«Müvekkilinin trafik sicilindeki haczi ... tarihinde trafiğe başvurduğunda öğrendiğini» bildirmiş olan üçüncü kişi vekilinin bu tarihe göre yedi günlük süreyi geçirmeden istihkak iddiasında bulunması gerekeceği–
Mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satışın geçerli olabilmesinin -MK. 764 uyarınca- herhangi bir noter tarafından düzenlenmiş olması ve ilgili siciline kaydedilmiş olmasına bağlı olduğu (eğer, bu şekle uyulmamışsa, satışın âdi ‘kesin’ satış olacağı ve satılan şeyin alıcıya teslimi ile, mülkiyetinin de geçeceği ve alıcının borcundan dolayı haciz edilebileceği)–
Üçüncü kişinin «(diğer bir) üçüncü kişi lehine» istihkak iddiasında bulunması (Üçüncü kişinin, borçlunun borcundan dolayı haczedilen malın, borçluya ait olmayıp başka bir kişiye ait olduğunu veya haczedilen borçluya ait bir mal üzerinde, üçüncü kişinin rehin hakkı bulunmadığını» belirtmesi)–
«Yapılan haciz işleminde, İİK’nun 96 veya 99. maddelerinin uygulanıp uygulanamayacağı»na ilişkin şikayet üzerine icra mahkemesince verilen kararların -İİK. 363/6 uyarınca- temyiz edilebileceği–
Mülkiyeti muhafaza koşulu ile satılan malın, alıcının alacaklıları tarafından haczedilmesi:Mülkiyeti saklı tutma sözleşmesinin MK. 764’e uygun olarak yapılmış olması halinde, mülkiyetin satıcı üzerinde kalıp alıcıya geçmeyeceği, satıcının mal üzerindeki hakkının şahsi hak değil ayni hak olduğundan satıcının bu hakka dayanarak -malın; alıcının alacaklıları tarafından haczi üzerine- istihkak davası açabileceği, dava açılınca borçlunun temerrüde düşmüş olup olmadığının araştırılarak; borçlu kalan taksitleri ödemede temerrüde düşmüşse, davacı üçüncü kişinin ancak aldığı satış taksitlerini davalı borçluya iade etmek koşulu ile sözleşmeden dönebileceği, iade edilecek bedel üzerinden, haczin bedele dönüştürülmesi suretiyle istihkak davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği, eğer davalı borçlu geri kalan taksitleri ödemede henüz temerrüde düşmemiş ise, alacaklının geri kalan borcu bir defada ödeyerek satılan mal üzerindeki mülkiyeti saklı tutma kaydını kaldırıp, mülkiyeti borçluya geçirere
Ortada geçerli bir haciz bulunmadıkça, istihkak iddiasında bulunulamayacağı–
Haciz uygulanan işyerini borçluların, alacaklılardan mal kaçırmak için davacı üçüncü kişiye devretmiş gibi göstermelerine karşın, borçluların aynı adreste faaliyette olup İİK. nda öngörülen yasal karinenin aksinin davacı yanca kesin ve inandırıcı biçimde ispat edilmedikçe, “üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Finansal kiralama sözleşmesinin -herhangi bir- noterlikçe «düzenleme şeklinde» yapılması ve «kiracının ikametgahının bulunduğu özel sicile tescil edilmesi» gerekeceği, aksi takdirde kiralayanın finansal kiralama sözleşmesine dayanarak istihkak davası açamayacağı- Finansal kiralama sözleşmesinin yasada öngörülen sicile kaydedilmemiş olması halinde, finansal kiralama sözleşmesine konu olan menkul malların «âdi kira sözleşmesi» ile mi kiralanmış sayılacağı, yoksa «vâdeli satım sözleşmesi»nin mi varlığından bahsedileceği–
Müşterek ya da iştirak halindeki mülk hakkında, paydaşlardan birisi tarafından -kendi payı hakkında- istihkak davası açılabileceği–