İhalenin feshine ilişkin şikayetlerde, harç ve vekalet ücretinin “maktu” olarak alınacağı-
İİK.134/II uyarınca; şikayetçinin ancak yurt içinde bir adres göstermek koşulu ile ihalenin feshi davası açabilmesinin (ihalenin feshini isteyebilmesinin) bir “dava koşulu” olduğu ve dilekçede bu hususun eksik bırakılması halinde, başka bir husus araştırılmadan “ihalenin feshi talebinin reddine” karar verilmesi ve işin esası incelenmediği için, şikayetçinin para cezası ile sorumlu tutulmaması gerekeceği,ancak şikayet vekil vasıtasıyla yapılmış ve vekaletnamede şikayetçinin yurt içindeki adresinin yazılı olması halinde, bu eksikliğin giderilmiş olacağı-
İİK.134/II’de “ihalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesinin talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı vereceği” öngörülmüş olduğundan, tarafların duruşmaya katılmamaları veya şikayetçinin katılmayıp davalının da “davayı takip etmeyeceğini” bildirmesi halinde, mahkemece işin esası ile ilgili mevcut deliler değerlendirilerek olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği, bunun yerine önce “dosyanın işlemden kaldırılmasına” sonra da “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilemeyeceği-
İhaleye fesat karıştırıldığının daha sonra öğrenilmiş olması halinde, fesat nedeniyle ihalenin feshinin, ihaleden itibaren en geç bir yıl içinde istenebileceği; bu davada fesada ilişkin tanık ve diğer delillerin toplanarak gerekli kararın verilmesi icap edeceği-
İhalenin feshi talebinin “işin esasına girilmeden” –örneğin; ”aktif husumet yokluğu”,”süre aşımı”,”sıfat yokluğu”,”yurt içinde adres gösterme zorunluluğuna uyulmaması”,”feragat” vb. nedeniyle- reddedilmesi halinde, ayrıca şikayetçi aleyhine %10 para cezasına hükmedilemeyeceği-
Tapuda haczi bulunan alacaklının kendi dosyasından satış istememiş olsa dahi, ihalenin feshini isteyebileceği-
Takip dosyasında taraf sıfatı bulunmayan borçlu eşinin ihaleye girip taşınmazı satın almasının MK. hükümleri gözönüne alındığında ihalenin feshini gerektirmeyeceği-