Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşları, eğitim durumları, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; hükmedilen 75'er TL' lik iştirak nafakası miktarlarının biraz fazla olduğu-
İştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınmasının zorunlu olduğu, ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesinin ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmamasının da gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminatın tahsili istemi-
Tedbir nafakası miktarı tayin edilirken, birliğin giderlerine katılmada eşlerin "ekonomik güçleri" ile müşterek yaşam sırasında davalının eş ve çocuklarına sağlamış olduğu yaşam düzeyinin dikkate alınması, hakimin; eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyelerinin ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmesi gerekeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin davada, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, 30.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu-
Müşterek çocuğun 29/11/1998 doğumlu olup 12. sınıf öğrencisi olduğu, davacı annenin çalışmadığı, bir gelirinin bulunmadığı, davalı babanın ticari takside haftada iki gün şoförlük yaptığı, aylık 700-800 TL gelirinin olduğu, 550 TL kira ödediği anlaşıldığından, davaya konu nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ve günün ekonomik koşulları birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen aylık 200,00 TL nafakanın çocuğun ihtiyaçlarını karşılamayacağı-
Tarafların; sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın ve çocuklar lehine takdir edilen tedbir nafakasının az olduğu- Mahkemece hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
Müşterek çocuğun ihtiyaçları ile davalının tespit edilen gelir durumu gözetilerek, müşterek çocuk için daha yüksek miktarda nafaka takdir edilmesi gerekeceği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası fazla olup mahkemece hakkaniyet ilkesi (TMK. mad. 4) de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminatın az olduğu- Ortak çocuklar yaşları itibariyle idrak çağında olduklarından ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Hakları Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngördüğünden ortak çocukların mahkemece veya istinabe suretiyle eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istedikleri konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihlerinin kendilerinden sorulması, genel bir değerlendirme yapılarak sonuca göre karar verilmesi gerektiği- Davacı kadın dava dilekçesinde boşanma talebi yanında, davalı erkek adına kayıtlı evin 1/2 bedelinin de kendisine ödenmesi talebinde bulunmuş olup, bu isteğin boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabi olduğu ve davanın açılması sırasında yatırılan başvurma harcının bu isteği de kapsadığı; bu sebeple mahkemece, davacı kadına dava dilekçesinde yer alan bu istekle ilgili olarak nispi harcı tamamlanması için süre verilmesi (Harçlar Kanunu mad. 30-32) ve harç eksikliği tamamlandığı takdirde işin esasının incelenmesi gerektiği-