12. HD. 19.10.2023 T. E: 2900, K: 6402
Haciz koydurmuş alacaklı bir kişi ise veya birden fazla kişi olmasına rağmen alacağı ilk sırada ise, bu durumda alacağının, taşınmazın muhammen bedelinin yüzde yirmisi kadar veya ondan fazla olması halinde artırmaya katılabilmek için teminat göstermekle yükümlü olmadığı, ancak, haciz koydurmuş birden fazla alacaklı varsa ve ihaleye teminatsız girmek isteyen alacaklının alacağı ilk sırada değil ise, teminat göstermekten muaf tutulabilmesi için, kendisinden önce gelen alacaklıların alacak bedelleri toplamının, muhammen bedelden çıkarılması sonucu kalan miktarın, muhammen bedelin %20'sini karşılaması veya üzerinde olması ve ayrıca şikayetçinin alacağının da muhammen bedelin %20'sini karşılaması gerekeceği-
İlk Derece Mahkemesince; borçlunun şikayet dilekçesinde fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazları değerlendirilerek aldırılan raporda taşınmaz üzerinde herhangi bir yapının olmadığı taşınmaz üzerindeki binanın yıkılmış olduğu belirtilerek taşınmazın kıymet takdirine itiraz dosyasındaki rapor tarihindeki sadece arsa değerinin 280.820.00 TL olarak belirlendiği, icra müdürünün kıymet takdiri yaptığı tarih olan 26.10.2017 tarihinde taşınmaz üzerindeki binanın yıkılmamış olduğu ve değer tespitinin de bu haliyle yapıldığı, mahkemece icra müdürünün kıymet takdiri yaptığı tarih 26.10.2017 tarihindeki taşınmazın durumu ile değerinin tespit etmesi gerekeceği, kaldı ki şikayete konu taşınmazın kentsel dönüşüm sebebiyle yıkıldığı ve taşınmazın diğer malikleri tarafından da binanın depreme dayanıklı olarak yeniden inşaatı için anlaştıkları da dosya arasına sunulan belgelerden de anlaşıldığından, mahkemece, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazların konusunda uzman bilirkişi marifeti ile yeniden keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazın 26.10.2017 tarihindeki durumu ile tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin (320.000,00 TL'nin) üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet konusu 230.000,00 TL muhammen bedelli taşınmazın 275.000,00 TL'ye ihale edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazları değerlendirilerek, mahkemece alınan raporda taşınmazın değerinin 250.252,00 TL olarak tespit edildiği, mahkemece tespit edilen bu değerin, ihaleye esas alınan muhammen bedelin üzerinde olduğu, Dairemizin değişen içtihatlarına göre tespit edilen değer ihale bedelinin altında olsa dahi ihaleye muhammen bedelin altında başlanıldığı için ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğu bu anlamda muhammen bedelin üzerinde ihale edilmesinin zarar unsurunun oluşmadığı anlamına gelmeyeceği dolayısıyla mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun; .................. adresine çıkartılan satış ilanı tebliğ evrakı muhatabın tanınmaması sebebiyle 29.07.2021 tarihinde iade döndüğü, aynı adresin mernis adresi olması sebebiyle TK’nın 21/2. maddesi uyarınca aynı gün satış ilanının tebliğ edildiği, her iki tebligatın 29.07.2021 tarihinde belirtilen adrese ulaştığı anlaşıldığından TK ‘nın 21/2. maddesi uyarınca çıkarılan tebligatın usulüne uygun olduğundan bahsedilemeyeceği, tebligatın TK’nın 21/2. maddesine göre tebliğ edilebilmesi için önceden TK’nın 10. maddesi uyarınca bilinen adrese tebligatın çıkartılması ve tebliğ edilmeden iade edilmesi gerekli olup bu sıraya uyulmadan yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Alacaklı banka tarafından sunulan ve 26.11.2021 tarihli şikayet eden borçlunun imzasını ihtiva eden belge ile şikayet eden borçlunun ihaleden 26.11.2021 tarihinde haberdar olunduğu iddia edilmekle, bu hususun araştırılıp borçlunun 09.09.2021 tarihli ihaleyi bu tarihte öğrenip öğrenmediği ve dolayısıyla ihalenin feshine ilişkin şikayet konusunda öğrenmeden itibaren yedi günlük sürede başvuruda bulunulup bulunulmadığı tespit edilerek karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 18.10.2023 T. E: 3718, K: 6275
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, şikayetçi borçlu .......... ve diğer borçluların icra emrinin iptali talebi ile yapmış oldukları şikayet başvuruları üzerine, ............. İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile şikayetin reddine karar verildiği ve şikayetçi borçlu tarafından 14.12.2020 tarihinde istinaf yoluna başvurulduğu görülmekte olup, istinaf başvurusu üzerine verilecek karar beklenmeden 01.09.2021 tarihinde ihale yapılması İİK'nın 363/son maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, taşınmazların satışının mümkün olmadığı- Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, icra emrinin iptali istemli şikayet niteliğinde olup, itfa ve imhal iddiasına dayalı icranın geri bırakılması istemini içermediğinden İİK'nın 149/a-2 maddesinin somut olayda uygulama yerinin olmadığı-
12. HD. 18.10.2023 T. E: 1407, K: 6282
Satışa konu takip dosyası arasında bulunan ............. sayılı ilama göre, aynı taşınmaz yönünden alacaklı vekili tarafından ................. tarihli kıymet takdir raporuna itiraz edildiği, anılan mahkeme kararında, Av. ..........’in borçlunun vekili olarak yer aldığının görüldüğü ve söz konusu borçlu vekilinin azledildiğine veya istifa ettiğine dair takip dosyası içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığı, dolayısı ile takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmasa dahi aleyhine başlatılan takipte, borçlunun vekil ile temsil edildiğinin kabulü gerektiği, buna rağmen yukarıda ifade olunan emredici nitelikteki düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, borçlunun vekiline satış ilanı tebliğ edilmemesinin ihalenin feshi nedenlerinden olduğu-
Devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması, ihaleden sonra borcun ödenmesi veya ihaleden sonra takibin durdurulması kararıyla doğrudan hiçbir ilişkisi olamayacağı- Somut olayda, ihalenin 23.02.2021 tarihinde yapıldığı ve taşınmazın şikayetçi ihale alıcısı tarafından alındığı, açılan ihalenin feshi davasının reddedilerek 24.05.2022 tarihinde kesinleştiği, takibin tedbiren durdurulmasına ilişkin ara kararın ise 16.09.2021 tarihinde verildiği, ihale tarihi itibari ile herhangi bir durdurma kararının olmadığı, bu nedenle ihalenin yapılmasında herhangi bir usulsüzlüğün bulunmadığı, taşınmaz mülkiyetinin ihale tarihi itibari ile kazanılacağı hususu da dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-