Borçlu şirketi temsil yetkisi bulunmayan ve avukat da olmayan vekil tarafından yapılan başvurunun reddi yerine işin esasının incelenerek ihalenin feshi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Taşınmaz ikinci satış günü alacağa mahsuben alacaklı tarafından alınmış olup ihale tutanağında icra müdürü tarafından “ihale sırasında tartışma yaşandı” şeklinde bir şerhin düşüldüğü görülmüş olduğundan, şikayetçi tarafından bu konuda tanıkları olduğu belirtilmiş olup mahkemece bu tanıklar dinlenmeden karar verilmiş olduğundan mahkemece, tanıklar dinlenerek bir karar verilmesinin gerekeceği-
Satış isteme süresi dolmadan icra müdürlüğüne yapılan «haczin yenilenmesi talebi»nin ve icra müdürlüğünce verilen «haczin devamına» ya da «haczin yenilenmesine» ilişkin kararın, süresinde satış istenmemesi halinde haczin düşmesini önlemeyeceği—
Borçlu vekilince şikayet dilekçesinde Tebligat Kanunun 11. maddesi gereğince tebligatların vekil olarak kendisine yapılmadığı yönünde ve satış ilanının satış kararına aykırı olarak mahalli gazetede ilan edildiğine ilişkin bir şikayeti bulunmadığına göre mahkemece resen gözetilemeyecek bu hususlara dayalı olarak ihalenin feshine karar verilemeyeceği-
İİK'nun 134/2. maddesi ile düzenlenen "yurt içinde bir adres göstermek koşulu" takibin taraflarından ziyade, ihalenin feshini isteyen diğer ilgililer için getirilmiş yasal bir zorunluluk olduğu; ancak takibin taraflarının adresleri takip ve satış dosyası muhtevasında bulunmakta olduğundan, ayrıca dava dilekçesinde gösterilmesinin şart olmadığı-
İhale sırasında kavga veya kargaşa çıktığına dair zabıtaya yapılmış herhangi bir başvuru ya da intikal etmiş bir olay olmayıp; zaten şikayetçi tarafından resmi mercilere kavga olayı ile ilgili bir başvurunun olduğu da iddia edilmemiş olduğundan fesat iddiaları soyut nitelikte olup, taşınmaz ihalelerine de birden fazla kişinin katıldığı göz önünde bulundurulduğunda inandırıcı da olmadığından ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasının ispatlandığının kabulüne imkan olmadığı-
Tanık beyanlarının soyut ifadelerden öteye gitmediği, borçlu ve ilgililer tarafından kolluk kuvvetlerine başvurulduğunun da ileri sürülmediği nazara alındığında, borçlunun ihaleye fesat karıştırıldığı yönündeki iddiasının kanıtlanamadığı-
Satış ilanının Tebligat Kanunu'nun 16.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlu şikâyetçinin, ihale tarihinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra mahkemesine başvurduğu; satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olduğu mahkemece de kabul edilmiş olup takip borçlusu olan şikayetçinin, İİK.nun 134/2.maddesi gereğince, ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvuru hakkı bulunmakta olup, isteminin de yasal yedi günlük sürede olduğu anlaşıldığından mahkemece, borçlunun ileri sürdüğü diğer fesih nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
B.lendirici mahiyetteki hususların satış ilanı ve şartnamede gösterilmiş olmasının, ihaleye olan talebi ve taliplileri olumsuz yönde etkileyerek menfaatlerin muhtel olmasına neden olacağı- Yine aynı bilgilendirici mahiyetteki şartları taşımadığı gerekçesiyle ihalede pey sürmek isteyen 3. kişi şirket temsilcisinin ihaleye katılımının engellenmesinin açık bir fesat olacağı-