Mal rejiminin tasfiyesi hakkında nihai karar verilmesiyle başlayan tasfiye sürecinin, alacak miktarının tahsil edilmesiyle tamamlanacağı- Borçlu eşin mal varlığının ya da terekesinin tasfiye borcunu karşılamaya yetip yetmediği ancak bu sürecin ilerleyen aşamalarında belli olacağından, üçüncü kişinin daha tasfiyenin başlangıcında (mahkeme kararıyla) borçtan sorumlu tutulmasının hatalı olduğu- Eşle birlikte eşten kazandırma veya devralan üçüncü kişiye karşı dava açılması durumunda, mahkemece, üçüncü kişiye karşı açılan dava hakkında “ayırma kararı” verilerek davanın ayrı bir esasa kaydının sağlanması; bu davada eski eşe karşı açılan mal rejiminin tasfiyesi davası sonucunun ve alacağa karar verilmiş ise, eşten tahsil edilebilme durumunun “bekletici sorun” yapılması gerektiği-
İşyeri sigorta poliçesi gereği kısmi olarak açılan tazminat davasında, mahkemece, sigortacı tarafından "sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılık ve bu amaçla suç uydurma" iddiası ile yapılan şikayet üzerine başlatılan soruşturma/kovuşturma dosyasının, bekletici mesele yapılması karşısında, sigortalı-sanığın kesinleşen ceza dosyasından beraat ettiği, bunun üzerine, mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporları mukabilinde sigortalı tarafından ıslahla talep miktarının artırıldığı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sigortacının ıslah edilen miktar bakımından rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği yönündeki iddiasının; ceza davasının kesinleşme tarihi ve ıslah edilen miktarın zamanaşımına uğramasına neden olan diğer durumların sigortalıya atfedilebilecek bir kusurdan doğmadığı, sigortalının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı kısmi davada zararın belirlenmesine ilişkin ilk bilirkişi rapor tarihinden ve ceza davasının kesinleşip zararın teminat dışı kalmasına yol açacak bir durumun bulunmadığının sabit hale geldiği tarihten sonra, zamanaşımı süresi içinde ıslah yaptığı dikkate alınarak, ıslah edilen bölüm için değerlendirme yapılıp hüküm tesisinin gerektiği-
Konkordatonun tasdik kararıyla birlikte şirket yasal temsilcilerinin ileri tarihli olarak düzenledikleri çeklerin bankaya ibraz edilmesi ve karşılıksız çıkması halinde cezai sorumluluğundan söz edilemeyeceği, konkordatonun reddine karar verilmesi halinde ise, çek hesabı üzerinde tasarruf etme gibi yetkilerin şirket yönetim organından alınıp komisere verilmesi yönünde bir karar verilmemişse, şirket yöneticilerinin karşılıksız çıkan çekten dolayı cezai sorumluluklarının devam edeceği-
Davalılar kendi eylemleri ile meydana gelen zarar nedeniyle yapılan ödemeden idareye karşı kusurları oranında sorumlu olduğuna göre ............... İdare Mahkemesi'nde görülen tazminat davasının kesinleşmesi de beklenerek tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, öncelikle orman tahdidine itiraz davası olduğu bildirilen ..........Esas sayılı dosya getirtilip incelenerek, eldeki davada dava konusu taşınmazı ilgilendirdiği belirlenirse sonucu beklenerek, sonucuna göre eldeki davada bir karar verilmesi gerektiği düşünülerek eldeki dosyada mezkur ............. Esas sayılı dosyanın bekletici mesele sayılması gerekirken, .......... tarihli celsede ara kararıyla davalı gerçek kişi vekilinin orman tahdidine itiraz davalarının bekletici mesele sayılması talebinin yerinde olmayan gerekçeyle reddine karar verilerek yargılamaya devamla hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Dosya içerisine evrak ikmali yoluyla alınan soruşturma dosya sureti içeriğinde iddianame ya da kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair verilmiş bir karar bulunmadığından, soruşturmanın halen devam ettiği görülmekle, belirtilen soruşturma sonucunda verilecek karar, aynı zamanda el koyma işleminin haksızlığını da belirleyecek ve eldeki davayı etkileyecek nitelikte olduğundan mahkemece, Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyasının HMK.'nun 165. maddesi gereğince bekletici sorun yapılarak sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediği-
8. HD. 15.05.2019 T. E: 2017/14424, K: 5099-
Davalı borçlunun ticari defterlerinin, kapanış tasdiki olmaması nedeniyle lehe delil olamazsa da, kendi defterinde kayıtlı borç bakımından aleyhine delil olacağı- 6762 s. TTK. mad. 84 uyarınca hiçbir tacir kendi defterine aleyhe kayıt düşemeyeceğinden, faturaların davalı defterinde kayıtlı olmasının faturalar içeriğindeki malın davalıya teslim edildiğine karine oluşturacağı- Faturalar içeriği emtianın teslim edilmediğini, faturaların usulsüz olduğunu davalı ispatlaması gerektiği- Dava konusu olmayan faturalara dayalı olarak tek taraflı alınmış tespit raporlarına, yine tarafları ve dava konusu farklı olan, yargılama aşamasında da bu yön gözetilerek bekletici mesele yapılmasından vazgeçilen dava dosyasındaki raporlara dayanılarak eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile hüküm kurulamayacağı- Mahkemece öncelikle fatura içeriğindeki emtiaların teslim edilmediği ve faturaların usulsüz olduğu yönündeki iddiaya konu savunmanın davalı tarafça ispatlanması gerektiği gözetilip karar verilmesi gerektiği-
Kurum zararı nedeniyle tazminat istemine ilişkin davada ceza davası sonucunun beklenilmesi gerektiği-
İşçilik alacaklarının tahsiline yönelik eda davasında bekletici mesele olarak kabul edilen hizmet tespiti davasının, zamanaşımını kesen sebeplerden sayılmadığı-