun 106-110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken, sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihinin esas alınması gerektiği- Süresinde satış istenmemesi durumunda, taşınmaz, tahmini bedelin üstünde satılsa da ihalenin feshini isteminin kabulü gerektiği-
Taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için, icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesinin zorunlu olmadığı- Tapuya işlenmesinin, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşıdığı- Ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için, haczin tapu siciline işlenmesi gerektiği- Satış talebinin, kanunda öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürünün re’sen gözetmesi gerektiği- Satış talebinin, sürelerden sonra olması halinde, reddedilmesi gerekeceği- Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekeceği-