Takip dayanağı yazıda belirtilen hak edişin kesin nitelikte olup olmadığı, tutanaklar altında imzası olanların sözleşmeye göre yetkili bulunup bulunmadıkları araştırılıp gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- İİK'nun 68/son madesinin ilk cümlesine göre itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı diğer tarafın talebi üzerine tazminata mahkum edilir, icra mahkemesince alacaklının itirazın kaldırılması istemi takibe dayanak belgenin İİK'nun 68/1.maddesinde belirtilen belge niteliğinde olmadığı ve alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden bahisle işin esası incelenmeksizin reddedildiği halde borçlu yararına tazminata hükmedilmesinin de doğru görülmediği-
İcra takibinin dayanağı olan Adana İş Mahkemesi’nin ilamı, İİK.nun 68/1. maddesindeki belgelerden olup, alacaklının anılan ilama istinaden ilamsız icra takibi yapabileceği-
Dosya alacaklısı tarafından verilen söz konusu rücu belgesinin İİK.nun 68/1. maddesinde belirtilen yazılı borç ikrarını içeren bir belge olarak kabul edilemeyeceği-
Yargılama sırasında dava açanlar dışında yeni taşınmazların belirlenmesi durumunda, bunların malikleri hakkında usulünce dava açtırılıp eldeki dava ile birleştirilmesi ya da harçlı dava dilekçesi ile davaya katılmalarının sağlanması gerekeceği-
Alacaklının icra takibine dayanak yaptığı sözleşmenin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği, dolayısıyla İİK.nun 68/1. maddesinde yazılı nitelikte olmadığı, bu durumda alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektireceği-
Bayilik sözleşmesinden doğan borca teminat verilmesi halinde genel mahkemelerde dava açılıp alacağın miktarı belirlenmeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağından faiz alacağı yönünden itirazının kaldırılmasını isteyen alacaklının isteminin reddi gerekeceği-
İflas davasının, iflas ödeme emrinin borçluya tebliğini izleyen bir yıl içinde açılması gerekeceği- . Davacı, davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazını kabul ederek, dosyanın gönderilmesini ve buradan yeni ödeme emri tebliğini istememiş ya da yasal süresi içinde dava açmamış, bütün bunların yerine derdest ve itiraz uğraşmış bir takip varken, ikinci takibe girişmiş olduğundan, yasal geçerliliği bulunmayan ve borçlu tarafından derdestlik hususunda açıkça itiraz konusu edilen ikinci takibe dayalı olarak açılan davanın reddi gerektiği-
İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü durumunda, borçlunun istek üzerine tazminata mahkum edileceği-
Alacaklı, takip talebinde İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgelerden birine dayanmadığından ve rücu hakkının kapsamı yargılamayı gerektirdiğinden kural olarak itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinin gerekeceği, dolayısıyla mahkemece alacaklının alacağını belirlemeye yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılmasının sonucuna etkisinin bulunmadığı-