Temlik eden şirketin davada taraf sıfatı kalmadığından kararı temiyizde de hukuki yararının bulunmadığı- Sıra cetveline ilişkin uyuşmazlıkta, alacağının bonoya dayalı olmasının, alacağın gerçek olduğunun kabulüne yeterli olmayacağı, davalı alacaklının, bononun düzenlenme nedenini açıklaması ve esas ilişkiyi kanıtlaması gerektiği- Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalı alacaklıda olduğundan, ispat yükünün yanılgılı olarak davacıya yüklenmesi ve aralarında doğrudan hukuki ve temel ilişki bulunmamasına rağmen, davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılması suretiyle hüküm kurulmasının hatalı olduğu- İtiraz edilen icra dosyasında alacaklı sıfatı, alacağı temlik alan kişide olduğundan, temlike edenin davaya asli müdahil olarak katılmasını gerektiren herhangi bir neden bulunmadığı, müdahilin, alacağını temlik ettiği kişinin yanında ona yardımcı olmak amacıyla fer'î müdahil olarak davaya katılmış olduğu-
Dava, eser sözleşmesi uyarınca hakedişten kesilen cezanın iadesi istemine ilişkin somut uyuşmazlıkta-Dava konusu somut olayda, 23.12.2016 tarihli 15 nolu hakedişte 418.644,00 TL, 10.02.2017 tarihli 16 nolu hakedişte 418.644,00 TL, 08.05.2017 tarihli 17 nolu hakedişte 237.231,60 TL, 16.10.2017 tarihli 18 nolu hakedişte 13.954,80 TL gecikme cezası kesilmiş olduğu- Bu hakedişlerin davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibine verilen dilekçe ve tarihinden bahsedilmeksizin sadece “bütün dava ve alacaklarım saklı kalmak kaydı ile kesilen gecikme cezasına itiraz kaydı ile imzalıyorum” denilmek suretiyle imzalandığı; bu haliyle hakedişe konulan ihtirazi kayıt hakkında Yapım İşleri Genel Şartnamesinin yukarıda belirtilen 39. ve 40. maddeleri uyarınca usulüne uygun bir itiraz yapılıp yapılmadığı hususunda gerekli inceleme yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Yabancı para alacaklarının iflas masasına kayıt şekli konusunda İcra ve İflas Kanunu'nun sadece 198. maddesinin 1. fıkrasında, konusu para olmayan alacakların, ona eşit bir kıymete para alacağına çevrileceği öngörüldüğü- Öğretide, konusu yabancı para olan alacakların da anılan yasa hükümlerine göre iflasın açıldığı andaki döviz kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek iflas masasına yazdırılacağının kabul edildiği- İcra İflas Kanunu'nun 195. maddesinde iflasın açılması ile müflisin borçlarının muaccel olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydedileceği öngörüldüğü- Çeviri zamanının, yabancı para alacaklarının ve konusu para olmayan alacaklar için iflas kararının verildiği tarih olması gerektiği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, toplu iş sözleşmesinden faydalanmaya başlayan davacı işçinin çıplak ücretinin, daha sonra yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesi hükümleri ile düşürülüp düşürülemeyeceği; buradan varılacak sonuca göre davacı işçinin fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı- Direnme kararını temyiz eden davalı aleyhine hükmedilen ve uyuşmazlık konusu olan toplam 2.073,95TL alacağın açık biçimde direnme kararının verildiği 22.08.2019 tarihinde geçerli olan 3.200TL tutarındaki temyiz edilebilirlik sınırının altında olduğu-
Mahkemelerin çekişmeli alacaklara ilişkin değerlendirme yapamayacağı- Üçüncü kişi rehniyle teminat altına alınan alacakta alacaklı yanında rehin veren üçüncü kişilerin oy kullanamayacağı- Konkordatoda eşitlik ve kötü niyet ilkesi- Adi ortaklığı oluşturan ortakların ve temlik alan kişinin konkordato projesinde oy kullanamaması- Bölge adliye mahkemesince verilen ilk kararını temyiz eden alacaklının temyiz itirazları Özel Dairece reddedilmiş olduğundan bu alacaklının direnme kararını temyizde hukukî yararı bulunmadığı- Konkordatoya ilişkin hükümlerin sadece borçlu tarafından verilen rehinler hakkında uygulanacağı, rehinli alacaklının üçüncü kişinin malı üzerinde rehin tesis edilmesini talep etmesinin temelinde, borçlunun malî durumunun ileride bozulması hâlinde alacağını rehinli malı sattırarak tahsil etmek bulunduğu- Borçlu hakkında verilen mühletten rehin veren üçüncü kişinin de yararlanacağı kabul edilirse, rehinli alacaklının üçüncü kişiden teminat istemesinin hiçbir anlamı kalmayacağı- Üçüncü kişinin verdiği rehinde, rehinli alacaklının konkordato borçlusundan olan alacağının konkordato hükümlerine tabi olduğu ve bu sebeple, rehinli alacaklıya alacağının tamamını konkordatoya yazdırma ve oy kullanma hakkı verilmesinin zorunlu olduğu- İpotek alacaklısı bankanın alacağı adi alacak olarak ...TL üzerinden konkordato nisabına dâhil edilmiş ve banka tarafından projeye red oyu kullanılmış olup, bu aşamada ipotek veren üçüncü kişilerin nisaba dâhil edilmesinde hukukî yararları bulunmadığı- Komiser görevlendirmesi ve diğer işlemlerin yapılması yetki ve görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu, ilk derece mahkemesince tasdikine veya tasdik talebinin reddine karar verilen konkordato projesi üzerinde, bölge adliye mahkemesince çekişmeli alacakların hangi oranda nisaba dâhil olacağına ilişkin değerlendirme yapma yetkisi bulunmadığı- "Konkordato yargılamasının çekişmesiz yargı işi olduğu ve kamu yararının bulunduğu, bu nedenle konkordato süresince re’sen araştırma ilkesinin geçerli olduğu, bölge adliye mahkemesince istinaf nedenleri ile sınırlı olmaksızın araştırma yapılabileceği, tasdik yargılamasındaki usulün istinaf süresince de devam edeceği, bölge adliye mahkemesince de nisaba ilişkin değerlendirme yapılabileceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
İşçilik alacağının imtiyazlı olarak iflas sıra cetveline kaydedilebilmesi için iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde doğması gerektiği- Kayıt kabul davasında, mahkemece "fazla mesai alacaklarının iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde doğan alacak yönünden birinci sıraya, kalan fazla mesai alacağının ise 4. sıraya yazılacak şekilde tespiti" ile buna göre karar verilmesi gerektiği-
İş Mahkemesi kararlarına dayalı olarak ödenen işçilik alacaklarının, müflis davalının iflas masasına kayıt ve kabulü istemi-
Satılan her taşınmaz için ayrı sıra cetveli yapılması gerekeceği; bu şekilde taşınmazlar üzerinde farklı kişilerce, farklı tarihlerde konulan hacizler arasında karışıklık sebebiyle haksız uygulamaların önüne geçilmesinin amaçlanmak olduğu- Somut olayda borçluya ait 2 adet taşınmazın satıldığı ve tek sıra cetveli düzenlendiği, her taşınmazın farklı alacaklıları olduğu gibi hacizleri de farklı olduğu- Mahkemece, paranın paylaştırılmasında yanlışlıkların önüne geçilmesi maksadıyla icra müdürlüğü tarafından her taşınmaz bedeli hakkında ayrı sıra cetveli düzenlenmesi, bu nedenle sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Geçici mühlet kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararı gözetildiğind, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmasına ve şikayet tarihi itibariyle takibin devamına engel olmadığından takibin iptaline hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Konkordato davasındaki tedbir kararı gözetildiğinde, geçici mühlet kararı ile verilen ihtiyati tedbirin, rehinli takiplerin başlatılmasına ve şikayet tarihi itibariyle takibin devamına engel olmadığı-