Arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhtesatların mülkiyetinin arzın mülkiyetine tabi olduğu-
Dava konusu muhdesatların üzerinde bulunduğu taşınmazda davacı da paydaş bulunduğundan, dava konusunun davalıların paylarına isabet eden muhdesat değeri olduğu, yargılama sonunda hükmedilecek karar ve ilam harcının muhdesatın toplam değeri üzerinden değil muhdesatın davalıların payına isabet eden bölümü üzerinden belirlenmesi gerekeceği-
Tapuda taraflar adına kayıtlı ortaklığın giderilmesi davasına konu 1193 parsel sayılı taşınmaz üzerinde muhdesat niteliğinde bulunan 588 kök bağ omcasından davacı tarafından meydana getirilen 280 adetinin değerinin belirlenmesi ile ilgili olarak; davanın tespit davası olması, "taşınmazın ve üzerindeki muhdesatların değerinin belirlenerek oranlaması ve ortaklığın giderilmesine karar verilmesinden sonra taşınmazın satılarak paraya çevrilmesi, satış bedelinin bu oran dahilinde dağıtılması işlemleri" ortaklığın giderilmesi davasına bakan mahkemenin görevine girdiği gözetildiğinde tespit davasına bakan mahkemenin görevi dışında kaldığının kabulünün gerekeceği-
Arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhdesatların mülkiyetinin arzın mülkiyetine tabi olduğu gözetildiğinde, sadece muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin davada, dava konusu muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğini açıkça kabul etmeyen paydaşların tümünün davada taraf olması gerekeceği-
Dava konusu muhdesatların üzerinde bulunduğu parsellerin evveliyatlarının mera olduğu, Belediye tarafından meralık nitelikleri değiştirilerek mesire alanı vasfı ile tapuya Belediye adına tescilleri sağlanmış ise de bu tescillerin yolsuz olup, taşınmazların meralık niteliklerinin değiştiğinin kabul edilemeyeceği, öncesi mera vasfında iken inşa edildikleri anlaşılan muhdesatlar bakımından Belediyenin herhangi bir hukuki yararı bulunmadığı, yolsuz tescille mera vasfının mesire alanı olarak değiştirilmiş olmasının Belediyeye bir hak bahşetmeyeceği, meralar üzerinde meydana getirilen muhtesatlara da hukuken değer verilemeyeceği, Mera Kanunu ile meraların işgalinin suç sayıldığı gözetildiğinde meralar üzerindeki muhdesatlara yasallık sağlayacak şekilde tespit ve bu tespite dayalı alacak kararının verilemeyeceği-
Taşınmaz üzerindeki muhdesat arza tabi olup muhdesatın arzdan ayrı olarak satışa konu edilmesi mümkün olmadığı, dosya arasındaki tedavüllü tapu kayıtları ve akit tablosuna göre dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın (dava konusu avlulu kargir evin) önce paylı maliklerden Ş.S. ait olduğu sabit olup, önalım davasına konu 1/2 Ş. S. payının davalı D.. Ç..'e 06.06.2005 tarihinde muhdesatla birlikte satıldığının ve davacının D.. Ç..'e karşı açmış olduğu şuf'a davasının kabulüyle de muhdesatın artık davacıya döndüğünün kabulü gerekeceğinden bu nedenle davacının davalılardan şerh lehtarı aleyhine açmış olduğu şerhin terkini davasının kabulü gerektiği-
Muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyeti olamayacağı-
Bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatın aidiyeti arzın mülkiyetine tabi olduğuna, muhdesatların üzerinde bulunduğu arzdan ayrı bir mülkiyeti olamayacağına ve taşınmazın tapu kaydında davalılar lehine herhangi bir hak bulunmayıp dava konusu yapı, kaçak yapı niteliğinde bulunduğundan davanın reddine karar vermek gerekeceği-
Davacı ile kardeşleri tarafından meydana getirilen ahırın kapı ve pencereleri ile avluya girişteki demir kapının bağımsız muhdesat niteliğinde olmayıp muhdesat için yapılan faydalı giderler olduğu ve bu faydalı giderlere ilişkin davacının eda davası açmasının mümkün olacağı-