Davalı/borçlular takip talebinde dayanılan kira sözleşmesinin varlığına karşı çıkmadığından, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, İcra ve İflas Kanunu’nun 68/1. maddesi anlamında ‘imzası ikrar edilen ve borç ikrarını içeren bir belgeye’ dayanmakta olup, dava konusu icra takip talebinde, borçluların karşı çıkmadığı kira sözleşmesinin “Özel Şartlar” bölümünde yer alan muacceliyet şartının, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun 346. maddesi uyarınca değerlendirilmesi gerekeceği-
Borçlunun yapmış olduğu yetki itirazı ile ilgili olarak alacaklı tarafça itirazın kaldırılması yönünde bir karar alınmaz ise takibe devam edilemeyeceği ve dolayısıyla takip kesinleşmediğinden haczin de yapılamayacağı, mahkemece, borçlunun yetkiye itirazının kaldırılıp kaldırılmadığı araştırıldıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren altı aylık hak düşürücü süre içinde itirazın kaldırılmasını istemesi gerekeceği, aksi halde bir daha aynı alacaklı için ilamsız takip talebinde bulunamayacağı (İİK. mad. 167/I, 68/I)- İcra mahkemesinin altı aylık sürenin geçip geçmediğini kendiliğinden gözetmek zorunda olduğu, ancak borçlunun itirazı alacaklıya tebliğ edilmeden, anılan hak düşürücü sürenin başlamayacağı-
Yerel mahkemece borçlunun itirazlarından yetki ve kısmi itirazı ile ilgili inceleme yapılarak itirazın kaldırılmasına karar verildiği halde, aynı alacak için daha önce bir takip yaptığı ve bu takibin devam etmekte olduğu yönündeki derdestik itirazı konusunda gerek kararın gerekçesinde herhangi bir değerlendirme yapılmaması ve gerekse sonuçta hüküm fıkrasında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması yerinde olamayacağı-
İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlunun, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklının, diğer tarafın talebi üzerine % 40'dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği-
İcra mahkemesince “uyuşmazlığı yargılamayı gerektirdiği” gerekçesiyle “itirazın kaldırılması” talebinin reddine karar verilmiş olması halinde davalı-kiracı yararına inkar tazminatına hükmedilemeyeceği-
Sözleşmede adı geçen şirketin unvanının tam olarak yer almadığı, sözleşme tarihinde borçlunun, anılan şirketin yetkilisi olmadığı Ankara Ticaret Odası Ticaret Sicil Memurluğu’nun 06.09.2011 tarihli yazısından anlaşıldığından, anılan şirketin borçtan sorumlu olduğu sonucuna varılamayacağı, bu durumda, borçlunun, dayanak sözleşmeyi imzalamakla borçtan şahsen sorumlu olduğundan mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Taşınmazın tahliye edildiği ve takibe konu tarihler arası kira parasının ödendiği İİK.nun 68. maddesinde yazılı belgeler ile davalı tarafından kanıtlanamadığında, bu ayların kira parasına ilişkin itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeniyle tahliye kararı verilmesi gerekeceği-
Takas mahsup talebinin kabulü için, takasa konu alacağın dayanağı olan ilamın kesinleşmesinin gerekmediği-
Mahkemece, İİK.nun 68/4. maddesi gereğince borçluya terekenin borca batık olduğu hususunda ilam getirmesi için süre verilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-