Ek dava ile asıl davada tespiti yapılıp hüküm altına alınmayan bir kısım alacakların tahsilinin talep edildiği, ancak söz konusu asıl davada verilen kararın Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, ücrete ilişkin yeterli araştırma yapılmaması ve ıslah için süre verilmemesi gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmakla asıl dava sonucu işbu ek davayı doğrudan etkileyeceğinden mahkemece asıl davadaki bozma sebepleri de dikkate alınarak, asıl ve ek davanın birlikte görülmesi veya sonucunun bekletilmesi gerekip gerekmediği hususları da değerlendirilerek karar verilmesi gerekeceği-
8. HD. 20.02.2019 T. E: 2017/13253, K: 1687-
Paydaşı olduğu 79 ada 16 parsel sayılı taşınmazda bulunan dükkan niteliğindeki 1 numaralı bağımsız bölümün, diğer paydaş olan davalı ablası tarafından muvazaalı şekilde ve düşük bedelle kiraya verildiğini, kendisine pay verilmediğini ileri sürerek 15.07.2007 tarihinden dava tarihine kadar 109.253 TL ecrimisile ve depozito olarak alınan 16.000 TL'nin davalıdan tahsiline-
8. HD. 19.02.2019 T. E: 2016/15691, K: 1632-
Tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesi halinde, yabancı ilamın kesin hüküm etkisi yabancı mahkeme kararının o ülkede kesinleştiği andan itibaren hüküm ve sonuç doğuracağına göre, tarafların o tarihte boşanmış olacağı- Tanıma ve tenfiz davasının neticesi bu davayı etkileyeceğinden, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği-
Taraf teşekkülü davanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gereken bir husus olduğu- Mahkemece iflas kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması, karar kesinleşmiş ise iflas masasından 1. ve 2. alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı, İİK. mad. 245 uyarınca davacıya tasarrufun iptali davası yönünden yetki verilip verilmediği sorularak, davaya davacının mı, yoksa masanın mı devam edeceği belirlenmesi gerektiği-
8. HD. 07.02.2019 T. E: 2018/8492, K: 1173-
Dava konusu mülhak vakfın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istemi-
Boşanma aşamasında bulunduğu davalı eşinin kendisinden mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazı davalı 3. kişiye muvazaalı olarak devrettiği iddiasıyla muvazaalı satışın iptaline ilişkin açılan davada, taraflar arasındaki boşanma davasında davacı lehine hükmedilen nafaka ve tazminat alacağı olmadığı anlaşılmışsa da devam eden katkı payı alacağının sonucu bekletici mesele yapılarak, dava sonucunda davacının bir alacağının olmadığı tespit edildiği durumda davanın reddine, aksi halde davanın kabulü ile bu alacağı için İİK mad. 283/1 kıyasen uygulanarak davacıya haciz ve satış yetkisinin verilmesi gerektiği- Mahkemece katkı payı alacağı davasının sonucunun bekletici mesele yapılarak, bu dava sonunda davacının bir alacağı olmadığının anlaşılması halinde davanın reddine, aksi durumda yani bir alacağın varlığı halinde ise davanın kabulü ile bu alacağı için davacıya haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine karar verilmesi gerektiği-
Borçlu şirketin iflasına karar verildiği ve kararın onaylandığı anlaşıldığından, öncelikle iflas kararının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılarak, kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması, kesinleşmiş olması halinde ise davacının tasarrufun iptali davasını takip edebilmesi için iflas idaresinden İİK mad. 245 gereğince yetki alması gerektiği, yetki aldığı takdirde eldeki davayı takip edebileceği-