İİK. 68 son uyarınca aleyhine tazminata hükmedilen alacaklının açtığı davada verilen karar kesinleşinceye kadar -icra mahkemesince- «tazminatın tahsilinin tehrine» karar verilmesi gerekeceği–
«Banka havale makbuzu»nun İİK’nun 68. maddesinde öngörülen belgelerden olmadığı–
«Takibe itiraz edildiği» hususunun alacaklıya tebliğ edilmemiş olması halinde altı aylık «itirazın kaldırılmasını isteme süresi»nin işlemeye başlamayacağı–
Alacaklının takibi sürdürme iradesini taşıması halinde, ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa bile borçlunun itirazının geçerli olacağı-
«İtirazın kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlunun, bu talebin reddi halinde alacaklının, diğer tarafın istemi üzerine % 40’dan (şimdi; %20'den )aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği–
«İtiraz edilen hesap özeti»nin 68/I’de öngörülen belgelerden sayılmayacağı–
Borçlunun itirazında (ihtiyati haczin uygulanması sırasında), borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip itirazını sadece «ödeme» olgusuna dayandırmış olması halinde, «itirazın kaldırılması» aşamasında, takip dayanağı belgenin İİK. 68/I’de öngörülen belgelerden olup olmaması»nın önem taşımayacağı ve icra mahkemesinin (tetkik merciinin), belgenin niteliği üzerinde durmadan sadece «ödeme» savunmasını araştırması gerekeceği–
Borçlu tarafından sulh hukuk mahkemesinde açılacak dava ile iptal edilmedikçe, kat malikleri kurulu kararının geçerliliğini koruyacağı (ve bu konuda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmış olmasının tek başına «itirazın kaldırılması isteminin reddine» karar verilmesini gerektirmeyeceği)–
«Rücu belgesi»ne dayanılarak, dosya borcunu ödeyen «müşterek/müteselsil borçlu (kefil)» tarafından, diğer «müşterek/müteselsil borçlu (kefil)» hakkında genel haciz yolu ile takip yapılamayacağı–
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde, yabancı para üzerinden değil, yabancı paranın takip tarihindeki Türk parası karşılığı üzerinden inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği–