İstinaf mahkemesince davacının takip alacaklısına yönelik kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ise de davacının her üç davalı hakkındaki şikayeti üzerine dava konusu senetle ilgili açılan ceza davasında ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı Yargıtay ......Ceza Dairesince davaya Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş olması nedeniyle ceza davası sonucunda davacı şirketin eski yöneticileri davalılara isnat edilen nitelikli dolandırıcılık suçuna davalı ...'nun da iştirak ettiğinin kabulüyle davalı ... hakkında mahkumiyet kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde davalı ... aleyhine talep edilen kötü niyet tazminatı talebi kabul edileceğinden ceza mahkemesi kararının sonucunun beklenilmesi gerekeceği-
Bahsi geçen davalı şirket tarafından güvensizlik tespit bedeli istemine ilişkin tesis edilen idari işlemin iptali istemli idare mahkemesi kararının iş bu davada etkili olacağı dikkate alındığında dosyanın sonucu ve kararın kesinleşmesi beklenmek suretiyle ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İflas kararının kesinleşmesi üzerine borçlu hakkındaki takipler ve hacizlerin İİK’nin 193/2. maddesi uyarınca düşeceği, ayrıca, borçlu hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesi üzerine; konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekeceği, bu durumda, iflas kararı, istihkak davasının şartlarına doğrudan etki edeceği için mahkemece, iflas kararının kesinleşmesi bekletici mesele yapılarak, oluşacak duruma göre karar verilmesi gerektiği-
Üçüncü kişinin İİK’nin 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına-
Kural olarak icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesi gerekmez ise de, mahkemece daha önce verilen bir icra mahkemesi kararı sonradan verilecek karara esas alınacak ise yani; hakim kararını önceki karar üzerine inşa edecek ise, yargılamanın düzenli bir şekilde ilerlemesini sağlamak için, önceki mahkeme kararının kesinleşmesini beklemek gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davasının sonunda pay ve paydaş durumu değişebileceğinden, ortaklığın giderilmesi davasının da bu davanın sonucundan etkileneceği ve bu nedenle, açılan tapu iptali ve tescil davasının bekletici mesele yapılması gerektiği-
Taşınmaz maliki ipotek takibinde kendisine TMK. 887 gereğince muacceliyet ihbarnamesi gönderilmediğinden bahisle "takibin iptali" istemine yönelik şikayette bulunduğundan, bu kararı istinafı üzerine verilecek karar beklenmeden ihale yapılmasının mümkün olmadığı (İİK. 363/4), bu durumun, mahkemece gerek istem üzerine gerek re'sen dikkate alınması gerektiği, ipotek veren yönünden satış mümkün olmadığından bu durumda zorunlu takip arkadaşı olan borçlu şirket yönünden de taşınmazın satışının mümkün olmadığı-
TBK. mad. 19 uyarınca açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin davada, davacının açılan katkı payı alacağı davasının kesinleşmesi beklenerek, davacının bir alacağının olduğunun kesinleşmesi halinde, dava konusu taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi, iptale tabi olması halinde davacı yararına hükmedilecek katkı payı alacağı ve fer’ileriyle sınırlı olarak İİK. mad. 283/1 maddesinin kıyasen uygulanarak davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerektiği-
Davalı-borçludan bir alacağı olan davacının tasarrufun iptali davası açmakta hukuki yararı olacağından, davacının davalı aleyhine açtığı katkı payı alacağı davasının sonucunun beklenmesi gerektiği-