Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre ise, yurt içinde adres gösterme koşulu, ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler için aranmakta olup, takip dosyasında adresi mevcut olan alacaklı ve borçlu için anılan şartın aranmadığı, ancak, bu durumun, takip dosyasında yurt içinde bir adresin mevcut olması ve ihalenin feshi istemine ilişkin başvuru dilekçesinde hiç adres gösterilmemesi hali için olduğu, taraflar şikayet dilekçesinde, yurt dışında bir adres göstermişse, bu durumun açıkça İİK.'nun maddesindeki “yurt içinde adres gösterme” zorunluluğuna aykırılık teşkil edeceği- Şikayetçi vekilinin dava dilekçesinde müvekkilinin yurt dışında ikamet ettiğini belirttiğinin ve aynı vekilinin vekaletnamesinde davacının yurtdışı adresinin yer aldığının görüldüğü, buna göre, Bölge Adliye Mahkemesince; söz konusu taşınmaz yönünden ihalenin feshi istemini esastan reddeden ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek, İİK’nun 134/2. maddesindeki koşulu taşımayan dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekir ise de, sonuçta istinaf istemi reddedildiğinden bu hususun sonuca etkili olmadığı- İİK'nın 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde; işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinin öngörüldüğü, buna rağmen ilk derece mahkemesince, şikayetçi aleyhine taşınmazın ihale bedelinin % 5’i oranında para cezasına hükmolunması isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesince; HMK’nun 353/1-b-2 ve 356. maddeleri gereğince, ilk derece mahkemesi kararının, para cezası kaldırılmak suretiyle düzeltilip yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmediği anlaşılmış olmakla, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
12. HD. 09.11.2023 T. E: 3096, K: 7400
12. HD. 09.11.2023 T. E: 4829, K: 7382
12. HD. 08.11.2023 T. E: 6489, K: 7274
12. HD. 08.11.2023 T. E: 6406, K: 7271
Taşınmazın maliki olmayan, takibin ve ihalenin tarafı olmadığı anlaşılan şikayetçinin İİK'nın 7343 sayılı kanunun 27. maddesi ile değişik 134/3. maddesinde belirtilen kişilerden olmadığı, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinin de kabulünde olup, açılan davanın nispi harca tabi olduğu ve teminat gerektirdiği, bu nedenle, Mahkemece, kanunda belirtilen istisnai kişiler dışında kaldığı anlaşılan şikayetçiye öncelikle nispi harç ve akabinde ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırtılmadan yargılama yapılmasının ve bu hususun Bölge Adliye Mahkemesince gözden kaçırılmasının hatalı olduğu-
........... Bölge Adliye Mahkemesi ....... Hukuk Dairesince yetkisizlik kararının verildiği tarihte yürürlükte olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 134/4. maddesi gereğince, ihalenin feshi davalarında verilen görevsizlik ve yetkisizlik kararlarının kesin olduğu- 30.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7343 sayılı Kanunla değişik İİK'nın 134/7 maddesinde mahkemece yetkisizlik kararı verilmesinden sonra masrafı gider avansından karşılanmak suretiyle dosyanın re'sen yetkili icra mahkemesine gönderileceği düzenlemesi bulunmakta ise de, bu yasal düzenlemenin açılmamış sayılan davalara bir etkisinin bulunmadığı- Verildiği anda kesin olan ......... Bölge Adliye Mahkemesi ......... Hukuk Dairesi'nin 01.07.2020 tarihli yetkisizlik kararının taraf vekillerine 27.07.2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen borçlu vekilinin tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süre geçtikten sonra (04.08.2021 tarihinde) dosyanın yetkili icra mahkemesine gönderilmesi isteminde bulunduğunun görüldüğü, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re'sen gözetileceği, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nın 20. maddesi uyarınca re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
12. HD. 08.11.2023 T. E: 5896, K: 7348
12. HD. 08.11.2023 T. E: 6841, K: 7318
12. HD. 08.11.2023 T. E: 5984, K: 7319