Zararın doğumunda davacı-alacaklının müterafık ( bölüşük ) kusurunun bulunması halinde zarar miktarından TBK'nun 52. maddesi uyarınca uygun bir indirim yapılması gerekeceği-
İİK.’nun 5. maddesi uyarınca, Adalet Bakanlığı’nın icra memurunun kusuru nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, icra memurunun kusurunun bulunmaması halinde ise Adalet Bakanlığı’nın da sorumluluğunun doğmayacağı-
“Hakkında seferden yasaklama kararı bulunan geminin bu niteliği belirtilmeden satışa çıkarılması nedeniyle, icra memurunun kusurlu eyleminden dolayı uğranılan zararın ödetilmesi için” İİK.’nun 5. maddesi uyarınca açılmış olan davada, icra memurunun kusurlu eyleminin olmadığının saptanmış olması halinde, İİK.’nun 5. maddesine göre Adalet Bakanlığı’nın sorumluluğunun doğmayacağı-
İİK.'nun 5. maddesi uyarınca Devlet aleyhine açılan tazminat davalarında manevi tazminata hükmedilebileceği-
“Açık arttırmada satın aldığı taşınmaza ilişkin satış ilanında, ‘taşınmaz üzerinde bina olduğu’ belirtildiğinden açık arttırmaya katıldığını, ancak açık arttırmadan sonra taşınmaz üzerinde bina olmadığının anlaşıldığını” ileri sürerek Adalet Bakanlığı’na karşı tazminat davası açmış olan davacının “dava konusu taşınmaz üzerinde bina olmadığını” –açık arttırma tarihinden çok önce- icra mahkemesi’nde okunan bilirkişi raporundan öğrenmiş olması nedeniyle, kendi kusurlu eyleminden ötürü uğradığı zarardan devletin sorumlu tutulmasını isteyemeyeceği-
“İcra müdürlüğünce yapılan açık arttırmada satın alınanın belirtilen özellikleri taşımaması nedeniyle ayıplı olduğu” ileri sürülerek “mal bedelinin indirilmesi ve manevi tazminat ödetilmesi” istemiyle açılan tazminat davasına, tüketici mahkemesinde değil genel adli yargı mahkemesinde (asliye hukuk mahkemesinde) bakılacağı; çünkü haczedilen taşınmazın icra yoluyla satılmasının -4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki Kanun anlamında- “ticari ve mesleki faaliyet sonucu yapılmış bir satış” niteliğinde olmadığı, icra müdürlüğünün “mesleki ve ticari olarak tüketiciye mal sunan bir tüzel kişi” konumunda olmadığı-
Adalet Bakanalığı aleyhine açılan tazminat davasında, davacı-alacaklının savsama niteliğindeki eymlerinin, istemin reddedilmesi nedeni değil zarar kapsamının belirlenmesinde ve davacının bölüşük kusuru nedeniyle tazminat tuturında indirim yapılmasına etkili olacağı-
İİK. 5 vd. göre icra müdür yardımcısı aleyhine açılmış olan tazminat davasının -bu davalar, ancak idare aleyhine açılabileceğinden- reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu aracın, üzerindeki haciz alacaklı tarafından kaldırıldıktan hemen sonra borçlu tarafından noter sözleşmesi ile satılmış olmasına rağmen tekrar aynı alacaklı tarafından konulan haczin icra memuru tarafından kaldırılmış olması nedeniyle, alacaklının Adalet Bakanlığı aleyhine tazminat davası açamayacağı-
Markaya elatma davası sırasında emanete alınan ve dava sonunda sağlam ve kullanılır şekilde geri verilemeyen eşya bedelinin ödetilmesi istemine ilişkin Adalet Bakanlığı'na karşı açılan davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın reddedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-