12. HD. 26.10.2023 T. E: 3730, K: 6717
12. HD. 26.10.2023 T. E: 3420, K: 6731
Mahkemece, şikayetçi ....... Yapı AŞ’nin takibe konu diğer taşınmazların maliki olduğu, kanunda belirtilen istisnai kişiler dışında kaldığı dikkate alınarak bu şikayetçiye öncelikle nispi peşin harç ve akabinde ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırtılmadan yargılama yapılması ve bu hususun Bölge Adliye Mahkemesince gözden kaçırılması hatalı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği, mahkemece yapılacak işin öncelikle anılan şikayetçiye nispi harcı tamamlaması için Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca işlem yapmak ve akabinde teminatı yatırtıp sonuca gitmek olduğu-
12. HD. 26.10.2023 T. E: 2717, K: 6677
İhalenin feshini isteyen takip dosyasının borçlusu konumunda olup, şikayet dilekçesinde; adresinin yurt dışında bulunduğunun, yurtiçinde adresinin bulunmadığının, borçlunun haberi olmadan ihalenin yapıldığı ileri sürülerek ihalenin feshi isteminde bulunulduğunun ve takip dosyasında borçlu tarafından kabul edilen bir yurt içi adresin bulunmadığının, satış ilanının borçlunun yurt dışındaki adresine gönderildiğinin, şikayet dilekçesinde de yurt içinde bir adresin gösterilmediğinin görüldüğü, her ne kadar .............. tarihli vekaletnamede şikayet eden borçlu adresi olarak ........... Mahallesi ............ Caddesi 20/18 ............/Ankara yer alsa dahi borçlu tarafından kabul edilen yurt içi adres bulunmadığından işbu adrese itibar edilmediği, o halde, mahkemece, İİK’nın 134/2. maddesindeki koşulu taşımayan ihalenin feshine ilişkin istemin dava şartı eksikliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 25.10.2023 T. E: 3721, K: 6590
Şikayetçi borçlu şirkete satış ilanının "tebliğ evrakı adreste işyeri yetkilisi olduğunu beyan eden ehil ve reşit olan ................ imzasına tebliğ edildi" şerhi ile 13.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş olup, Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere ............. Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle borçlu şirket yetkilisinin adı geçen kişi olmadığı, borçlu şirket yetkilinin hangi sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olup olmadığı tespit edilmediğinden satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
12. HD. 25.10.2023 T. E: 4261, K: 6629
5510 sayılı Kanun’un 88. maddesinin 19. fıkrası uyarınca ise, Kurum'un prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu, 5510 sayılı Kanun’un 88. maddesi, 6183 sayılı Kanun’un 99. maddesine göre daha özel bir düzenleme olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 5510 sayılı Kanun’un 88. maddesinin 16. fıkrası uyarınca prim ve diğer alacaklarının tahsili için 6183 sayılı Kanun uyarınca yaptığı icra takipleri nedeniyle gerçekleştirilen taşınmaz ihalelerinin feshine ilişkin şikayetler hakkında da aynı maddenin 19. fıkrası hükmünün uygulanması gerekeceği, bu durumda uyuşmazlığın çözümünde, alacaklı birimin bulunduğu yer iş mahkemesi olan Akhisar İş Mahkemesi görevli ve yetkili olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince; dava şartları arasında yer alan mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine, 6100 sayılı Kanun'un 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesini müteakip 2 hafta içerisinde talepte bulunulduğunda dosyanın görevli ve yetkili Akhisar Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddine ve akabinde kararın kesin olarak verildiğinden bahisle temyiz talebinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, muhtırada yapılması gereken işlemin ne olduğunun açıkça ve ilgili tarafın yanılmasına neden olmayacak biçimde gösterilmesi; bu açıdan ikmal edilecek harç ya da giderin miktarı ve yatırılma merci ve süresi, bunun yapılmamasının sonuçlarının net biçimde açıklanması gerekeceği, somut olayda, mahkemece şikayetçi borçlu vekiline gönderilen muhtıraya eksik harcın mahkeme veznesine yatırılması yerine “dosyamıza yatırılması” gerektiği şeklinde ihtar yazıldığı ve bu nedenle gönderilen muhtıranın usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla, şikayetçi borçlu vekiline gönderilen muhtıra usulsüz olduğundan, muhtıra tebliğine rağmen harcın süresinde tamamlanmaması sebebi ile şikayetçi borçlunun istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair İlk Derece Mahkemesince verilen karar ve Bölge Adliye Mahkemesince bu karara ilişkin olarak istinaf isteminin esastan reddi yönünde verilen karar hatalı olup, borçlunun istinaf isteminin esasının incelenmesi için kararın bozulması gerekeceği-