İhalenin feshini isteyen kişi, imza sirkülerine göre, takip borçlusu şirketin münferit imzasıy1a temsile yetkili olmakla borçluyu temsilen ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olup aktif husumet ehliyetinin olduğu-
Mahkemece, satış ilanı tebligatı usulüne uygun kabul edildiğine göre, İİK.nun 134.maddesi gereğince ihalenin feshi isteminin yasal yedi günlük sürede yapılmaması nedeniyle süre aşımından reddi ve esasa girilmediğinden para cezasına hükmedilmemesi gerekeceği-
9.6.1932 günlü, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 134. maddesinin, 9.11.1988 günlü, 3494 sayılı İcra ve İflas Kanun’un 22. maddesiyle değiştirilen ikinci fıkrasının “Talebin reddine karar verilmesi halinde tetkik mercii davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder.” biçimindeki dördüncü cümlesinin Anayasa’ya aykırı olmadığı-
İİK.134/II’de “ihalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesinin talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı vereceği” öngörülmüş olduğundan, tarafların duruşmaya katılmamaları veya şikayetçinin katılmayıp davalının da “davayı takip etmeyeceğini” bildirmesi halinde, mahkemece işin esası ile ilgili mevcut deliler değerlendirilerek olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği, bunun yerine önce “dosyanın işlemden kaldırılmasına” sonra da “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilemeyeceği-
Davacı borçlulara yapılan satış ilanı tebligatlarında tebliğ memurunun ad ve soyadı bulunmadığından borçlulara satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Borçlu ihalenin feshi nedeni olarak tutanakta ihale tarihi ve ihalenin bitiş saatinin gösterilmediğini ileri sürmüş ise de, ihalenin belirtilen gün ve saatte yapılmadığına ilişkin herhangi bir iddiası olmadığından, ayrıca ihale tutanağının devamı olan pey tutanağında ihalenin yapıldığı tarih ve ihalenin bitiş saati yazıldığından ihalenin feshine karar verilen taşınmazın ihalesinin, şartnamede belirtilen gün ve saatte yapıldığının kabulünün zorunlu olduğu-
Temlik alacaklısı alacağın temliki ile takip dosyasının alacaklısı konumuna geçtiğinden alacaklı sıfatı ile aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Alacaklı banka ile üçüncü kişi arasında yapılan protokolün, ihalenin olağan akışına müdahale niyeti ve iradesini taşımadığı, aksine daha fazla pey süren kişilerin olabileceği ihtimalinin baştan kabul edildiği anlaşıldığından fesat olgusuna gerekçe gösterilemeyeceği-
Satış memuru, davaya bakan sulh hukuk mahkemesince tayin edildiğinden, onun işlemlerine karşı şikayetleri inceleme görevinin de sulh hukuk mahkemesine ait olacağı; satışın icra müdürlüğünce yapılmasının, satışın bir icra takibinden kaynaklanmaması ve icra müdürünün satış memur sıfatıyla görevlendirilmiş olması nedeniyle sonuca etkili olmayacağı-
Davacı, borçlunun eşi olup ihale konusu taşınmaz hakkında tapuda aile konutu şerhi koydurduğundan, Dairenin değişen içtihatları doğrultusunda İİK 134/2 maddesinde yer alan tapu sicilindeki ilgili kavramı içerisinde değerlendirilmesi ve sair fesih sebeplerinin incelenmesinin gerekeceği-