İİK.5 vd. göre davalı Adalet Bakanlığı aleyhine açılmış olan tazminat davasında, yargılama aşamasında davacının zararının, kusurlu icra müdürü tarafından davacıya ödenmiş olmasının, davalı Adalet Bakanlığı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesini engellemeyeceği-
İİK. 5 uyarınca Adalet Bakanlığı aleyhine açılan tazminat davasının kabul edilebilmesi için davacının «zarar görmüş olması» ve «borçlu olmadığının belirlenmiş olması» gerektiği, «icra memurunun işleminde takip hukuku kurallarına aykırılık bulunmasının ve icra memurunun kusurlu olmasının» tazminata hükmedilmesi için yeterli olmadığı–
Karar düzeltme isteğinin satış dahil hiçbir icra işlemini durdurmayacağı, bundan ötürü merci kararları onanmakla icra muamelelerine kaldığı yerden devam edilebileceği, yalnız karar kesinleşmedikçe ihale bedelinin alacaklılara ödenmeyeceği- Reddedilen ihalenin feshi davasının henüz kesinleşmesi beklenmeden icra müdürlüğünce teminat mektubu paraya çevrilmesi ile bir zarara sebep olunmadığından, davalı idare aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK. 5’e göre Adalet Bakanlığı aleyhine açılacak tazminat davasının, davacının zararı öğrendiği tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılabileceği-
İcra memurunun görevi ile ilgili olmayan kişisel kusurundan doğan zararlar için, BK. 41 (şimdi; TBK. mad. 49) vd. göre, kusurlu memurun bizzat kendisine karşı tazminat davası açılabileceği–
Davacının kişilik haklarının hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğradığı ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, İİK. 5’e göre Adalet Bakanlığı aleyhine açılan tazminat davasında, davacı lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği–
«İcra müdürü» ya da «yardımcısı» sıfatını taşımadığından, satış memuru olarak atanan mahkeme zabıt kâtibinin kusurundan doğan zarara ilişkin davalar hakkında İİK. mad. 5 uygulanabilir mi?–
İcra memurunun ağır kusur ve hatası kanıtlanmadıkça, zarar gören lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği–