Borçluya, İİK'nun 68/b maddesi uyarınca gönderilen hesap kat ihtarına bir itirazda bulunulmadığından hesap kat ihtarının kesinleştiği anlaşılmış olup, süresi içinde itiraz edilmeyen hesap kat ihtarının, İİK'nun 68. maddesinde belirtilen belgelerden sayılacağı-
Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerine; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından, TK'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapmasının, yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğu- Satış ilanı tebligatının bir an için usulüne uygun olduğu düşünülse dahi ihale tarihinden iki gün önce borçlu vekiline yapılan tebligatın makul ve yeterli sürede yapıldığından da söz edilemeyeceği-
Davacının, dava dilekçesinde davalının adresini bildirme yükümlülüğünü yerine getirdiği ve bu yönden dava dilekçesinde bir eksikliğin bulunmadığı- Dava dilekçesinin zorunlu unsurları arasında davalının T.C. kimlik numarası yer almadığı, davacının, dava dilekçesine, davalının T.C. kimlik numarasını yazma veya sonradan mahkemeye bildirme yükümlülüğü bulunmadığı gibi, bu hususun eksiklik sayılarak davacı tarafa tamamlanması için süre verilmesinin de yerinde olmayacağı- Mahkemece davalının açık adresi araştırılarak tespit edilmesi, gerekli araştırma yapılmasına rağmen adresinin tespit edilememesi halinde ise, Tebligat Kanunu'nun 21., 28. ve 35. maddeleri dikkate alınarak taraf teşkilinin sağlanması gerektiği-  Davacıya, "davalının T.C. Kimlik numarası ve adres bilgilerini bildirmek üzere kesin süre verildiği halde bildirmediği" gerekçesi ile "HMK. mad. 119/b ve 2 gereği davanın açılmamış sayılmasına" karar verilemeyeceği-
Yenileme dilekçesinin tebliğ edildiği mazbatada, nerede olduğu araştırılmadan borçlunun annesine tebliğ edildiği ve usulsüz bir tebligat olduğu anlaşılmakta ise de borçluya tebliğ edilen diğer ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddelerine uygun olduğu-
Şikayetçiye tebliğ edilen 89/2 haciz ihbarnamesinin Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşıldığından, şikayetçinin haciz ihbarnamesi tebliğlerinden en geç bu tarihte haberdar olmuş sayılacağı ve bu durumda icra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, mahkemece " haciz ihbarnemelerinin iptali" istemiyle yapıla başvurunun süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Muhatabın çarşıya gittiğini beyan eden komşunun ve tebligatta bilgisine başvurulan komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığı, Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi uyarınca tespit edilerek T.K'nun 23. maddesi uyarınca mazbataya yazılmadığı ve satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği-
Tebliğ memurunca muhatabın adreste bulunmama sebebi, adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceği ve dolayısıyla Tebligat Kanunu mad. 21/1'e göre tebligat yapılması koşullarının bulunup bulunmadığı tespit edilmeden, yapılan tebligatın,  usulsüz olduğu- Muhatabın dışarıda olduğunu beyan eden görevlinin isminin de tespit edilmemiş olmasının da yasaya aykırı olduğu-
Davalı adına gönderilen dava dilekçesi ve gerekçeli kararın menfaat çatışması bulunan davacıya yapıldığı; duruşma davetiyesinin, Tebligat Kanunu madde 21'e göre yapıldığı, ancak tebligat evrakında, tebliğ anında davalının dışarıda olduğunu beyan eden komşu adının ve imzasının tebliğ mazbatasında yer almadığı, buna göre; mahkemece, davalı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre, usulüne uygun tebliğ yapılmadan, taraf teşkili sağlanmadan, varsa tarafların göstereceği deliller toplanmadan, davalının yokluğunda aleyhine hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden dağıtıcı tarafından T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı- Satış ilanının usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihinin ıttıla tarihi olarak kabul edilmesi ve bu tarihe göre ihalenin feshi isteminin süresinde olduğu dikkate alınarak ihalenin fesih sebeplerinin yerinde olup olmadığının incelenmesi gerektiği-
Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş olsa bile şikayet yoluyla ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu davalı şikayet yoluyla düzelttirmediği sürece icra mahkemesinin ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamayacağı-