Aciz belgesine bağlanan alacak miktarının tesbit edildiği tarih üzerinden 14 yıl geçtiğinden, reel alacak miktarlarının tesbiti talebiyle açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarının genel yetki kuralına tabi olduğu- Tacirler arasında yapılmayan yetki sözleşmelerinin bağlayıcı olmadığı (HMK. mad. 17)-
Davalı borçlunun defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, borçlu ile 3. kişi şirketin ayrıntılı ticaret sicil bilgileri getirtilerek, şirketlerin ortaklık yapıları, kuruluş tarihleri, adreslerinin incelenmesi, dava konusu iş makinasının haciz tarihinde kimin adına kayıtlı olduğunun ilgili ticaret odasından sorulması ve neticede bu araştırma ve incelemeler sonucu elde edilen bilgiler ile dosyadaki diğer delillerin birlikte değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- İstihkak davsına karşı dava olarak alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davasının, süresinde açılmaması halinde, karşı davanın asıl dava olan istihkak davasından ayrılmasına karar verilmesi gerekeceği- Karşı davanın cevap dilekçesi veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe ile açılabileceği (HMK. mad. 133)- Cevap süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu (HMK. mad. 317/2)-
Davada taraf olarak gösterildiği ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği anlaşıldığından, bozma kararında anılan şahsın davada taraf olarak gösterilmesi gerektiği yönündeki tesbitin maddi yanılgıya dayalı olduğu- Dava konusu parsellerin değer tesbiti ile ilgili olarak,  tesbitin metre kare olarak belirlendiği ve mahkemenin de bunu esas alarak taşınmazın alanına göre değerlendirme yaptığı görülmekle bu yönde yapılan bozma gerekçesinin de hatalı olduğu-
Ceza dosyasında davacı alacaklı vekili, "takip konusu borcun haricen ödendiğini" belirttiğinden, tasarrufun iptali davasında İİK. mad. 281/3 gereğince karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarında alacaklının talebi üzerine teminatın lüzum ve miktarı mahkemece tayin olunmak üzere ihtiyati haciz kararı verilebileceği- Davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği- Taşınmazların tapu kayıtlarına davalıdır şerhi konulmuş olmasının ihtiyati haczin sonuçlarını doğurmayacağı gibi dava dışı kişilere satışını da engellemeyeceği-
Haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan zararın tazminin ilişkin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu-
İptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebileceği;  teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunacağı (İİK mad. 281/II)- Davacının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken mahkemece "davalıların teyze yeğen olmaması" nedeniyle davacının ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Tasarrufun iptali davalarının mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik olduğu- Tasarrufun iptali davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği-