Haciz, dayanak ilamda geçen ve borçlunun faaliyet gösterdiği adreste borçlu şirket yetkilisinin huzurunda yapıldığı, borçlu şirket yetkilisinin, 3. kişinin eşi olduğu ve haciz sırasında 3. kişinin hazır olmadığı, borçlu şirket ile 3.kişinin faaliyet alanlarının da aynı olduğu görüldüğünden, İİK. mad. 97/a uyarınca, mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğundan, bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerektiği- Davacı 3. kişi tarafından sunulan, isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı, borcun doğumundan sonraya ilişkin ve ayırt edici niteliği bulunmayan faturalar ve vergi levhasının yasal karinenin aksini ispata yeterli bulunmadığı gibi istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmeyecekleri-
Hacze konu malları davalı üçüncü kişi şirkete fatura ile satan dava dışı şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunmasının karinenin borçlu lehine işletilmesi için yeterli olmadığı, bu halde, mülkiyet karinesinin 3. kişi yararına olduğunun kabulü gerekeceği, bu yasal karinenin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
Davacı tarafından sunulan, isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı ve ayırt edici niteliği bulunmayan faturaların, yasal karinenin aksini ispata yeterli bulunmadığı gibi istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmeyecekleri- Davacı 3. kişi vekili, borcun, şirketin yüzde 40 oranında ortağı konumunda bulunan kişinin şahsi borcundan doğduğunu, şirket ortaklarının şahsi borçlarından dolayı şirket mallarının haczedilemeyeceğini iddia etmişse de, borç miktarı da nazara alındığında, borcun şirket ortağının şahsi borcu olduğuna dair iddiasını da ispatlayamadığı, o halde, mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın reddi gerekeceği-
İİK 97/a maddesinde düzenlenen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup, mülkiyet karinesinin aksinin davacı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği, davacı 3. kişi tarafından delil olarak gösterilen takip dosyası,kira sözleşmesi, vergi levhası, borçlu şirket tarafından düzenlenmiş fatura ve tanık beyanlarının mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı, bu durumda mahkemece, forklift dışındaki mahcuzlar yönünden ispat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip davacı 3.kişinin, karinenin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığı,istihkak iddiasının, alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla danışıklı olarak ileri sürüldüğü ve muvazaalı işlemler yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, 3. kişi tarafından haciz esnasında, dava dilekçesinde ve beyan dilekçesinde daha önce haczedilip muhafaza amacıyla bırakılan makineler dışındaki menkuller yönünden istihkak iddiasında bulunulduğunun açıklanmasına rağmen, yanılgılı değerlendirme sonucu 3. kişi tarafından borçlu aleyhine başlatılan takip esnasında haczedilen menkuller yönünden gerekçe oluşturularak davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, bu hususun yeniden yargılama yapmayı gerektirmediği-
Mahcuzların bedeli karşılığı yapılan ödemelerin, istihkak prosedürünün devamı şartına bağlı olarak ihtirazi kayıt ileri sürülerek yapıldığı anlamına geldiğinin kabulü gerekeceği, takip dosyasında, 3. kişinin istihkak iddiasından vazgeçtiğine ya da alacaklının bu iddiayı kabul ettiğine ilişkin bir beyanın da bulunmadığı, borç, ihtirazi kayıtla ödenmiş olduğundan, menkuller üzerindeki haciz kalkmış olsa dahi, davanın ödenen bedel üzerinden devam edeceği-
Mahkemece "haciz adresi ile borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin farklı olduğu, haciz sırasında borçlunun hazır olmadığı, borçluya ait herhangi bir evraka rastlanmadığı, mahalde bulunan bilgisayarın oturum adının borçlu adına olmasının, 3. kişi ile aynı iş kolunda olmalarının ve akraba olmalarının, aralarında organik bağ olduğunu göstermeyeceği, mülkiyet karinesinin davacı 3. kişi lehine olduğu, kanıt yükünün alacaklıda olduğu, davalı alacaklı tarafça davacı 3. kişinin istihkak iddiasını ve yasal karinenin aksini kanıtlayacak herhangi bir kanıtın sunulamadığı" gerekçesiyle "davanın kabulü ile menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına" karar verilmişse de, davalı alacaklının cevap dilekçesinde gösterdiği tüm delilleri toplanmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Cevap dilekçesi ekinde gösterilen tüm deliller toplanarak ve özellikle davacı ve takip borçlusunun vergi ve SGK kayıtları getirtilerek takip borçlusunun davacıyla ve haciz adresiyle olan ilgisi ve ilişkisinin netleştirilmesi, bu araştırma ve inceleme sonucu elde edilen bilgilerin dosyada bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu, yapılan haciz sırasında 3. kişi şirket yetkilisi olduğunu beyan eden ve 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan şahsın haciz tarihinden önce 3. kişi şirketteki hissesine devrederek ortaklıktan ayrıldığı,yine haciz tarihinden önce müdürlük yetkisinin iptal edildiği, bu durumda haciz tarihi itibarıyla üçüncü kişinin ortağı ya da temsil yetkilisi olmadığı,anılan şahsın,üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasının da bulunmadığı, o halde davacı alacaklının İİK.nun 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK'nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava dışı A.Ş.ye ait tersanede, borçlu şirket ile davadışı şirket arasında imzalanan kira sözleşmesine istinaden borçlu şirket tarafından kullanılan yerde yapılmışsa da, borçlu ile 3.kişi şirketler arasında ortaklar ve faaliyet adresleri arasında benzerlik olmadığı ve davacı 3. kişinin mülkiyet karinesinin karinenin aksini ispat etmek için, borçlu şirketin 13.11.2007 tarihili yatırım teşvik belgesi kapsamında tersanede yapılmakta olan yeni yatırım LPG tankerinin o ana kadar yapılmış ve henüz monte edilmemiş yerli ve yabancı makine ve ekipmanları ile birlikte davacı 3.kişiye, borcun doğumundan önce devredilmesine karar verildiğine ilişkin, Noterde düzenlenmiş karar tutanağını sunduğu ve Başbakanlık Hazine Müsteşarlığının borcun doğum tarihinden önce davacı 3. kişi şirket tarafından devralınacağı belirtilen geminin teşvik belgesi kapsamında tüm hak ve yükümlülükleri ile devrinin, unvan değişikliği yapılmak sureti ile uygun görüldüğünün bildirildiğine ilişkin yazı cevabı ve ekinde makine teçhizat listesi sunulduğu, ve 22.6.2009 tarihinde noter satış senedi ile dava konusu LPG tanker gemisinin borçlu tarafından 3. kişiye satıldığı anlaşıldığından, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığının davacı 3. kişiye yönelttiği yazının ekindeki makine teçhizat listesinde ayırdedici özelliği belirtilmemekle birlikte jenaratöre yer verildiği, listede yer alan jenaratörün hacze konu jenaratör olmadığı" dosyadan anlaşılmadığından, üçüncü kişinin açtığı istihkak iddiasına ilişkin davanın kabulü gerektiği-
Borçlu ile 3. kişi şirketin faaliyet alanının aynı olduğu, buna göre, İİK'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
Haciz adresinde şube olarak faaliyet gösterdikten sonra, faaliyetine son veren, ortakları ve faaliyet alanları arasında benzerlik bulunan şirketin,dava dışı bir şirket olduğu ve bu durumda mülkiyet karinesi davacı 3. kişi lehine olduğu, davanın 3. kişi tarafından açılması ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı- Davacı 3.kişi şirket ortakları ile borçlu şirket ortakları arasında benzerlik olması tek başına karinenin aksini ispat için yeterli olmadığı-