Dava konusu haciz, davacı üçüncü kişiA.Ş.’nin ticaret sicil adresinde yapılmakla birlikte borçluya ödeme emrinin haciz yapılan adreste tebliğ edilmiş, haciz mahallinde ..2020 tarihli fatura, ..2020 tarihli gelir tablosu, 2020 yılı geçici vergi belgesi, vergi dairesi yapılandırma evrakı gibi güncel ve nitelikli evraklar tespit edilmiş olduğu, ticaret sicil kayıtlarına göre, üçüncü kişi şirket yönetim kurulu üyesinin borçlu şirketin tek ortağıyken...2017 tarihinde hissesiniŞti.’ye devretmiş ise de, temsile yetkili olarak anılan şirkette devam ettiği, Bu durumda, borcun doğum ve haciz tarihi itibari ile her iki şirketin yetkilisi olduğu, Borçlu ile üçüncü kişi şirketin faaliyet alanları farklı olmakla birlikte birbirini tamamlar mahiyette olduğu, dosya kapsamına alınan bilirkişi heyet raporunda; istihkak iddia eden üçüncü kişi şirket ile takip borçlusu şirket avukatlarının aynı avukat olduğu, istihkak iddia eden üçüncü kişi şirket ile takip borçlusu şirketin muhasebesel iş ve işlemlerinin tek muhasebe departmanından yürütüldüğü, istihkak iddia eden üçüncü kişi şirket tarafından, takip borçlusu şirketin tahakkuka esas vergi borçlarının, vadesi geçen vergi borçlarının yapılandırılmasının, geçmiş yıl zararlarının, büyük alışlar ve büyük satışlar bildirim mutabakatlarının, dönem net zararının, genel yönetim giderlerinin, kambiyo zararlarının, çalışmayan kısım giderlerinin, borçlu şirketin  ..TL tutarındaki alışlarının, ... TL tutarındaki satışlarının ve nakit akımlarının kuruşuna kadar, kayıt ve takip edildiğinin belirlendiği, diğer bilirkişi raporunda ise, borçlu tarafından, davacı üçüncü kişinin ...mail adresi ile aynı uzantıyı kullandığı, borçlu A.Ş. "Vergi ve Cezalarında İhbarname Numaralı ve Tutarları" formu üzerine borçlu şirkette ortaklığı olmamasına rağmen üçüncü kişi şirket üyesi tarafından imzalandığı, tüm hususlar bir arada değerlendirildiğinde, borçlu ile üçüncü kişi arasında mal kaçırmak amacıyla muvazaalı işlemler yapıldığı, davacı kişinin karinenin aksini ve danışıklı işlemler yapıldığı iddiasının aksini ispatlayamadığı-
Mahkemece, davanın esasına yönelik bir karar verilmeden önce, dava konusu haczin, haciz tutanağında yer alan adreste mi yoksa başka bir adreste mi yapıldığının belirlenmesi sureti ile haciz adresinin netleştirilmesi, haczin yapıldığı yerin borçlu şirkete ödeme emri tebliğ edilen adres veya üçüncü kişinin adresi olup olmadığı gerektiğinde yerinde yapılacak inceleme ile hacze katılan icra memurunun tanıklığı ile belirlenerek, mülkiyet karinesinin kimin yararına olduğunun tespiti ve sunulan delillerin de buna göre değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiası- Davaya konu hayvan borcun doğumundan hatta takipten sonra davacı 3. kişinin işletmesine getirilmiş olması-
Dava konusu haciz borçluya ödeme emri tebliğ edilen ve borçlunun ticaret sicil adresinde yapılmış olduğu; buna göre, İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu- Bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği- Davacı 3.kişi, kendisine ait kesim makinasının, borçlunun fason üretimde kullanması ve aralarındaki ticari ilişkinin ifası maksadıyla geçici olarak borçluya teslim edildiğini, taraflar arasında fason üretime ilişkin 01.09.2021 tarihli sözleşme mevcut olduğunu, yine taraflar arasında imzalanan 08.01.2021 tarihli avans sözleşmesi ve protokol bulunduğunun iddia edildiği- Üçüncü kişinin iddiasının ispatı için dayandığı tüm delillerin toplanması amacıyla davacı üçüncü kişi ile borçlu şirkete ait ticari defterler, muhasebe kayıtları, davacının delil olarak ileri sürdüğü sözleşmeler ve protokol üzerinde ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile inceleme yaptırılarak davacı üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında süregelen ticari ve fason imalatına ilişkin iş ilişkisi olup olmadığının belirlenmesi, borçlu ile üçüncü kişi şirket arasında ticari veya fason ilişkiden kaynaklı ödeme yapılıp yapılmadığı, fason üretime ilişkin alacak-borç durumunun belirlenmesi, borçlu şirketin aynı anda başka firmalara da fason üretim yapıp yapmadığı hususunun netleşmesi için ek rapor alınması, öte yandan davacı tarafından sunulan faturaların mahcuzlarla uyumlu olup olmadığının tespiti için, uzman makine mühendisi vasıtasıyla yerinde inceleme yapılmak suretiyle menkulün ayırt edici özellikleri de nazara alınarak faturanın hacizli menkule uygunluğunun saptanması, ondan sonra elde edilen bilgilerin dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mülkiyet karinesinin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği- Davacı 3.kişi tarafından ayırt edici özellikleri bulunmayan faturalar karinenin aksini ispat için güçlü ve yeterli sayılmayacağı- Öte yandan, borçlu şirket ortaklarından A. K., davacı 3.kişi şirketin ortaklarından biri olup, diğer ortaklar arasında da akrabalık bağı bulunduğunda borçlu ile 3.kişi şirketler arasında organik bağ bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına; birleşen dosya ise, İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet istemi-
Haciz mahallinde borçlulara ait belgelerin bulunması ve borçluların üçüncü kişi şirketlerin ortağı olduğunun ticaret sicil kayıtlarıyla sabit olması karşısında İİK m. 97/a uyarınca mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu somut olayda; tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisi gözetilerek borçlu ile üçüncü kişi arasında danışıklı işlemler yapıldığı ve karinenin aksinin ispatlanamadığı anlaşıldığından, davacı üçüncü kişilerin istihkak davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. maddesi yollaması ile temyizde de uygulanması gereken 344. maddesine göre, verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verme yetkisi, bölge adliye mahkemesine ait olduğu- Ne var ki, masraf ve harcın süresinde yatırılmaması halinde dosyanın bölge adliye mahkemesince temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmeden Yargıtay'a gönderilmesi durumunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 344. maddesine göre, bu konuda bir karar verilmek üzere dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği-
Davacı 3. kişi, dava konusu vinçleri borçludan satın aldığını iddia ederek buna ilişkin faturalara dayanmış ve faturaların deftere kayıtlı olduğu bilirkişi raporunda belirlenmiş ise de; alış faturalarında ayırt edici imal tarihi, seri no kapasite gibi bilgilere yer verilmediğinin tespit edildiği, öte yandan, davacının borçludan satın aldığını iddia ettiği mahcuzlara ilişkin faturaların tarihine göre, mahcuzların bedelinin ödendiğine ilişkin sunduğu dekontların daha önceki tarihlere ait olduğu, ayrıca, hacizler sırasında, halen borçlu adına kayıtlı araç üzerinde takılı olduğu halde, 2015-2016 yılında satın alındığı iddiasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu hususları birlikte düşünüldüğünde, davacı 3. kişinin karinenin aksini ayırtedici özellikleri bulunmayan faturalarla ispat edemediği gibi borçlu ile davacı 3. kişi arasında danışıklı işlemler yapıldığının kabulü gerekeceği-
Şikayet ve istihkak davasının terditli olarak açılabileceği- Öncelikle alacaklının şikayet istemi hakkında bir karar verilerek sonuca bağlanması, şikayet kabul edilmediği takdirde terditli açılan davada istihkak davası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-