Şikayet tarihinde ve halen borçlunun vesayet altında bulunmadığı, şikayet dilekçesinde kıymet takdiri ve satış ilanı tebligatlarının usulsüz olduğu belirtilmiş ise de; taşınmazın belirlenen kıymet takdirine ilişkin, yani taşınmazın değerine etki edebilecek itirazların ileri sürülmediğini, her ne kadar satış ilanının usulsüz tebliği İİK’nun 127. maddesi gereğince tek başına ihalenin feshi nedeni ise de; satış bedelinin muhammen bedelin üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmadığından borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
İİK.nın 129/1. maddesine uygun bir şekilde taşınmazın kesinleşen kıymet takdiri üzerinden ihaleye çıkartıldığı, muhammen bedelin %50'si ve paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını da karşılayacak şekilde satıldığı, İİK madde 126'ya uygun ilanın yapıldığı, İİK madde 128/a-3.fıkrası uyarınca kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl geçmeden ihalenin yapıldığı, İİK madde 114/2 cümle uyarınca satış ilanının elektronik ortamda da yapıldığı, internet ortamından teklif verilmediği, resen yapılan değerlendirmede de kamu düzenine ilişkin herhangi bir fesih sebebi de bulunmadığı- Ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
Davacı borçlu vekilinin istinaf istemi süresinde yapılmadığı gerekçesiyle ek kararla reddedilmiş, istinaf isteminin süresinde yapıldığı açık olmakla ilk derece mahkemesince süresinde yapılmadığından bahisle davacı borçlu vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, davacı borçlu tarafın istinaf isteminini incelenmesi gerektiği kabul edilerek, ilk derece mahkemesinin başvurunun süreden reddine dair ek karar davacı yönünden kaldırılarak kararın esas yönünden istinaf incelemesine geçilmiş, ihalesi yapılan taşınmazın muhammen değerinin %100'ü ya da daha üzerinde bir bedel ile ihalesinin gerçekleştirilmesi durumda, zarar koşulunun oluşmadığı kabul edilmekte ve bu durumda ihalenin feshi isteminin zarar koşulunun oluşmadığı ve hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, işin esasına girilmemesi nedeniyle de davacı borçlu taraf aleyhine para cezasına hükmedilmemesinin yerinde olduğu-
Satış ilanının tebliğinden itibaren yasal 7 günlük hak düşürücü sürede şikayet yoluna başvurmayan davacıların artırmaya hazırlık işlemleri ile ilgili ihalenin feshi davasında bu hususları ileri süremeyeceği-, Kendisinden başkalarına tebligat yapılmadığı ya da usulsüz tebliğ edildiği iddialarının ancak ilgilisi tarafından ileri sürülebileceği- Dosya kapak hesabına ilişkin şikayetin fesih sebebi olmadığı- İhale tarihinden önce alacağı temlik eden .............. Anonim Şirketi'nin karar başlığında davalı olarak gösterilmesinin mahallinde düzeltilebilecek maddi hata olduğu-
Şikayetçi borçlu aleyhine 1 ve 5 no'lu taşınmazların ihale bedellerinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13.maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
Şikayetçi borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de 7343 Sayılı Kanunla Değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
Zarar unsurunun gerçekleşmediği, şikayetçi tarafından süresinde kıymet takdirine itiraz edilmediği, fesat iddiasında da bulunmadığı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı, kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
.............. tarihli satış kararında; "satışa çıkarılacak mal ilanının .............. Belediye Başkanlığı ilan panosu ile adliye divanhanesine asılmak sureti ile yapılmasına, satışa konu mahcuzların menkul olması nedeni ile gazete ilanına yer olmadığına" karar verildiği, satışa alacaklı dışında katılım olmadığından ihaleye yeterli katılımın olmadığı, yapılmış olan ilanların gerekli talep ve talibi artırmadığı, satışa konu menkullerin her yöreden alıcısı çıkabilecek niteliğe sahip olduğu anlaşıldığından, icra müdürünün gazete ilanına yer olmadığı yönündeki takdir hakkının denetlenmesi gerektiği ve taşınırların niteliğine göre satış ilanının gazete ile ilan edilmesinin alakadarların menfaatine uygun olacağı, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince bu nedenlerle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İcra müdürlüğünce taşınmaza 300.000,00 TL değer takdir edildiği, kıymet takdirine itiraza ilişkin açılan davada .............. İcra Mahkemesinin ilamı ile de taşınmazın değerinin 405.000,00 TL olarak belirlendiği, söz konusu muhammen değer üzerinden satışa çıkarılan taşınmazın 460.050,00 TL bedelle ihale edildiği, kıymet takdirinin kesinleştiği, satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, bu nedenle ihaleye konu taşınmazda zarar unsuru gerçekleşmediğinden şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nun 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10' u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-