Üçüncü kişinin elindeki bir paranın İİK. mad. 88'e göre hazedilmesinde paranın somut olarak üçüncü kişide mevut olması gerektiği ve hacizden itibaren bir yıl (şimdi; altı ay) içinde paranın icra dosyasına celbinin istenmesi gerektiği, doğacak alacaklar yönünden İİK. mad. 89 uyarınca, haciz konulması mümkün olduğu, doğmuş ya da doğacak alacak ayrımı yapmaksızın gönderilen haciz ihbarnamesi üzerine üzerine haciz ihbarnamelerinin sadece doğmuş alacaklarla sınırlı olarak gönderilmiş sayılması gerektiğinin kabul edilmesinin isabetsiz olduğu-
Üçüncü kişinin elindeki bir paranın -İİK. mad. 89'a göre değil de- taşınır hacizlerine ilişkin İİK. mad. 88'e göre haczedilmesinde, tıpkı taşınırlarda olduğu gibi, paranın somut olarak üçüncü kişi elinde mevcut olması gerektiği, henüz mevcut olmayan bir paranın taşınır hükümlerine göre haczine yasal olanak bulunmadığı, haciz müzekkeresinin gönderildiği tarihte, taşınır hükümlerine göre haczedilebilecek bir paranın henüz mevcut olmaması halinde, olmayan bir para üzerine taşınır mallara ilişkin İİK mad. 88. çerçevesinde haciz konulamayacağı- İİK. mad. 89'un kural olarak müstakbel alacaklar için de uygulanabileceği-
Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczinin ancak İİK. 78 kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkün olduğu, muhtemel alacakların -İİK. 89 gereğince düzenlenen- haciz ihbarnamesi ile haczinin mümkün olmadığı-
Anonim şirket hisselerini temsil etmek üzere çıkarılan geçici pay senedi ilmuhaberlerinin, 6102 s. TTK. mad. 486/2, 490, 645, 647 ve 654 gereğince kıymetli evraktan sayılması nedeniyle, bu evrakın haczi için İİK. mad. 88 uyarınca, evraka fiilen el konulmasının zorunlu olduğu-Bağlantı İcra müdürlüğünce borçlunun şikayetçi şirketteki hisselerinin haczi için şirket merkezine gidildiği, şirket çalışanı tarafından pay defterinin mali müşavirde olduğunun ve borçlu 'nun şirkette payı bulunmadığının beyan edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin talebi ile icra memuru tarafından, hisselerin haczedilerek pay defterine işlenmesi için şikayetçi şirkete üç gün süre verildiği, hisselerin tutanak tarihi itibariyle haczedildiğinin bildirildiği ve İİK. mad. 103 uyarınca tebliğ yerine geçmek üzere haciz zaptının bir suretinin şikayetçi şirkete verildiği görüldüğünden, mahkemece, İİK. 103 gereğince tebligatın yapıldığı tarih itibariyle borçlunun şirkette hissesi bulunup bulunmadığının, var ise bu hissenin hisse senedine bağlanıp bağlanmadığının tespitinden sonra İİK'nun 94. ve 88. maddeleri uyarınca değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Haciz müzekkeresinin doğurduğu sonuçlar bakımından İİK. mad. 89’da düzenlenen haciz ihbarnamesinden farklı olduğu; icra müdürlüğünce gönderilen haciz müzekkeresi üzerine üçüncü kişinin nezdinde haczedilen parayı icra müdürlüğü yerine borçluya göndermesi durumunda, üçüncü kişinin sorumluluğu genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiğinden, icra müdürlüğünce, daha önce haciz konulduğundan dolayı haczedilen paranın doğrudan icra müdürlüğüne gönderilmesinin istenmesinin mümkün olmadığı-
Davacı-borçlunun haczedilerek yediemin deposuna kaldırılmış olan halılarının burada çıkan yangın sonucunda zarar gördüğü belirterek zararının ödetilmesi istemiş olup haczedilen davaya konu halıların, ilgili dosyada satılarak paraya çevrildiğini, davacının dosya borcunun bu miktarda azaldığını, eldeki davada halıların bedelinin tahsiline karar verilmesi halinde, davacının aynı halılar için iki kez tahsilat yapmış olacağını iddia edildiğinden, mahkemece davalının iddiasının incelenmesi, davaya konu olan halılardan satılan var ise, bedellerinin tazminat miktarından düşülmesi gerektiği-
Haciz müzekkeresi ile borçlunun üçüncü kişi nezdinde doğması muhtemel hak ve alacaklarının haczi mümkün ise de, icra dairesince, haciz tarihinden sonra, üzerine bloke konulan hesaba yatırılan ve borçluya ödenen paranın üçüncü kişi bankadan tahsili yoluna gitmesini gerektirir bir yasal düzenlemenin bulunmadığı-Haciz müzekkeresinin ulaştığı tarihten sonra, bloke konulan hesaplara yatırılan paranın borçluya ödenmesinden dolayı üçüncü kişinin sorumlu olup olmayacağının ancak genel hükümler çerçevesinde yapılacak bir yargılama ile belirlenebileceği-
Özel yediemin depolarına ilişkin ücret uyuşmazlıklarında hacizli eşyanın değeri, depoda kaldığı sürenin uzunluğu, ortaya çıkan yediemin ücretinin fazlalığı göz önüne alınarak ücretten hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekeceği-
Taşınırlarda haczin geçerli olabilmesi için haczi yapan memurun haciz iradesinin belirli bir şekilde haricileşmiş olması yeterli olup yasada açıklanan ayrıcalıklı durumlar dışında fiili el koyma ve muhafaza tedbirinin gerekli olmadığı, İİK’nun 88/1. maddesinde bu genel kural ile ilgili istisnai hallerin sayıldığı, buna göre madde metninde geçen taşınır eşyalar söz konusu olduğunda haciz merasiminin tamamlanabilmesi için haczedilen eşyaların fiilen el konularak İcra Dairesi’nde muhafaza edilmesinin gerekeceği-
Hacizli altınlar yediemin olarak üçüncü kişiye teslim edilse de fiilen el koyma ve icra dairesinde muhafaza edilme koşulları gerçekleşmediğinden, haczin geçerli olup olmadığının İİK. ‘nun 88. maddesi uyarınca değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-