HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU > - Yazılı Yargılama Usulü > - Tahkikat ve Tahkikat Sırasındaki Özel Durumlar > - Ön Sorun ve Bekletici Sorun > Madde 165 - Bekletici sorun
Mahkemece 6100 sayılı HMK'nin 165 maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacıya tapu iptal ve tescil davası açması için uygun bir süre verilmesi gerekirken bundan zuhul ile karar verilmişse de dosya içeriğinden davacı tarafından .........Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ......... Esas sayılı dava dosyası ile tapu iptal ve tescil davası açıldığının görüldüğü, mahkemece 6100 sayılı HMK'nin 165. maddesinin birinci fıkrası uyarınca , ........... Asliye Hukuk Mahkemesinin ............. Esas sayılı dava dosyası sonuçlanıncaya kadar yargılamanın bekletilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Murisin, mirasçılardan mal kaçırmak maksadıyla yaptığı muvazaaya dayalı devir ve temlikler geçersiz olduğundan, davaya konu taşınmazları o şekilde iktisap eden davalının bu taşınmazları işgali iyiniyetli sayılamayacağı ve dolayısıyla kendisinden mal kaçırılan mirasçı davacı, murisin (ölüm) tarihinden (zamanaşımı def’i durumunda sürenin 5 yıl olduğu dikkate alınarak) başlayarak dava tarihine kadar geçen süre için ecrimisil isteyebileceği- Açılmış olan tapu iptal tescil davası, eldeki davanın sonucunu etkileyeceğinden, o davanın kesinleşmesi beklenmesi gerektiği- Ecrimisil davalarının beş yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve bu sürenin dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlayacağı- Kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayice göre belirleneceği- Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği- Raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulamayacağı-Mahkemece 2009 ve 2010 yılları için talebi aşarak bu yıllara ilişkin bilirkişi raporunda belirlenen miktarlara hükmedilmesinin hatalı olduğu-
TBK'nun 19. maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı davalılar arasında yapılan icra takibinin iptali istemine ilişkin davada, davalı borçlu aleyhine açılan aile mahkemesindeki dava dosyasının sonucu beklenerek davacının alacaklarının kesinleşmesi halinde, davalı borçlu tarafından davalı üçüncü kişi aleyhine yapılan muvazaalı olduğu iddia edilen dava konusu icra takibinin, TBK'nun 19 maddesi gereğince değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, mahkemece "davalılar aleyhine yapılıp, kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadığı ve dava ön şartının olmadığı" anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Boşanma kararında yer alan katılma alacağına ilişkin karara karşı maddi hatanın düzeltilmesi ve kaldırılmasına bağlı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulduğu anlaşıldığından ve yargılamanın yenilenmesi davasının sonucunun eldeki davayı etkileyeceği tartışmasız olup, anılan dava dosyasının sonucunun beklenilmesi gerekeceği-
Davacının kendi alacağını akim bırakan bir işleme karşı, TBK. mad. 19 uyarınca bir dava açabileceği- Dava konusu takibin muvazaalı olduğunun anlaşılması halinde İİK. mad. 283 kıyasen uygulanarak, anılan takip dosyasının alacaklısının yaptığı tahsilatların davacıya iadesi gerekeceği gibi davacının alacağına kavuşma imkanının da doğacağı ve bu nedenle davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu- Davacılar, davalının maliki olduğu aracın karıştığı kazada murislerinin vefat etmesi nedeniyle davalı aleyhine dava açtığından (tasarrufun iptali davası için aranan şartların aranması yerine) davacının açtığı tazminat davası sonucu beklenerek davacının talebi doğrultusunda TBK 19 uyarınca yargılamaya devam edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
İstihkak davalarında geçerli bir icra takibinin bulunmasının dava şartı olduğu ve mahkeme hâkimi tarafından duruşmanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekeceği- Takibin iptali kararının kesinleşmesi üzerine, borçlu hakkındaki takibin ve haczin geçerliliği ortadan kalkacağı için davanın konusuz kalacağı, bu durumun istihkak davasının şartlarına doğrudan etki edeceği için mahkemece sonucu bekletici mesele yapılması gerekeceği, anılan kararın kesinleşmesi üzerine de; konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekeceği-