İcra takibine dayanak yapılan ve taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesi, karşılıklı edimlerin yerine getirilmesi şartlara bağlanmış bir sözleşme olup, bu haliyle sözleşmenin İİK. nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olmadığı, borç da kabul edilmediğine göre, iki tarafa edimler yükleyen sözleşme kapsamında satıcıya (borçluya) ödenen paranın iadesi koşullarının oluşup oluşmadığının genel mahkemelerde yapılacak yargılama sonucunda belli olacağı-
İtirazın kaldırılması için sürenin itirazın tebliğ tarihinden başlaması gerekeceği-
Maktu harca tabi davaların reddine ve kabulüne dair kararlar ile nispi harca tabi davaların reddine dair kararların temyiz edilmesi halinde temyiz tarihindeki 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca kararı temyiz eden taraftan maktu temyiz karar harcı ve temyiz başvuru harcı alınması gerektiği- Nispi harca tabi davaların kabulüne ilişkin kararların temyizi halinde ise, mahkemece hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının dörtte biri temyiz karar harcı ve temyiz başvuru harcı alınması gerektiği-
Takibe dayanak ilamda “Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan … A.A.Ü.T gereğince …TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine” şeklinde karar verildiği, bu karar gereğince lehine vekalet ücreti hükmedilenin, bu davada davalıları temsil eden ve icra takibinde alacaklı olan vekil değil bizzat davalılar olmakla; anılan ilamın İİK 68/1’deki itirazın kaldırılmasını sağlayan belgelerden olmadığı-
Takibe konu senetlerin illetten mücerret olmayıp, kira ilişkisine bağlı olarak ve teminat amaçlı verildiğinin alacaklının beyanı ile sabit olduğu, bu haliyle alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakta olup, dar yetkili icra mahkemesinde bu konunun incelenmesi ve değerlendirilmesinin mümkün olmadığı-
Borçlu, borcu ve hukuki ilişkiyi kabul ettiğine göre alacaklının alacağının ayrıca İİK'nun 68/l. maddesinde yazılı belgelerle ispatına yer olmadığının kabul edilmesinin gerekeceği-
İcra takibinin dayanağı olan, taraflar arasında imzalanan vekalet sözleşmesinin her iki tarafa karşılıklı edimler yüklediği, bu haliyle sözleşmenin İİK.nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge olmadığı, borç da kabul edilmediğinden iki tarafa edimler yükleyen sözleşme konusu borcun tahsil edilip edilmeyeceğinin genel mahkemelerde yapılacak yargılama sonucunda belli olacağı-
Borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğine dair sunulan belgenin takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede, takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulmasının ya da alacaklının kabulünün zorunlu olduğu-
İİK.nun 62. maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük sürede icra müdürlüğüne imza itirazında bulunulmadığından, itirazın kaldırılması aşamasında imza itirazının ileri sürülemeyeceği-
Takip konusu kesin aciz vesikasının İİK.'nun 68/1. maddesi kapsamında sayılan belgelerden olduğu, belge içeriğinde belirtilen miktara bu aşamada itiraz edilmesinin mümkün olmadığı-