Başvuru İİK'nun 68. maddesine dayalı itirazın kaldırılması istemi olup, aynı Kanun'un 70. maddesi uyarınca icra mahkemesince incelemenin mutlaka duruşmalı olarak yapılmasının zorunlu olduğu-
Senette vade yok ise, takipten önce faiz istenebilmesi için, alacaklı tarafından borçlunun takip tarihinden daha evvel temerrüde düşürüldüğünün, İİK'nun 68. maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatının zorunlu olduğu-
Takip dayanağı çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiğine ilişkin ibraz kaşesinin bulunmadığı ve dolayısıyla alacaklının müracaat hakkını kaybettiği anlaşıldığından, takip dayanağı belgenin, "adi havale" niteliğinde olup, kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği ve dolayısıyla İİK.nun 68. maddesinde belirtilen belgelerden olmadığı ve genel haciz yolu ile yapılan takipte, anılan belgeye dayanılarak itirazın kaldırılmasının istenemeyeceği- Borçlu tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesinde de borç kabul edilmediğine göre, alacağın tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirdiği ve bu nedenle mahkemece itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı kira sözleşmesi içeriğindeki depozito bedelinin, kayıtsız şartsız borç ikrarı niteliğinde omadığı ve borçlu tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesinde, borç kabul edilmediğine göre; sözleşme şartlarının yerine getirilip getirilmediği ve dolayısıyla kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın varlığı ile tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektireceği-
Mahkemece, alacaklının, borçlunun itirazının kaldırılması talebinin, takibe dayanak belge olan faturaların İİK'nun 68. maddesinde sayılanlardan olmaması ve alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi sebebiyle esasa ilişkin olmayan nedenlerle reddinin doğru olduğu, ancak bu durumda işin esasına girilmemesi nedeniyle alacaklının İİK'nun 68/7. maddesi uyarınca tazminata mahkum edilmesinin isabetsiz olduğu-
İtirazın iptali ilamının, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilam olduğu, itirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesinin gerekmediği- İtirazın iptali kararını temyiz eden borçlunun, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebileceği- Yerel mahkemece reddedilen itirazın iptali davasının Yargıtayca bozulması üzerince, yeniden yapılan yargılamada mahkemece davanın kabulüne karar verildiğinden, alacaklının bu karar ile icra müdürlüğüne başvurarak takibin yenilenmesini ve borçluya güncel borç muhtırası çıkartılmasını talep edebileceği-
Takibe dayanak yapılan belgeler İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden olmadığı gibi, rücu alacağının varlığı ve ne miktarda tahsil edileceği hususunun da genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiği, bir başka anlatımla dar yetkili icra mahkemesinde bu konunun incelenmesi ve değerlendirilmesinin mümkün olmadığı-
İİK'nun 170/3. maddesi, aynı Kanun'un 68/a maddesinin 4. fıkrasına atıf yapmış olup, imza incelemesinin, anılan fıkra kapsamında ilgili HUMK (HMK) hükümleri uyarınca yerine getirilmesi gerekeceği, anılan hükümlerde ise para cezası düzenlenmediğinden, borçlunun para cezası ile sorumlu tutulmasının isabetsiz olacağı-
Kredi kartı alacağı bakımından takibe dayanak belgeler ilam niteliği kazanmadığından, İİK 150/ı kapsamında icra emri gönderilemeyeceği, ancak, ipotek kredi kartı dışında diğer alacakları da teminat altına aldığından, takibin kredi kartı alacağı yönünden kısmen iptali halinde, bu kredi alacağının teminatsız kalması sonucunun ortaya çıktığı, bu nedenle ipotek hakkının bölünmezliği ilkesi karşısında icra emrinin tamamının iptal edilerek yerine ödeme emri çıkarılması gerekeceği-
Mahkemece, hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda, borçlu tarafından kabul edilen 1.800,00 TL dışındaki alacağın İİK'nun 68/1. maddesinde sayılan belgelerden biri ile kanıtlanamaması sebebiyle 1.800,00 TL dışındaki alacak yönüyle istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-