Cezai şart alacakları için takibe girişen alacaklı yüklenicilerin sulh ve ibra protokolüne bu icra takiplerini dahil etmediği ve TBK 131/1 ve 179/2 kapsamında cezai şart bedelini isteme haklarını saklı tuttukları- Hem fesih hem de temlik sözleşmesinde ayrı ayrı olmak üzere cezai şart düzenlemesine yer vermiş ise de; temlik sözleşmesinin, fesih sözleşmesine bağlı olarak, temlikin nasıl gerçekleştirileceğini düzenlemek amacıyla hazırlandığı ve her iki sözleşmede de arsa sahibinin asıl ediminin temliki gerçekleştirmek, yüklenici tarafın edimi de tapudaki şerhi kaldırmak olduğu- Yükümlülüklerin ihlali halinde, fesih sözleşmesi ve temlik sözleşmesinin taraflara ayrı ayrı cezai şart alacağı hakkı kazandırmayacağı- 
Uyuşmazlığın; geçerli sözleşmenin ifasının imkânsız hâle gelmesi nedeniyle sözleşmeye konu taşınmazın rayiç bedelinin tahsili istemiyle açılan dava yönünden, sözleşme çerçevesinde ödediği bedelin kendi talebi üzerine davacıya iade edilmiş olmasının ve bu ödeme sırasında herhangi bir ihtirazî kayıt konulmamasının dava konusu borcu sona erdirip erdirmediği noktasında toplandığı-
Geçerli sözleşmenin ifasının imkânsız hâle gelmesi nedeniyle sözleşmeye konu taşınmazın rayiç bedelinin tahsili istemiyle açılan dava yönünden, sözleşme çerçevesinde ödediği bedelin kendi talebi üzerine davacıya iade edilmiş olması ve bu ödeme sırasında herhangi bir ihtirazî kayıt konulmaması durumunda, dava konusu borcu sona erdiğinin kabul edileceği- "Son içtihatlarda hak sahiplerine taşınmazın rayiç değerinin ödenmesi gerektiğinin kabul edildiği, davacıya sözleşmenin geçersiz olduğu şeklindeki bir kabulle sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde ödediği bedelin iadesi yönünde yapılan ödemenin taraflar arasındaki borç ilişkisini tümüyle sona erdirmediği, davalının geçerli sözleşmenin kendi kusuruyla ifasını imkânsız hâle getirmesi nedeniyle davacıya karşı taşınmazın rayiç bedeli nispetinde sorumluluğunun devam ettiği, davacının sözleşmeyle ödediği bedelin kendisine iade edilmesi yönündeki başvurusunun ibra niteliği taşımadığı, sözleşmeye dayalı olarak gerçek zararın tazminini isteyen davacının kısmî ödeme sırasında ihtirazî kayıt sunmamış olmasının davalıyı borç yükünden kurtarmayacağı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat alacağına kesinleşme tarihinden itibaren Anayasal faiz uygulanması talebi doğru olduğundan, bilirkişi raporundaki yasal faiz hesabı esas alınarak şikayetin kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklının, açıkça feragat etmediği sürece zamanaşımı süresi içinde tahsilde tekerrür olmamak üzere takipten önce kesinleşen ilama dayalı eksik kalan faiz alacağını aynı takip dosyasında isteyemeyeceği, ayrı bir takip yaparak talep edebileceği nazara alınarak, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği- Şikayet dilekçesinde şikayetçinin, alacaklılar “............ ve dava arkadaşları” olarak gösterilmesine ve takip alacaklılarının ................. ve diğerleri olmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli karar başlığında alacaklı olarak sadece .............’un yazılmasının doğru olmadığı-
Dava, faiz alacağına yönelen takipte itirazın iptali ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir...
İcra takibine konu kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilam takip tarihinden önce kesinleşmiş ise; alacaklının, başlattığı takipte eksik istediği ve istemi sınırlandırdığından, o dosyada talep edemeyeceği bakiye faiz alacağını yeni bir icra takibi ile istemesi gerektiği- İcra takibine konu kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilam takip tarihinden sonra kesinleşmiş ise ancak bu tarihten sonra Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 46/son maddesi hükmüne göre faiz istenebileceğinden bakiye faiz alacağı aynı dosya üzerinden istenebileceği-
İcra takibine konu kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilam takip tarihinden sonra kesinleşmişse ancak bu tarihten sonra faiz istenebileceğinden, bakiye faiz alacağının aynı dosya üzerinden istenebileceği- İlam takip tarihinden önce kesinleşmişse; alacaklının bakiye faiz alacağını yeni bir icra takibi ile istemesi gerektiği-
Devremülk satışından kaynaklanan satış bedelinin iadesi ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili istemi-
Dar gelirli ailelere konut edindirmesi kapsamında davalı belediye ile aralarında sözleşme düzenlendiği, arsa tahsisi yapıldığı, satış bedelinin taksitler halinde ödendiği, tahsis kararının iptal edildiği, imar planı değişikliği ile ifanın imkansız hale geldiği ileri sürerek arsanın rayiç değerinin tahsili istemi- Davacının talebine uygun yapılan ödemenin ve ödeme sonrası yapılan ibranamenin TBK 131. ve 132. maddesinde işaret edilen ve borcu sona erdiren hukuksal olguları içerdiği, davacının, ödemenin ve düzenlenen ibranamenin irade fesadı ve baskı ile yapıldığına ilişkin iddiasını ispatlayamadığı-