Mahkemece, eşten kazandırma veya devralan üçüncü kişi konumundaki diğer davalı hakkındaki alacak talebi hakkında HMK'nin 167. maddesi uyarınca üçüncü kişiye karşı açılan dava hakkında ayırma kararı verilerek davanın ayrı bir esasa kaydının sağlanması; bu davada eski eşten katılma alacağının tahsil edilebilme durumunun HMK'nin 165/1. maddesi gereğince “bekletici sorun” yapılması, eş hakkındaki alacak davasının kesinleşmesi ve davalı eşten alacağın tahsil edilememesi halinde üçüncü kişi diğer davalının sorumluluğu doğacağı düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayan hakimin hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumlu olduğu (HMK. mad. 33)-  Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre, davanın niteliği itibarıyla TBK'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali davası olması halinde, davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek bulunmadığı ve davanın alacağın tahsiline yönelik bulunduğu gözetilerek iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekeceği- Davanın TBK. mad. 19 uyarınca açıldığının kabulü ile dava dilekçesinde gösterilen ecirimisile ilişkin dava dosyasının akıbeti araştırılıp, kesinleşmesi beklenerek, maddi ve hukuki olgulara göre değerlendirme yapıldıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği- Davalı borçlunun aciz halinde bulunup bulunmadığının, davalı borçlunun beyan edildiği gibi üzerine kayıtlı traktörü ya da alacağı karşılayacak bir malvarlığı bulunup bulunmadığının mahkemece araştırılması gerektiği-
Ek dava ile asıl davada tespiti yapılıp hüküm altına alınmayan bir kısım alacakların tahsilinin talep edildiği, ancak söz konusu asıl davada verilen kararın Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, ücrete ilişkin yeterli araştırma yapılmaması ve ıslah için süre verilmemesi gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmakla asıl dava sonucu işbu ek davayı doğrudan etkileyeceğinden mahkemece asıl davadaki bozma sebepleri de dikkate alınarak, asıl ve ek davanın birlikte görülmesi veya sonucunun bekletilmesi gerekip gerekmediği hususları da değerlendirilerek karar verilmesi gerekeceği-
8. HD. 20.02.2019 T. E: 2017/13253, K: 1687-
Paydaşı olduğu 79 ada 16 parsel sayılı taşınmazda bulunan dükkan niteliğindeki 1 numaralı bağımsız bölümün, diğer paydaş olan davalı ablası tarafından muvazaalı şekilde ve düşük bedelle kiraya verildiğini, kendisine pay verilmediğini ileri sürerek 15.07.2007 tarihinden dava tarihine kadar 109.253 TL ecrimisile ve depozito olarak alınan 16.000 TL'nin davalıdan tahsiline-
8. HD. 19.02.2019 T. E: 2016/15691, K: 1632-
Tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesi halinde, yabancı ilamın kesin hüküm etkisi yabancı mahkeme kararının o ülkede kesinleştiği andan itibaren hüküm ve sonuç doğuracağına göre, tarafların o tarihte boşanmış olacağı- Tanıma ve tenfiz davasının neticesi bu davayı etkileyeceğinden, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği-
Taraf teşekkülü davanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gereken bir husus olduğu- Mahkemece iflas kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması, karar kesinleşmiş ise iflas masasından 1. ve 2. alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı, İİK. mad. 245 uyarınca davacıya tasarrufun iptali davası yönünden yetki verilip verilmediği sorularak, davaya davacının mı, yoksa masanın mı devam edeceği belirlenmesi gerektiği-
8. HD. 07.02.2019 T. E: 2018/8492, K: 1173-
Dava konusu mülhak vakfın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istemi-