Davacının bankada çalıştığı, 2.700 TL maaş aldığı, 1.000 TL kira ve aidat ödediği, evli olduğu; davalının teknisyen olarak çalıştığı, 2.395 TL maaş aldığı, 400 TL kira ödediği, müşterek çocuğun ise 2003 doğumlu olduğu, özel okula gittiği tespit edildiğinden, mahkemece, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak iştirak nafakasının TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine gereğince değerlendirilmesi gerekirken, "nafakanın protokolde ve mahkeme ilamında hüküm altına alınan orandan fazla miktarda arttırılmasını gerektirir bir durum olmadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacı kızın Almanya’da ikamet ettiği, öğrenci olduğu, bekar olup yalnız yaşadığı, yarı zamanlı bir işte çalıştığı ve 400 Euro kazandığı, geri ödemeli 450 Euro devlet kredisi aldığı, 650 Euro kira ödediği, malvarlığının bulunmadığı; davacının yardım nafakası talebinde mirasçılık sırasına göre davalı ile aynı ölçüde başvurabileceği dava dışı annenin SSK emeklisi olduğu ve 1500 TL gelirinin bulunduğu, kendisine ait iki ev, yaklaşık 20.000 metrekare tarla, 2000 model arabası bulunduğu; davalı babanın ise sosyal ve ekonomik durumuna ilişkin kolluk araştırılması yaptırılmadığı ancak evli ve SSK çalışanı olduğu, Eylül 2014 maaş bordrsouna göre 963 TL maaş aldığı görülmüş olup, mahkemece; davalının ekonomik ve sosyal durumu yeterince araştırılmadan düşük miktarda yardım nafakası takdir edilmiş olduğu görüldüğünden, bu husus ayrıntılı bir şekilde araştırılıp tespit edilip, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu, davacının Almanya'da üniversite öğrenimi gördüğü almış olduğu 450 Euro devlet kredisinin geri ödemeli olduğu ve yurt dışındaki yaşam koşulları nazara alınarak, daha yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
Müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye bırakıldığı ve çocuk için aylık 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, müşterek çocuğun %98 oranında engelli olduğu, davacının çalışmadığı, çocuğu ile birlikte 250 TL karşılığında kirada oturduğu, engelli çocuğu için aldığı 780 TL maaş ile geçimini sağladığı; davalının ise, babasına ait evde eşi ve bir çocuğu ile birlikte oturduğu, kuruyemiş işyeri olduğu, işyeri kirasının 1.200 TL olduğu, aylık gelirinin 1.000 TL olduğu, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığından gelen yazı cevabına göre, davacının üç ayda engelli yakını aylığı olarak 849,39 TL, ayrıca engelli yardımı adı altında 769 TL evde bakım aylığı aldığı görülmüş olup, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, çocuk için alınan aylık yardım maaşları, ekonomik göstergelerdeki değişim ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; aylık 500 TLye artırılan iştirak nafakası miktarı fazla olduğu-
Davacıların oğulları ve diğer davacıların kardeşi olan şahsın davalı sürücünün kusurlu hareketi nedeniyle meydana gelen kazada vefat etmesi üzerine açılan tazminat davasında, anne ve baba için ayrı ayrı 15.000,00'er TL, kardeşler için ayrı ayrı 3.000,00 er TL manevi tazminatın bir miktar az olduğu-
2009 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye bırakıldığı ve müşterek çocuk için aylık 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiği,bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık dört yıllık süre geçtiği, davacının Migrosta yönetici olduğu, aylık 11.000 TL geliri olduğu, müşterek çocuğun Kolej İlkokul 1. sınıfına gittiği, yıllık eğitimi ücretinin 17.503 TL olduğu, davalının ise daha önceki işinden 2011de ayrıldığı ve şu an adliyede arabuluculuk ve bilirkişilik yaptığı anlaşıldığından, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakanın niteliği, nafakanın hükmedildiği tarih ile eldeki dava arasında geçen süre, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim dikkate alındığında, mahkemece 200 TL'ye artırılan nafaka miktarı az olduğu-
Haksız fiil nedeniyle hükmedilecek manevi tazminat tutarının olayın özelliği yanında tarafların kusur oranı, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin davada, 5 farklı müvekkile toplamda 50.000,00 TL hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemi-
Davacıların murisinin ölümü nedeni ile açılan tazminat davasında, murisin yakınları lehinde hükmedilen 4.000 TL ve 2.000 TL 'lik manevi tazminatın bir miktar az olduğu-
Velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlü olduğu- İştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması gerektiği- Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumunun da gözetilmesi ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerektiği-