Dosya içerisinde bulunan Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesinde; üçüncü kişi şirket borcun doğumundan hatta takip talebinden sonra kurulmuş olup, üçüncü kişi şirket yetkilisi ve hisse devir tarihi itibari ile üçüncü kişi ortağı olan kişi, borçlunun eşi olduğu gibi, borçlu şirkette de ortak iken, 5.4.2012'de hisselerini eşi olan kişiye devrederek ortaklıktan ayrıldığı, hisse devrinin yapıldığı tarihin, borcun doğumundan sonraki tarihi taşıdığı, ayrıca, 5.4.2012 tarihli ticaret sicil kayıtlarına göre, borçlu şirkette, borçluyu vekaleten temsil eden kişi aynı zamanda üçüncü kişi şirketin ortağı iken, 7.11.2012 tarihinde hisselerini başka bir kişiye devrettiği, bu durumda, İİK'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu-
İlamda borçlu olarak gözükmemesine, ve hakkında yapılmış takip olmamasına rağmen, haciz tutanağında, herhangi dayanak olmadan borçlu olarak gösterilen davacı üçüncü kişi hakkında "borçlu sıfatı ile haciz" yapılmasının hatalı olduğu- Davacı üçüncü kişi hakkında yapılmış bir takip bulunmadığından bahisle, hakkında geçerli bir haczin varlığından bahsedilemeyeceği- Davanın ön koşul yokluğundan reddinin gerektiği-
Dava konusu haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmadığı, haciz mahallinde bulunan elektrik faturasının, tek başına muvazaanın varlığının ispatı için yeterli olmadığı- Dava konusu hacizden önce, başka bir adreste gerçekleştirilen hacizde hazır bulunan kişi tarafından, borçlunun patronu olduğu ve adresin ona ait olmakla beraber şu an ödeme gücü olmadığının beyan edilmesi karşısında, borçlunun başka bir adreste faal olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmesinin gerektiği-
Haciz işlemi, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten farklı bir adreste gerçekleştirilmiş olup; mahcuzların ilk defa, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste, borçlunun huzurunda haczedildiği ve borçluya yediemin olarak bırakıldığı, borçlunun mahcuzları dava dışı başka bir kişiye ait adrese taşıdığı, taşınma esnasında etiketlerinin söküldüğünü beyan ettiği, borçlunun bildirdiği adrese gidildiğinde, mahcuzların bulunamadığı, dava konusu haciz esnasında, borçlu elinde haczedilen iki adet makinenin tespit edilerek haczedildiği, aynı adrese muhafaza işlemi için gidildiği, haciz tutanağı içeriğine göre borçlunun muhafaza işlemi esnasında haciz adresinde hazır olduğu ve yapılan işleme bir diyeceğinin olmadığını beyan ettiğinin anlaşıldığı- İİK'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu- Karinenin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerektiği- Borcun doğum tarihinden sonra düzenlenen ve ayırt edici özelliği bulunmayan faturaların mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı-
Borçlu ile üçüncü kişinin kardeş olduğu, haciz mahallinde hazır bulunan üçüncü kişinin, borçlu ve eşinin ortak oldukları dava dışı şirketin eski ortağı olduğu, haciz esnasında ise üçüncü kişi tarafından işletilen mağazanın panosunda “Timber Jack” markasının yazılı olduğu, bu markaya ilişkin lisans sözleşmesinin ise borçlu ile imzalandığı, borçlunun haciz adresinden farklı olarak, işlettiği mağazayı muvazaalı olarak çalışanına devrettiği iddiası ile başka bir alacaklı tarafından açılan davanın kabulüne ilişkin kararın onandığı- Mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup, davanın İİK'nin 99.maddesi gereğince alacaklı tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı -Karinenin aksinin davalı üçüncü kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerektiği- Davalı üçüncü kişinin dayandığı, borcun doğum tarihinden sonra düzenlenmiş, ayırt edici özelliği olmayan fatura, adi yazılı kira sözleşmesi ve vergi levhasının mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı
Borçluya ait evin ağılında üçüncü kişi olan borçlunun eşinin huzurunda haciz işleminin gerçekleştirildiği, İİK'nin 97/a maddesinde düzenlenen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu- İspat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan üçüncü kişinin, delil olarak işletme tescil belgesine, hayvanların kulak küpe numaralarına ve Tarım Kredi Kooperatifinden çekilen kredi belgelerine dayandığı, hacze konu hayvanların kulak küpe numaraları işletme belgesinde kayıtlı ise de, anılan belgelerin, ilgilinin beyanına dayalı olarak düzenlendiklerinden, istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmediği, kaldı ki; sunulan belgelerin takibe konu borcun doğum tarihinden sonra oluşturulduğu- Mülkiyet karinesinin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin gerektiği-
Haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmadığı, haciz adresinin üçüncü kişi şirketin ticaret sicil kayıtlarında yer alan adresi olduğu, haciz esnasında borçluya ait güncel evraka rastlanmadığı, borcun doğum tarihinden öncesinde yapılan hisse devirleri sonucunda, borçlu ile üçüncü kişi arasında organik bağın olmadığı- Borçlu şirket yetkilisinin haciz mahallinde hazır bulunmasının, tek başına, mülkiyet karinesinin borçlu lehine işletilmesi için yeterli görülmediği- Mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup, davanın İİK'nin 97 maddesi gereğince 3. kişi tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı- Mülkiyet karinesinin aksinin alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerektiği- Alacaklı tarafından delil olarak gösterilen icra dosyası, haciz tutanağı ve ticaret sicil kayıtlarının mülkiyet karinesinin aksini ispat için yeterli olmadığı-
İhtiyati haciz kararının infazı için borçlunun, takip dayanağı bonoda yer alan adresine gidildiği, haciz esnasında hazır olan borçlunun, evinin bahçesinde bulunan bir adet şap makinesinin üçüncü kişiye ait olduğunu, kendisinin de benzer bir makineye sahip iken sattığını, üçüncü kişinin işini yaptığı için makinenin emaneten kendisinde bulunduğunu beyan ettiği- İİK'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, karinenin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerektiği- Davacının dayandığı, ayırt edici özelliği bulunmayan faturanın mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı- Mahkemenin, mahcuzun seri numarası, üretim yılı ve modeli açıkça yazılı olmasına rağmen, ayırt edici özelliği bulunmayan, düzenleyen şirketin kapanış tasdiki bulunmayan, üçüncü kişinin ise açılış tasdikinin yapılıp yapılmadığı belli olmayan defterlerinde kayıtlı fatura uyarınca, davanın kabulü yönündeki kararının hatalı olduğu-
Her ne kadar dava konusu haciz borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten farklı bir adreste yapılmış ise de, İİK'nun 8. maddesi uyarınca aksi ispat edilene kadar muteber olan dava konusu haciz tutanağı içeriğine göre, komşu tekstil firması görevlisinin borçlu şirketin adresinin gelinen yer olduğunu beyan ettiği,evrak araştırmasında borçlu şirketin ve yetkilisinin isimlerinin yazılı olduğu, 110 adet kartvizit, borçlu şirket adına çıkarılan tebligat evrakları ve mahkeme kararlarının bulunduğu, haciz esnasında hazır bulunan üçüncü kişi şirket yetkilisinin, borçlu firma ile olan kişisel ve ticari hukukları nedeni ile yetkilisinin adrese geldiğini ve bilgisayarları kullandığını, bu nedenle bu evrakları unutmuş olabileceğini beyan etmesine rağmen, davacı üçüncü kişi vekilinin dava dilekçesinde evrak araştırması sırasında bulunan kartvizitlerin, gelen müşterilere verilmesi amacı ile borçlu şirketçe verildiğini beyan ettiği, tüm bunların yanı sıra haciz mahallinde borçlu şirketin etiketlerini taşıyan tekstil ürünlerinin görülmesi üzerine üçüncü kişi şirket yetkilisinin bunların borca karşılık alınan mallar olduğunu beyan ettiği anlaşıldığından, İİK'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekeceği, bu yasal karinenin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği, davacı üçüncü kişinin dayandığı ayırt edici özelliği olmayan faturaların mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı, bu belgelerin istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmeyecekleri-
Üçüncü kişi adresinde yapılan hacizde haciz adresine ilişkin TAPDK tarafından üçüncü kişi adına ve haciz adresine düzenlenen tütün mamülü perakende satış belgesinin ve vergi levhasının, belediye işyeri açma ve çalışma ruhsatının bulunmuş olması bununla birlikte borçlu adına düzenlenmiş hacizden yaklaşık bir yıl öncesine ait kredi kartı ekstresinin bulunması, borçlunun haciz mahallini terk etmiş olması nedenleriyle İİK'nin 97/a maddesinde düzenlenen mülkiyet karinesinin üçüncü kişi lehine olduğunun kabulü gerektiği- Yasal karinenin aksinin davacı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerektiği- Davacı alacaklı tarafından borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amaçlı olarak alacağından feragat ettiği icra dosyası, hacizde bulunan borçluya ait güncel olmayan kredi kartı ekstresi, borçlunun üçüncü kişiye sattığı hisseli gayrimenkul satış evrakı borçlu ile üçüncü kişi arasındaki muvazaa iddiasının ispatı için yeterli ve güçlü delil teşkil etmeyeceği ve mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı-