Daha önce yapılan iki katlı betonarme kargir binaya bitişik olarak ve davacının taşınmazına taşkın olacak şekilde davalının eklenti yapmak suretiyle taşınmaza tecavüzü olduğunun keşfen saptandığının görüldüğü davada, TMK'nun 725.maddesinin öngördüğü ilk şartın iyiniyet olduğu, davalının iyiniyet koşulunu taşıdığının kabul edilemeyeceği, iyiniyetin olmaması halinde diğer koşulların araştırılmasına gerek bulunmadığı-
TMK’nun 724 ve devamı maddelerinde yer alan temliken tescil isteğine ilişkin olduğu gözetilerek mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin buna göre toplanması, alınacak bilirkişi raporları da tüm delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, davanın nitelendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım davasında; enkaz davalıya ait olacağına göre enkaz bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş olmasının hatalı olduğu-
Açıkça kanundan kaynaklanan ve kamu menfaatini gerektirmeyen kısıtlamalarla mülkiyet hakkının takyidi düşünülemez. Hal böyle olunca, davacının mülkiyet hakkına değer verilerek yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere reddine karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça MK.nun 724. maddesi gereğince taşınmazın arsa bedeli ile taşınmaz üzerine davacı tarafça yapıldığı iddia edilen bina ve ağaçların bedelinin tespitini, bina ve ağaç bedelinin arsa bedelinden fazla olması nedeniyle, arsa bedelinin ödenmesi karşılığında taşınmazın temliken tesciline karar verilmesini talep ettiği halde mahkemece, MK.nun 724. maddesinde düzenlenen koşullar yönünden araştırma yapılarak uyuşmazlığın çözümlenmesinin, koşulların davacı yararına gerçekleştiği saptandığı takdirde arazinin uygun bedelinin depo edilmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınması sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Tapulu olan taşınmazların haricen yapılan satışına değer verilemez. Çekişmeli taşınmazın el birliği mülkiyetine tabi olduğu gözetildiğinde, ortaklardan biri tarafından haricen yapılan satışa da değer verilmesi olanaksızdır. Keza bu satışa istinaden, davalıların murisinin yapılanmasında da iyi niyetli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Temliken tescil isteği için ilk koşul olan iyi niyet unsurunun somut olayda bulunmadığı açıktır. Bu durum karşısında davacının mülkiyet hakkına değer verilerek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Davanın, tapu iptali ve tescil istemi olduğu, davacının terditli olarak yapılmış olan ev ve alınan arsanın değeri ile davacıya ödenmesine karar verilmesini de istediği, davacının bu isteğinin TMK'nun 724 ve devamı maddelerine dayalı temliken tescil isteğini içerdiği, dosya arasındaki belge ve bilgilerden dava konusu taşınmazdaki payı davalının satın alması sonrasında, davalı adına tapulu taşınmaza davacının 1998 tarihi sonrası ev yaptığı ve davalının buna ses çıkarmadığı, dava tarihine kadar davacının yaptığı evi arsası ile birlikte kullandığının anlaşıldığı, bu durumda evin yapıldığı tarih itibarıyla tapu maliki davalı olduğuna göre davacının bu sebebe dayalı olarak iptal tescil isteme imkanı diğer bir anlatımla muhdesattan doğan şahsi hakkını davalıya karşı ileri sürme hakkının olduğu-
İmar düzenlemeleri düzenli şehirleşme ve yapılaşma amaçları itibariyle kamu düzenini ilgilendiren düzenlemeler olup, bu düzenlemelerin dayanağını oluşturan idari kararlar ortadan kaldırılmadıkça idari kararla oluşturulan mülkiyet durumunun değiştirilemeyeceği; düzenlemelerin bu niteliği itibariyle mahkemelerce de resen gözetilmesi gerekeceği; imarla oluşan çap kayıtlarının düzeltilmesinin, kısmı ifraz veya tevhit işlemlerinin yapılabilmesinin, 3194 Sayılı Yasanın 16. maddesi hükmü gereği belediye encümenlerince oluşturulacak kararla mümkün olduğu-