İcra memurunun hatası ile, davacının alacaklı olduğu takip dosyasında, borçlunun taşınmazlarının tapu kaydına haciz konulmasına ilişkin alacaklının talebi doğrultusunda yazılan haciz yazısının yanlış adrese gönderilmesi nedeniyle bu taşınmazlara haciz uygulanamaması ve bunların üzerine başka alacaklının alacağından dolayı haczedilip satılmaları halinde, davacının uğradığı zarar miktarı saptanıp, bu miktarla sınırlı olarak davalı Adalet Bakanlığının sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceği-
İcra memurunun hatası sonucunda, yanlış ihale edilen taşınmazı satın alan davacının, daha sonra taşınmazın bir kısım payının iptali nedeniyle uğradığı zararın ödenmesi için Adalet Bakanlığı aleyhine tazminat davası açabileceği-
Kendi kusurlu davranışı ile aleyhine icra takibi yapılmasına neden olmuş olan davacının, Adalet Bakanlığı’nın açtığı rücu davasında, hakkında yapılmış olan icra takibinde ödediği icra giderlerini ve kararın kesinleşmesinden sonraki süreye ilişkin faizi diğer borçlulardan isteyemeyeceği-
İİK.’nun 5. maddesi gereğince; icra ve iflas dairesi görevlileri aleyhine –kusurlu eylem ve işlemlerinden dolayı- zarar gören kişiler tarafından açılacak olan tazminat davasının adli yargı yerinde görüleceği, idari yargı yerinde görülemeyeceği-
“Davalı Adalet Bakanlığı’na bağlı icra memurunun, kendisi ile aynı adı taşıyan dava dışı borçlu ile kendisinin kimlik bilgilerini yeterli şekilde kontrol etmeyerek, adına kayıtlı taşınmazın haczedilip satılmasına yol açtığı”nı ileri sürerek davacı tarafından açılan tazminat davasının, davalının tüm zarardan sorumlu tutularak, davacı lehine sonuçlandırılması gerekeceği-
İİK. m. 5 vd. göre, icra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurları ile verdikleri zararlardan dolayı Adalet Bakanlığı aleyhine açılacak tazminat davasında, davalı Bakanlık hakkında hüküm kurulması gerekeceği, mahkemece davanın icra ve iflas dairesi görevlilerine ihbar edilmiş olmasının, bu kişilere “taraf” sıfatını kazandırmayacağı, bu kişilerin gerçekleşen zarardan, davalı Adalet Bakanlığı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulamayacakları-
Davacının uğradığı zarar belirlenirken icra dosyasına ödeme yaptığı tarih ile bu paranın kendisine iade edildiği tarih arasında işleyecek yasal faizin esas alınması gerekeceği-
İcra dairesi görevlilerinin hatalı işlemi sonucunda fazla ödemede bulunmuş olan davacının bu fazla ödemeyi diğer takip borçlularından tahsil etme imkanına sahip olduğu durumlarda, Adalet Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davasının -henüz zarar oluşmadığından- reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK.’nun 5. maddesinin kapsamında icra dairesi görevlilerinin sorumluluğu için aranan koşuların; “görevlilerin kusurlu hareket etmiş olmaları” , ”görevlilerin bu hareketleri sonucunda bir zarar doğmuş olması” ve “zararla hareket arasında uygun illiyet bağı bulunması” olduğu; zarara neden olan eylemin tapu sicil müdürlüğünde yapılan hatalı işlem (ipotek senedinin hatalı düzenlenmesi sonucunda takibin yanlış yazılan hisse üzerinden gerçekleştirilmesi) olması halinde doğan zarardan Adalet Bakanlığı’nın sorumlu olmayacağı-