Mülkiyeti muhafaza koşulu ile satılan malın, alıcının alacaklıları tarafından haczedilmesi:Mülkiyeti saklı tutma sözleşmesinin MK. 764’e uygun olarak yapılmış olması halinde, mülkiyetin satıcı üzerinde kalıp alıcıya geçmeyeceği, satıcının mal üzerindeki hakkının şahsi hak değil ayni hak olduğundan satıcının bu hakka dayanarak -malın; alıcının alacaklıları tarafından haczi üzerine- istihkak davası açabileceği, dava açılınca borçlunun temerrüde düşmüş olup olmadığının araştırılarak; borçlu kalan taksitleri ödemede temerrüde düşmüşse, davacı üçüncü kişinin ancak aldığı satış taksitlerini davalı borçluya iade etmek koşulu ile sözleşmeden dönebileceği, iade edilecek bedel üzerinden, haczin bedele dönüştürülmesi suretiyle istihkak davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği, eğer davalı borçlu geri kalan taksitleri ödemede henüz temerrüde düşmemiş ise, alacaklının geri kalan borcu bir defada ödeyerek satılan mal üzerindeki mülkiyeti saklı tutma kaydını kaldırıp, mülkiyeti borçluya geçirere
Haciz uygulanan işyerini borçluların, alacaklılardan mal kaçırmak için davacı üçüncü kişiye devretmiş gibi göstermelerine karşın, borçluların aynı adreste faaliyette olup İİK. nda öngörülen yasal karinenin aksinin davacı yanca kesin ve inandırıcı biçimde ispat edilmedikçe, “üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Finansal kiralama sözleşmesinin -herhangi bir- noterlikçe «düzenleme şeklinde» yapılması ve «kiracının ikametgahının bulunduğu özel sicile tescil edilmesi» gerekeceği, aksi takdirde kiralayanın finansal kiralama sözleşmesine dayanarak istihkak davası açamayacağı- Finansal kiralama sözleşmesinin yasada öngörülen sicile kaydedilmemiş olması halinde, finansal kiralama sözleşmesine konu olan menkul malların «âdi kira sözleşmesi» ile mi kiralanmış sayılacağı, yoksa «vâdeli satım sözleşmesi»nin mi varlığından bahsedileceği–
Müşterek ya da iştirak halindeki mülk hakkında, paydaşlardan birisi tarafından -kendi payı hakkında- istihkak davası açılabileceği–
Taşınmaz mülkiyetinin kazanılmasının tescille olacağı; miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyetin tescilden önce kazanılacağı, ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapılabilmesinin, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlı olacağı-
Üçüncü kişinin «kendi lehine» istihkak iddiasında bulunması (Borçlunun borcundan dolayı haciz edilen malın borçluya değil kendisine ait olduğunun ya da haczedilen borçluya ait mal üzerinde rehin hakkı bulunduğunun üçüncü kişi tarafından ileri sürülmesi)–
Talimat icra dairesince gerçekleştirilen haciz işlemi ile ilgili olarak asıl icra dairesince «İİK’nun 96, 97 veya 99. maddelerinin uygulanması» ile karar verildiği takdirde, bu karara karşı asıl takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine şikayet için başvurulması gerekeceği–
Borçlunun «üçüncü kişi lehine» istihkak iddiasında bulunması (Borçlunun haczedilen malın «üçüncü kişiye ait olduğunu» veya üçüncü kişi tarafından rehin olarak verildiğini» belirtmesi)–