12. HD. 10.10.2023 T. E: 1518, K: 5846
Şikayetçinin, asıl borçlu lehine taşınmazını ipotek veren taşınmaz maliki olarak takipte yer aldığı görülmüş ise de; maliki olmadığı ihale konusu taşınmaza yönelik ihalenin feshini talep etmesinde aktif husumet ehliyetinin (şikayet hakkının) bulunmadığının kabulü gerekeceği-
Muhatabın dışarıya gittiği belirtilmek suretiyle tebligat yapılmış ise de, muhatabın dışarıda olması adresten geçici ayrılma sayılmayacağı gibi tebliğ memurunun, muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeksizin yaptığı ve haber verilen komşunun ismi alınmadan yapılan tebligatın bu hali ile 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüz olduğu- Borçlunun ......................... adresine gönderilen satış ilanı tebligatının ise “ adreste kimse bulunamaması üzerine en yakın komşu kapıcı yönetici soruldu karşı komşu çarşıya gittiğini beyan etmesi üzerine........2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı. En yakın karşı komşu...haber verildi.” şerhi ile tebliğ edildiği ancak muhatabın nerede olduğuna dair bilgi alınan kişinin adının yazılmadığı açık olduğundan usulsüz olduğu- Borçluya gönderilen her iki satış ilanı tebliği de usulsüz olup borçlunun ihaleden daha önceden haberdar olduğuna dair bir bilgi de bulunmadığından, şikayetin sürede olduğunun kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 10.10.2023 T. E: 2643, K: 5915
Uyuşmazlığın çözümünde, alacaklı birimin bulunduğu yer İş Mahkemesi görevli ve yetkili olduğundan, İcra Mahkemesince; dava şartları arasında yer alan mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine, 6100 sayılı Kanun'un 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesini müteakip 2 hafta içerisinde talepte bulunulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İş Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerekeceği-
İhale bedelinin, muhammen bedelin yarısını ve masrafları karşıladığı görülmekle beraber taşınmazın düşük bedelle ihale edilmesinin ve ihaleye sadece iki kişinin katılıp pey sürmesinin de yerel gazete ilanının katılımı sağlamakta yeterli olmadığını gösterdiği, bu durumda, satış ilanının ulusal gazetede ilanı talep ve talibi arttırıcı nitelikte olup, ulusal çapta yayım yapan gazetelerden birinde ilan edilmesi gerekirken yerel gazetede ilan edilmesinin tarafların menfaatine aykırı olduğu, o halde Bölge Adliye Mahkemesi'nce, şikayetin kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İhaleye konu taşınmazın tahmini değerinden fazla bir bedelle satılmış olmasının mutlaka ve tek başına zarar unsurunun gerçekleşmediği anlamına gelmeyeceği, nitekim mahkemece tespit edilen değerin, ihaleye esas alınan muhammen bedelin üzerinde olmasının borçlu ve alacaklı aleyhine sonuç yaratacağı tabii olup, fesat iddiasının başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
İcra müdürlüğü tarafından yapılan kıymet takdirinde dava konusu taşınmazın değerinin 370.000 TL, aynı taşınmaza yönelik ............ İcra Hukuk Mahkemesinin ............ Esas sayılı dosyasında da 500.000,00 TL olarak tespit edildiğinin; taşınmazın 17.03.2022 tarihinde yapılan ihalede 731.000 TL bedel ile ihale edildiğinin, borçlunun şikayet dilekçesinde fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazları değerlendirilerek mahkemece alınan raporda ise taşınmazın değerinin 658.000 TL olarak belirlendiğinin görüldüğü, ihaleye konu taşınmazın tahmini değerinden fazla bir bedelle satılmış olmasının mutlaka ve tek başına zarar unsurunun gerçekleşmediği anlamına gelmeyeceği, nitekim mahkemece tespit edilen değerin, ihaleye esas alınan muhammen bedelin üzerinde olmasının borçlu ve alacaklı aleyhine sonuç yaratacağı tabii olup, fesat iddiasının başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
İhaleye konu taşınmazın kıymet takdiri işleminin icra müdürlüğünce yaptırıldığının, borçlunun taşınmaza takdir olunan değerin gerçek değerinin altında olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmesi üzerine, icra hukuk mahkemesinin şikayetin kabulüne, taşınmazın değerinin tespitine karar verildiğinin görüldüğü, mahkemece hükme esas alınan raporda bilirkişiler tarafından icra müdürlüğünün keşif tarihi itibari ile değerleme yapılmış olduğu açıkça belirtilmiş olup, iki yıllık süre, icra müdürlüğünce aldırılan rapordaki değerleme tarihinden başlayacağından, satış tarihi itibariyle İİK'nun 128/a-2. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin geçtiği, bu durumda kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihale gerçekleştirilmiş olup, bu husus re'sen gözetilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesince şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 05.10.2023 T. E: 3893, K: 5697