Alacaklının nakdinden bir süre için yoksun kalması nedeni ile, nakdin kullanılması olanağını borçluya bırakması karşılığında elde ettiği, miktarı kanun ya da hukuki işlem ile belirlenmiş, para borçları açısından özel olarak düzenlenen, tahsil için zararın ve kusurun varlığı şart olmayan bir tür tazminat, bir medeni semere olarak tanımlan faiz kavramı kapsamındaki temerrüt faizinin muhtemel zararların giderilmesi amacıyla doğrudan doğruya yasa koyucu tarafından öngörülmüş bir karşılık olduğu, talep edilebilmesi için gerçekten bir zarar görülmüş olmasının gerekli olmadığı, bu konuda borçluya bir ispat hakkı tanınmadığı gibi; borçlunun temerrüde düşmekte kusurlu olmasının da şart olmadığı, borçlunun para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren bir karşılık olarak, alacaklının aksi iddia olunmayan farazi zararının asgari oranda giderilmesine yönelik, para borcunun fer'isi niteliğindeki (BK. Md.113/2 ve 131) faizin, asıl alacakla birlikte sona ermemesi için saklı tutulması, ya da, halin icabından saklı tutulduğunun anlaşılmasının yasal bir gereklilik olduğu- Somut olayda; davacının Kurum tarafından birikmiş maaşının eksik ödendiği iddiası olmasına rağmen, bu husus hiç araştırılıp hükümde tartışılmadan, Kurumdan aylığa ilişkin belgeler getirtilmeden ve davacının faiz hakkını saklı tutup tutmadığı araştırılmadığı gibi gerekçeli kararda halin icabından saklı tutulduğunun anlaşılması gerekip gerekmediği yönünde bir değerlendirme de yapılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğu, yapılacak işin davacının faiz hakkını saklı tutup tutmadığını Kurum ve ödemenin yapıldığı banka kayıtlarından yukarıdaki bilgiler ışığında araştırmak, Kurumdan aylık dosyasının ve aylığa ilişkin tüm belgeler ile ve hangi aylar için ne kadar aylık bağlandığına ilişkin ayrıntılı listenin getirtilerek, birikmiş aylık miktarının doğru miktarda bağlanıp bağlanmadığı varsa faizi konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı rapor almak, faiz hakkı saklı tutulmamış olsa bile eğer birikmiş maaşın eksik ödendiği ortaya çıkarsa bu miktarın faizinin ayrı olarak ödenmesi gerektiği göz önüne alınarak sonucuna göre karar vermek olduğu-
Prime esas kazancın değişmesinden doğan yaşlılık aylığı farkı olan asıl borcun davalı Kurumca kabul edilip ödenmiş olması ve davacının da faiz hakkını saklı tutması karşısında artık faiz hakkının doğmadığı ve davalı Kurumun faiz alacağından sorumlu tutulamayacağı düşünülemeyeceğinden bankadan davacının faiz hakkını saklı tuttuğuna dair dekont örneğini istenerek, davacının faiz hakkını saklı tuttuğunun anlaşılması halinde sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
818 sayılı BK'nun 113 maddesindeki önemli yönün, alacaklının hangi eylem ve işlemlerinin, bu hakkı kullanmak istediği şeklinde yorumlanması gerektiği olduğu, ifade edilmek istenen hususun, somut olayın niteliğinin, para borcunun son bulmasına karşılık, işlemiş faiz borcunun devamını gerektirmesi olduğu, alacaklının, asıl borç konusu para alacağını tahsil ederken, işlemiş faizleri talep hakkını saklı tuttuğunu beyan etmediği veya bu durum “hal ve koşullardan çıkartılmadığı” takdirde ise, 818 sayılı BK'nun 113 maddesindeki yasal ilke uyarınca, asıl borç son bulmakla, faiz alacağının da son bulacağı-
Faiz isteme hakkı saklı tutulmadan asıl borcun ifa ile sona ermesinden sonra açılan davada, TBK. mad. 131/1 gereği asıl borç ifa ile sona erdiğinde faiz borcu da sona ereceğinden, temyiz süresi içinde temyiz edilmemesi nedeniyle davacının faiz isteme hakkını saklı tuttuğu şeklinde yorum yapılamayacağı-
Aylığın geç bağlanması nedeniyle faiz alacağının tahsiline ilişkin davada, hükme dayanak tutulan 02.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda, her ne kadar faiz oranının 01.05.2005-31.12.2005 tarihleri arasında %12, 01.01.2006-26.01.2013 tarihleri arasında %9 olarak alındığı belirtilmişse de, ekindeki çizelgede faiz oranının hatalı uygulanmak suretiyle faiz alacağının fazla olarak hesaplanması hatalı olduğu-
Faiz alacağı istemine ilişkin davada, davacının toplu ödemeyi banka kanalıyla aldığı iddia olunduğunun anlaşılmasına göre davacının ödemeyi almadan önce ihtirazi kayıt ileri sürüp sürmediği, faiz hakkını saklı tutup tutmadığı, Kurum'dan faiz ödenmesini talep edip etmediği araştırılarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
Aylıklarının geç ödenmesi nedeniyle işleyen yasal faizinin tahsili istemine ilişkin davada, Kurumdan gelen sigortalılık dosyasında davacı vekilinin Kuruma 11.07.2013 tarihinde intikal ettirdiği dilekçe ile faiz hakkını saklı tuttuğu, talep konusu dönem için ise ödenmeyen aylıkların 10.09.2013 tarihinde bankaya gönderildiği anlaşılmakla; davacının, Kurum ödemesinden önce Borçlar Kanunu'nun 131. maddesi anlamında faiz hakkını saklı tuttuğuna dair ihtirazi kayıt içeren talebi dikkate alınmaksızın, eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu-
Borçlar Kanunu'nun 131/2. maddesi hükmü “İşlemiş faizin ve ceza koşulunun ifasını isteme hakkı sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa, bu faizler ve ceza koşulunun istenebileceği, buna göre evvelce işleyen faizleri talep hakkının saklı tutulduğu (ihtirazi kayıt) ve saklı tutulduğunun hal ve koşullardan çıkartılması kaydıyla, ödenmemiş faizlerin istenebilme hakkı ortadan kalkmamakta, asıl borç ifa veya sair bir surette son bulmuş olsa bile borcun fer'isi olan faiz varlığını sürdürmekte ve alacaklı bunları talep edebilme hakkını yitirmediği-
Alacaklının başlattığı takipte, eksik istediği bakiye alacağını, aynı icra dosyası üzerinden, usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek ek takip talebi ile istemesinde yasal engel olmadığı-
Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedildiğinden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 131. maddesi uyarınca (halin icabından anlaşılan durum gereği), bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından alacaklının, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile ilamdan doğan alacağını zamanaşımı süresinin sonuna kadar isteyebileceği - Alacaklının daha önce başlattığı takipte, eksik istediği ve istemi sınırlandırıldığından o dosyada talep edemeyeceği bakiye faiz alacağını, yeni bir icra takibi ile istemesinde yasal bir engel olmadığı-