Gerekçeli kararın davalı şirketin tasfiye memurunun ticaret sicilinde belirtilen adresine tebliğ edilip bu adrese çıkartılan tebligatın bila tebliğ dönmesi halinde ise TK’nun 21/2 maddesi uyarınca tebliğ edilmesi gerektiği-
Taşınmaz satışlarında, satış ilanının borçluya tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden dağıtıcı tarafından T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı-
Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu (İİK. mad. 127)- Tebliğ evrakında borçlunun "çarşıda olduğu" açıklanmasına rağmen TK'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılmasının yasaya uygun olmadığı, bu durumda, TK'nun 10/2. maddesinde öngörülen bilinen en son adresin tebligata elverişli olmaması ya da bu adreste borçluya tebligat yapılamaması koşulu gerçekleşmediği gibi tebliğ memurunun, muhatabın adreste hiç oturmadığı veya sürekli olarak adresten ayrılmış olduğu yönünde bir tespitinin bulunmadığının açık olduğu- Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından TK'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında meşruhata yer verilmediği halde dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini TK'nun 21/2. maddesi uyarınca yapmasının isabetsiz olduğu-
Davalı borçluya gönderilen ödeme emrinin usulsüzlüğünün dava dilekçesinin tebliği tarihinde öğrenildiği kabul edilerek davalı borçlunun tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi'nde şikayet yolu ile ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından yapılan tebligatın kesinleştiği-
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince, vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu, asile yapılan tebligatın hüküm ifade etmeyeceği-
Davalı kiracıya dava dilekçesi ve duruşma gününün muhatap çarşıda olduğundan isim ve imzadan imtina eden en yakın komşusuna haber verilip haber kağıdı kapıya yapıştırılarak muhtara tebliğ edildiği bildirilmişse de tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde gösterilen adres ile aynı olup olmadığı belirtilmeyip, haber verilen komşunun kim olduğuna ilişkin tespite yarar bir kayıt da bulunmadığından tebligatın usulsüz olduğu-
Borçlu adına çıkartılan satış ilanı tebligatının, muhatabın tevziat saatlerinde çarşıda olduğunu beyan eden komşunun imzası alınmadan ya da imzadan imtina ettiği mazbataya şerh verilmeden ve haber bırakılan komşunun adı ve soyadı da tesbit edilmeden yapıldığı anlaşıldığından, şikayetçi borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin, TK'nun 21/1 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddelerine aykırı olduğu-
Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2. maddelerini farklı şekilde yorumlayarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine başka adresi bilinmiyor diyerek doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılmasının yasaya aykırı olacağı ve bu davranış aynı zamanda muhatabın savunma hakkının kısıtlanması anlamına geleceğinden, ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğuna karar verilerek, borçlunun öğrenme tarihi olarak beyan ettiği tarihe göre 5 günlük yasal süre içerisinde yapıldığı tespit edildiği taktirde icra takibine itirazlarının esasının incelenmesi gerektiği-
İcra mahkemesinin ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamayacağı- Kesinleşen takip üzerine yasal sürede ödemede bulunulmadığından davalı kiracının temerrütünün gerçekleştiği-