Mülkiyet ihale ile alıcıya geçtiğinden, bu andan itibaren mal fiilen teslim edilmemiş olsa da, mal teslim edilinceye kadar malın kıymetinin çoğalması ile semerelerinden yararlanan alıcının telef olması ile zararlı sonuçlarına da katlanacağı, alıcının; malın yok olmasına ya da zarar görmesine neden olmuş kişiler hakkında genel mahkemelerde tazminat davası açma hakkı bulunduğu gibi, malın korunmasında, kusuru bulunan icra dairesi görevlileri hakkında da idare aleyhine tazminat davası açma hakkı olduğun, icra müdürlüğünce ihale konusu menkulün mahallinde bulunmadığından tesliminin imkansız hale gelmesi halinde, yükümlü kişiler hakkında genel mahkemelerde dava açılması gerekirken, icra mahkemesince ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Dava dışı İcra memurunun kusuru nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkin davada dava dışı borçlunun icra dosyasına yaptığı ödeme dikkate alınarak tahsil edilemeyen alacak ve fer'ilere göre belirlenecek miktara göre hüküm kurulması gerektiği-
Mahkeme yazısında, teminat mektubunun alacaklının olası zararlarını teminen alındığı da ayrıca vurgulanmış ve bankaya iadesi yönünde bir karar ya da talimat da verilmemiş olup davalı icra müdürü görevi gereği banka teminat mektubunun mahkeme kararı kesinleşmeden bankaya iade edilmemesi gerektiğini bilebilecek durumda olduğundan, alacaklının alacağının teminatı olan banka teminat mektubunun icra müdürlüğünün hatası sonucu iade edildiği ve alacaklının da teminatın sağladığı güvenceden mahrum kaldığı anlaşıldığından davacı zararının idareden tazmini isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Hakimlerin hukuki sorumluluğunun doğabilmesi için açık ve ağır kusurlu davranmış olmaları gerekeceği; arzu edilmese de hatalı hukuksal değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesi halinin hakimlerin hukuksal sorumluluğuna yol açmayacağı, aksini düşünmenin her hatalı karardan ötürü devlet aleyhine tazminat davası açılabileceğinin kabulü anlamına geleceği-
Senet aslının takip açıldıktan sonra icra dairesinde kaybedilmesi halinde, uyuşmazlığın çözümü dar yetkili icra mahkemenin görevi dışında kalıp yargılamayı gerekeceğinden ve imzanın borçluya ait olduğu hususunu ispat yükü kendisine düşen alacaklı tarafından yerine getirilmediğinden, itiraz eden borçlu yönünden itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği, alacaklının da icra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından dolayı idare aleyhine tazminat davası açabileceği (İİK. mad. 5)-
İhale konusu menkullerin, tesliminin imkansız hale gelmesi halinde, menkuller kendisine bırakılan ve istenildiğinde teslimle yükümlü olan kişiler hakkında alıcının genel mahkemelere başvuru hakkı bulunduğu- Malın korunmasında, kusuru bulunan icra dairesi görevlileri hakkında da idare aleyhine tazminat davası açılabileceği (İİK. 5)-
İcra müdürlüğünden açık arttırma sonucu alınan arabanın çalıntı çıkması nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, aracın çalıntı kaydının bildirilmemesi olayında hizmet kusuru bulunup bulunmadığının araştırılması idari yargı yerinde yapılacağından, idari yargı yerinin görevli olduğu- İcra dairesince yapılan bütün işlemler görünüşteki şekli gerçeğe uygun olduğundan, icra memurlarının bir kusurunun bulunmadığı ve bu nedenle icra memurunun eyleminden dolayı Adalet Bakanlığı aleyhine açılan davanın reddine karar verileceği-
Usulsüz tebliğ ve icra işlemleri sebebiyle (PTT Genel Müdürlüğü ile birlikte) icra dairesi görevlilerinin kusuruna dayanan maddi tazminat istemli davanın adli yargıda görüleceği-
İİK.’nun 5. maddesi gereğince; icra ve iflas dairesi görevlileri aleyhine –kusurlu eylem ve işlemlerinden dolayı- zarar gören kişiler tarafından açılacak olan tazminat davasının adli yargı yerinde görüleceği, idari yargı yerinde görülemeyeceği-
Zararın doğumunda davacı-alacaklının müterafık ( bölüşük ) kusurunun bulunması halinde zarar miktarından TBK'nun 52. maddesi uyarınca uygun bir indirim yapılması gerekeceği-