Borçlu şirketin ticaret sicil adresinde ve borçlu şirket yetkilisinin huzurunda yapılan hacizde mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu- Davacı 3. kişi, davaya konu menkulü Finansal Kiralama Sözleşmesi yoluyla edindiğini iddia etmiş, delil olarak finansal kiralama sözleşmesi ve eklerine dayanmış olup davacı üçüncü kişi tarafından haczin yapıldığı fabrika binası ve makinelerin dava dışı ...Şirketine satıldığı, dava dışı şirket tarafından haczin yapıldığı binanın davalı borçluya kiralandığı, ancak leasing devir bedeli tahsilat dekontu ve ....Katılım Bankası A.Ş.‘nin cevabına göre davaya konu menkulün mülkiyetinin bahse konu satış tarihinden sonraki bir tarihte kazanıldığı gibi bilirkişi raporuna göre, davaya konu makinenin söküm ve montajının zor olduğunun anlaşılması karşısında dava konu makinenin haciz mahallinde bulunması tek başına karinenin aksi için yeterli görülmediği- Davalı alacaklı her ne kadar hacze konu makineyi borçlu şirketten satın aldığını iddia etmiş ise de dosyaya sunduğu faturalarda davaya konu makine yer almadığı gibi bilirkişi raporuna göre hacze konu makinenin davacı şirket ile Finansal Katılım Bankası A.Ş. arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesinin eki olan proforma faturada yer alan mahcuzla uyumlu olduğunun belirlendiği, 3.k işi şirketin borcun doğumundan çok önce kurulduğu, borçlu ve 3.kişi şirket ortakları arasında bağ olmadığı, borçlu ve 3.kişi şirketin aynı adreste faaliyet göstermedikleri, alacaklının borçludan satın alınan ve mülkiyetinin kendisine ait olduğunu iddia ettiği menkulün haczini talep etmesi yine borçlu şirket yetkilisi tarafından takibin yapıldığı gün İcra Müdürlüğünde ödeme emri tebligatının bizzat elden alınması karşısında borçlu ve üçüncü kişi arasında danışıklı işlem yapıldığı kanaatinin uyanmadığı- Davacı üçüncü kişinin mülkiyet karinesinin aksini ispatladığı-
Dava konusu haciz, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu şirket yetkilisinin huzurunda borçluya ait depo da yapıldığından, mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu- Davacı üçüncü kişi ile borçlu şirketin ticari defterleri getirtilerek ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile borçlu tarafından üçüncü kişiye depolama hizmeti verildiğinin iddia edildiğine göre borçlu ile üçüncü kişi arasında depolama faturaları düzenlenip düzenlenmediği ve varsa depolama bedellerinin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü tahsilat makbuzları, tartı ve mal giriş fişleri esas alınmak sureti ile inceleme yaptırılarak, haczedilen menkullerin davacının dayandığı belgelerde belirtilen menkuller olup olmadığının belirlenmesi, ayrıca davacı hacze konu menkullerin bulunduğu kasaların üzerinde ... yazılı olduğunu iddia ettiğine göre davacının iddialarının davacının sunduğu belgeler ve resimler nazara alınarak doğruluğunun belirlenmesi, öte yandan borçlu ile üçüncü kişi arasında devam eden cari ilişki olup olmadığı hususlarının duraksamaya ver vermeyecek şekilde tespit edilmesi için bilirkişi raporu alınması gerektiği-
Dava konusu haciz, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu şirket yetkilisinin huzurunda borçluya ait depo da yapıldığından, mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu- Davacı üçüncü kişi ile borçlu şirketin ticari defterleri getirtilerek ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile borçlu tarafından üçüncü kişiye depolama hizmeti verildiğinin iddia edildiğine göre borçlu ile üçüncü kişi arasında depolama faturaları düzenlenip düzenlenmediği ve varsa depolama bedellerinin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü tahsilat makbuzları, tartı ve mal giriş fişleri esas alınmak sureti ile inceleme yaptırılarak, haczedilen menkullerin davacının dayandığı belgelerde belirtilen menkuller olup olmadığının belirlenmesi, davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü tahsilat makbuzları, tartı ve mal giriş fişleri esas alınmak sureti ile inceleme yaptırılarak, haczedilen menkullerin davacının dayandığı belgelerde belirtilen menkuller olup olmadığının belirlenmesi, borçlu ile üçüncü kişi arasında devam eden cari ilişki olup olmadığı hususlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi için bilirkişi raporu alınması gerektiği-
Dava konusu haciz, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu şirket yetkilisinin huzurunda borçluya ait depo da yapıldığından, mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu- Davacı üçüncü kişi ile borçlu şirketin ticari defterleri getirtilerek ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile borçlu tarafından üçüncü kişiye depolama hizmeti verildiğinin iddia edildiğine göre borçlu ile üçüncü kişi arasında depolama faturaları düzenlenip düzenlenmediği ve varsa depolama bedellerinin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü tahsilat makbuzları, tartı ve mal giriş fişleri esas alınmak sureti ile inceleme yaptırılarak, haczedilen menkullerin davacının dayandığı belgelerde belirtilen menkuller olup olmadığının belirlenmesi, davacı hacze konu menkullerin bulunduğu kasaların üzerinde .... yazılı olduğunu iddia ettiğine göre davacının iddialarının davacının sunduğu belgeler ve resimler nazara alınarak doğruluğunun saptanması, öte yandan borçlu ile üçüncü kişi arasında devam eden cari ilişki olup olmadığı hususlarının duraksamaya ver vermeyecek şekilde tespit edilmesi için bilirkişi raporu alınması gerektiği-
İstihkak davasının devamı sırasında, mahcuzların ihale ile satılarak paraya çevrilmesi halinde istihkak davasının satış bedeline dönüşeceği- Aynı bedel ile ile ilgili olarak birleşen dosyada satış bedelinin iadesi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği-
Üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkin davada, mahkemece, davacı üçüncü kişi ile borçlu şirketin ticari defterleri getirtilerek ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile borçlu tarafından üçüncü kişiye depolama hizmeti verildiğinin iddia edildiğine göre borçlu ile 3. kişi arasında depolama faturaları düzenlenip düzenlenmediği ve varsa depolama bedellerinin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü tahsilat makbuzları, tartı ve mal giriş fişleri esas alınmak sureti ile inceleme yaptırılarak, haczedilen menkullerin davacının dayandığı belgelerde belirtilen menkuller olup olmadığının belirlenmesi, ayrıca davacı 3.kişi menkulleri dava dışı bir kişiden sözleşmeye istinaden satın aldığını beyan ederek buna ilişkin hacze konu menkullerin bulunduğu kasaların üzerinde bu kişinin isminin yazılı olduğunu iddia ettiğine göre davacının iddialarının davacının sunduğu belgeler, resimler nazara alınarak doğruluğunun belirlenmesi, öte yandan borçlu ile üçüncü kişi arasında devam eden cari ilişki olup olmadığı hususlarının duraksamaya ver vermeyecek şekilde tespit edilmesi için bilirkişi raporu alınması gerektiği-
Dava konusu haciz, dayanak senet adresinde yapılmış olup haciz adresinin borçlu şirketin ticaret sicil adresi olduğu, borçlunun haciz mahallinden taşındığına dair ödeme emrinin tebligat parçasındaki ‘isim ve imzadan imtina edilerek taşınmıştır’ şeklindeki beyanı destekler nitelikte dosya içerisinde bilgi ve belge olmadığı, davacı 3.kişinin haciz mahallinde 17.7.2017 tarihinde faaliyete başladığını iddia etmesine rağmen, 13.12.2017 tarihli haciz sırasında borçlu şirkete ait antetli not kağıdı ve duvarda .. yazılı saat bulunmuş, ayrıca haciz sırasında sunulan kira sözleşmesinin arka kısmında borçlu şirketin unvan, mail ve telefon bilgilerinin yazılı olduğu görülmüş, borçlu ve 3.kişi şirketin faaliyet alanlarının imal ve üretim üzerine olduğu anlaşılmış olduğundan, borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olan mülkiyet karinenin aksini inandırıcı ve güçlü delillerle ispatlayamayan davacı 3. kişinin istihkak iddiasına dayalı açtığı davanın reddi gerektiği-
Haciz borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği ticaret sicilde kayıtlı adresinde yapılmış olduğundan mülkiyet karinesinin borçlu lehine olduğu- İspat yükü üzerinde olan davacı üçüncü kişi şirketin ve borçlunun usulüne uygun tutulan defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda mahcuzlara ilişkin olarak sunulan fatura bedelinin davalı borçlu şirkete çekle ödendiği ve borçlu şirketin de aldığı çek ile kredi borcunu ödemiş olduğu, dolayısıyla aralarında gerçek bir satış ilişkisinin bulunduğu anlaşıldığından, üçüncü kişi davacının karinenin aksini ispat ettiği-
İşçi alacaklarından kaynaklı takiplerde borcun doğum tarihi dava tarihi olmayıp akdin fesih tarihi olduğu- Borcun doğum tarihi itibari ile haciz adresinde borçlu şirket faaliyet gösterirken, borçlu şirketin başka bir şirketle birleştiği ve birleşme tarihi itibari ile de adresinin haciz adresi olduğu, üçüncü kişinin ise, haciz adresinde şube olarak faaliyete başladığı, üçüncü kişi şirketin son ortaklarının da borcun doğum tarihi itibari ile borçlu şirketle birleşen şirketi üçüncü kişi şirketin ortaklarından iken borcun doğumundan sonra şirket ortaklığından ayrıldığı, borçlu şirketin borcun doğum tarihi itibari ile yönetim kurulu başkanının borcun doğum tarihi itibari ile borçlu şirketin birleştiği şirkette hissesinin bulunduğu, borçlu ile üçüncü kişi şirket arasında organik bağ olduğu ve bu durumda, mülkiyet karinesinin aksinin davalı 3. kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerektiği, borcun doğumundan sonra düzenlenmiş bulunan faturaların karinenin aksini ispata yeterli olmadığı-
Dava konusu alacağa yönelik olarak dava dışı şirkete İİK.nun 94. maddesi uyarınca gönderilen haciz yazısı ve borçlu ile 3. kişi arasındaki adi yazılı devir protokolü göz önüne alındığında; haciz sırasında dava konusu payın maliki borçlu olmayıp üçüncü kişi olduğundan İİK'nın 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi üçüncü kişi yararına olup, bu yasal karinenin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği, davacı alacaklı tarafından dayanılan deliller, karinenin aksini ispat etmeye yeterli görülmemiş, davalı alacaklının borçlu ile üçüncü kişi arasında danışıklı işlem yapıldığına dair iddialarının açılabilecek tasarrufun iptali davasında da değerlendirilebileceğinden davanın kabulü yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile reddine yönelik hüküm kurulmasının doğru olmadığı-