Muhatabın tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği belirtilmeden tebliğ işlemi yapıldığından tebligatın usulsüz olduğu-
Tebligat mazbatasında borçlunun dışarıda olduğu belirlenmiş ise de, tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği tespit edilmediği gibi, kendisine haber verilen komşunun adı ve soyadının da tespit ve tevsik edilmediğinden tebligatın usulsüz olduğu-
Davacının, kardeşi davalının yurt dışında yaşadığını ve bilinen tebligat adresinin yurt dışı adresi olduğunu bilmemesi mümkün olmadığı; davalıya yapılan usulsüz tebligatlar ile HMK’nın 27. maddesine aykırı şekilde davalının yokluğunda ve savunma hakkı kısıtlanarak yapılan yargılama sonucu davanın esasının karara bağlanmasının hatalı olduğu-
Tebligatta, haber verilen "komşunun isminin tespit edilmediği" görüldüğünden tebligatın usulsüz olduğu-
Alacaklı tarafından takip talebinde bildirilen ve bilinen son adres olarak kabulü gereken adrese ödeme emri gönderilmeden mernis adresine tebligat gönderilmesinin T.K. mad. 10 'a aykırı olduğu- Tebliğ belgelerinde muhatabın (borçlunun) adreste bulunmama nedeninin kimden sorularak tesbit edildiği ve sorulan kişinin sıfatı ve kimliği konusunda hiçbir bilgi bulunmadığından tebliğ işleminin Tebligat Kanunu mad. 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği mad. 30/1 'e aykırı olduğu- Maaş haczi müzekkeresi borçluya değil, çalıştığı kuruma gönderildiğinden, borçlunun bu işlem ile takipten haberdar olduğunun kabulü mümkün olmadığı-
Davalının yapılan tebligatın mernis adresinden farklı bir yere yapıldığı anlaşıldığından, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğundan ve taraf teşkili sağlandığından söz edilemeyeceği-
Dava dilekçesinin Tebligat Kanunu’nun 21 nci maddesi uyarınca tebliğ edilip edilmediğine ilişkin olarak, en yakın komşunun sözlü beyanı ile muhatabın geçici olarak işe gittiği belirlendiğinden, davalının adreste bulunmama sebebinin araştırılmadığı, buna ilişkin beyanların tebliğ tutanağına yazılıp imzalatılmadığı söylenemeyeceği gibi, en yakın komşuya haber verildiği, isim ve imzadan imtina ettiği şerh düşüldüğüne göre, haber verilen komşunun isim ve imzasının tebliğ tutanağında bulunmadığı gerekçesi ile tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabul edilemeyeceği, davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin kabulü gerektiği-
Borçluya yapılan satış ilanı tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; “Dağıtım saatlerinde muhatap adreste bulunamadı komşusu .... soruldu işte olduğunu beyan etmesi üzerine tebligat mahalle muhtarı ....... imzasına teslim edildi. 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırıldı. İmzadan istinaden komşusu ........ haber verildi” şerhi düşülmek suretiyle tebligatın yapılmış olduğu görülmüş olup, anılan tebliğ mazbatasında, beyanına başvurulan komşunun soyadının tespit ve tevsik edilmediği, başka bir anlatımla kimliğinin açık ve net bir şekilde belirlenmediği ve imzası alınmadan ya da imzadan çekinme durumu varsa, bu husus da belirtilmeden tebliğ işleminin tamamlandığı görülmekte olup, bu durumda, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı-
Borçluya yapılan satış ilanı tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; “Adreste hazır kimse bulunmaması sebebiyle tebliğ imkansızlığı nedeniyle tebliğ zarfı köy azası E.A.'a verilmiş olup 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır” şerhi düşülmek suretiyle tebligatın yapılmış olduğu görülmüş olup, anılan tebliğ mazbatasında, muhatabın adreste bulunmama sebebi, adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı ve tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği, Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddesinde belirtilen kişilerden sorulup usulünce tesbit ve tevsik edilmeden tebliğ işleminin tamamlandığı görülmekte olup, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre, yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı-
Adres hanesine yazılan "Mernis Adresi" ibaresine dayanılarak tebliğ memuru tarafından Tebligat Kanunu mad. 21/2 'ye göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu-